- 24.11.2015 00:00
Pek heyecan uyandırmıyor gibi. Yeni bir başlangıç, yeni yüzler, yeni beklentiler ve yepyeni bir dönem; yine de “yeni” kelimesi eğreti duruyor. Acaba neden?
Birinci sebep, Erdoğan'ın siyasetin temel akçesi olan güç piyasasındaki ağırlığı. Kesintisiz süren Erdoğan iktidarı 2012'den bugüne 14. yılına ve parlamentoda -7 Haziran sonrası beş ayı saymazsak- dördüncü dönemine giriyor. Kişisel renkler ve çizgiler o kadar ağırlıklı ki, Erdoğan'ın yüzüne ve tarzına ne kadar alıştıysak, Davutoğlu Hükümeti'nin yeniliğine de o ölçüde tuhaf gözle bakacağız. Siyaset lafla yürümüyor. Davutoğlu'nun genel başkanlıktan ve başbakanlıktan liderliğe çılan merdivenleri tek tek tırmanması gerekiyor. Daha ilk basamakta Erdoğan, karşısına kapı gibi dikiliyor.
Güç parametreleri 14 yıllık yekpare bir iktidarın sadece “yeni modeli”ni haber veriyorsa da, Türkiye'nin kapısında bekleyen sorunlar yepyeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Suriye dört yıllık kaosun sonuna yaklaşıyor; büyük güçlerin telaşı orada yeni bir statükonun belirtisi olarak okunmalı. Türkiye, Suriye'de masaya yığdığı her şeyini kaybetmiş durumda. Büyük umutlarla ve iddialarla sürdürülen Suriye macerası iflas etmiş durumda. Her şeyimizi kaybettik, fazladan yıllar boyu sorun çıkartacak bir statükoya mahkûm ediliyoruz.
Fantezilerin ötesinde ekonomi çökmüş durumda ve yavaşlamış olan çarklar kaynağı belli olmayan paralarla dönüyor. Erdoğan'ın kurduğu ve sırtını dayadığı müteahhitlik-bankacılık ve enerji sektörü şebekesi, sırtındaki iktidar yükünü artık taşıyamıyor. Davutoğlu'nun kişisel liderlik kariyerinde tırmanabileceği tek alan reel sektörü besleyip, bu sektör üzerinden istihdam, ihracat ve büyüme sağlaması; yani iktidarını ekonominin ihtiyaçları ile temellendirmesi. Geçen sene ekim ayında ilan ettiği ve Erdoğan'ın durdurduğu Orta Vadeli Program'ı, raflardan indirip yeniden uygulamayı deneyecek. Gerçek güç rekabetinin geçeceği ve yeni dengelerin oluşacağı alan işte burası.
Ekonominin bir politikası olduğu gibi, politikanın da bir ekonomik vechesi var. Daha ötesi temel hak ve hukuk düzeni de ekonomik düzene bağımlı. Kent rantı, ihaleler, lisanslar ve en önemlisi kaynağı belirsiz kara para ile dönen bir ekonomi hukuk, özgürlük ve demokrasi değil otoriter bir yönetim ortaya çıkartır. Reel sektörün aradığı sermaye güvenliği, istikrarlı bir piyasa ise ancak sağlam bir hukuk düzeni ile garanti altına alınabilir. Sermayenin kendini güvende hissetmediği sır değil. Müsaderenin pervasızca işlediği bir ekonomi düzeninde gerçek iktidar rekabeti çıkarını hukuk güvenlerine bağlayanlarla, yağma peşinde koşanlar arasında geçer. Bizler de temel hak ve özgürlüklerimize bu rekabetin sonucuna göre güvenceler bulacağız.
Tencere yuvarlandı ve kapağını buldu. Devlet gücü iktidar rekabetinde hukuk dışına çıkarken, Türkiye'nin güvenliği de düzenli devlet anlayışından maceracı ve illegal yöntemler kullanan operasyonel devlet yaklaşımına dönüştü. Türkiye bu anlayışla Suriye'de ve Çözüm Süreci'nde çok şey kaybetti. O zaman yeni hükümetin MGK'da koltuk sahibi olacak üyelerini pertavsız altında eni boyu incelemek lâzım. Asker düzenli devlet reflekslerinde ısrarlı ve bugüne kadarki ısrarlarında haklı çıkmanın avantajına sahip. Yine de Türkiye'nin düzenli devlet moduna geri dönüşü, iktidar rekabetinin sonucuna bağlı. Baksanıza Cumhurbaşkanı, “füze savunma sistemi” yerine “saldırı” sistemine geçileceğini ilan ediyor. Ya her hal ve şartta savunmadan vazgeçilemeyeceğini bilmiyor ya da bile bile askerleri çileden çıkartmayı deniyor. Aklının ucundan darbe düşüncesi geçen asker artık yok; doğrudan profesyonel bir bakışla düzensiz devlet politikalarına karşı koyan ve zararlarına itiraz eden bir ordu geleneği devrede. MGK'nın kompozisyonu bu yüzden çok önemli.
Demek ki iki temel alan öne çıkacak. Ekonomide isimlerden ziyade Hükümet programına ve politikalarına bakmalısınız. Güvenlik konusunda ise içerdeki tartışmayı zaten Suriye'de artan trafik bir yere sürüklüyor. Hukuka saygılı, düzenli ve akılcı bir devlet iktidarı ortaya çıkması, yani umutlu olmamız güç parametrelerinin altını üstüne getirmeden mümkün değil.
Yorum Yap