Onu kim durdurabilir?

  • 23.08.2015 00:00

 Başta terör ve ekonomik çöküntü olmak üzere yaşadığımız bütün sorunları alt alta yazıp, tek tek her birini “Erdoğan olmasaydı” diye irdelemeyi deneyin.

En başta Türkiye'de bugün bir koalisyon hükümeti kendi içinde kurduğu dengelerle hukuka ve akla uygun bir yönetimi oluşturmuş ve ihtiyaçlara cevap veriyor olabilirdi. Birbiriyle rekabet eden iki partinin birlikte hükümet sorumluluğunu üstlenmesi birbirlerini dengeleyecek, keyfîliğin ve zorbalığın da sonunu getirecekti. Alternatifi bugün yaşadığımız istikrarsızlık ve onun içinde barınan güvensizlik ve endişe hali olduğuna göre kaçırdığımız fırsata yanmayı bırakıp asıl çareye odaklanmalıyız. Çare, sorunları çözmek için adım attığımızda önümüze çıkan tek kişilik engeli aşmaktan ibaret. Türkiye'nin her şeyi gölgede bırakan bir Erdoğan sorunu var ve bu seçimde bizi bu sorundan kurtaracak olanların önü sonuna kadar açık. 7 Haziran'da HDP “Seni başkan yaptırmayacağız.” diyerek bayır aşağı son sürat inen freni patlamış kamyonu yavaşlattı. Şimdi önüne çıkıp bu kamyonu durduracak, kenara çekip trafik için tehlike oluşturmasını engelleyecek babayiğitlere ihtiyacımız var. Mümkün mü? Cevap demokrasinin kendi içinde mevcut.

Demokrasi, sayıların rejimidir. Gezi olaylarından itibaren bu sayıların dengesi tersine çevrildi. Barış ve uzlaşma arayışlarını temsil eden iktidar, o gün iktidarının devamını dostların ve düşmanların sayısına bağladı ve düşmana saldırarak dostlarını tahkim etmeye başladı. Aradan iki seneyi aşkın zaman geçti ve “yaşasın düşmanlarımız”ın karşılığı artık iktidarı ayakta tutmaya yetmiyor. O gün “yıllar boyu bu ülkede ezilenler bizim gibiler oldu” demiş ve ezilenlerin karşısına ezenler olarak “çapulcuları” ve “alkolikleri” koymuştu. “Saray'ın yolunu bilmeyenler”le görüşmeyeceğini ilan eden birinin karşısında artık “ezenleri” bulamazsınız. “Başörtülü bacıma saldırdılar” deyip, Kabataş yalanı ile düşmanları vahşi suçlulara dönüştürürken arkasındaki sayı onu iktidarda tutmaya yetiyordu. “Sümeyye'ye suikast yalanı” ile artık bu sayı yani çoğunluk sağlanamıyor. Erdoğan'ın düşmanlaştırma ve düşmanların düşmanları ile saltanat sürme hesabı bir iktidar sağlamaya yetmiyor. Rakamlar koltuğu taşıyamıyor.

Dün “Gezi'nin sosyolojisi”ni anlamaya çalışıyorduk. Geriye artık iki tarafı da kırılmış bir psikoloji var. “Sağımız solumuz düşman, geçin arkama sizi koruyayım”ın bir inandırıcılığı, en küçük bir sahiciliği kalmadı. Aldatılmışlık ve gadre uğramışlık duygusu ile dağılan psikolojiyi yeniden toparlamanın ve iktidar desteğine dönüştürmenin imkânı da yok. Birbirimize bakıp sadece “onu kim durduracak?”, “daha fazla zarar vermesini kim engelleyecek?” sorularına cevap arıyoruz.

Türkiye yönetilemiyor. “Yöneten demokrasi”yi geçtik, “yöneten bir otokrasi” de mevcut değil. Düzeltmenin tek yolu ise seçim. Her şerde bir hayır vardır. Türkiye'de terör artmışken, ekonomi dağılırken beş ay kaybettirmenin alternatifi belki de dört sene düşük tempoda canımızı burnumuzdan getirecek bir anarşi ve kaos dönemi olacaktı. Koalisyon hükümetinin yönetmesine izin vermeyen, kendisi de yönetemeyen bir cumhurbaşkanı ile kaybedeceğimiz tam dört yıl. Parti liderlerine Beştepe'nin yolunu öğretmeyi kafasına koymuş bir cumhurbaşkanı ile nereye kadar gidebilirdiniz? Hiç olmazsa şimdi, ikinci seçimde biraz daha toprağa çakılmış bir sarayla demokratik usulleri takip etme fırsatımız olacak.

Düşmanlaştırma stratejisi, doğrudan saray entrikalarıyla çökmüş durumda. “Ben olmazsam bu ülkeyi yakarım”ın da artık korku uyandıran bir tarafı yok; memleket zaten yangın yerine döndü. Belki önümüze çıkan sandıkla zorbalığın dışında yeni bir çare bulabiliriz. Ülkenin birliğine, barış ve kardeşliğe, ekonomik refaha ve güvenliğimize yönelik yegâne ciddi tehdit, ülke çıkarlarını saray entrikalarına malzeme yapan bir irade. Bu seçim, saltanatın çökmesi ve cumhurbaşkanlığının tekrar Çankaya'daki tarihî köşküne taşınması için bir fırsat olabilir.

Terörü sona erdirecek, ekonomiye nefes aldıracak, dış politikayı düzene sokacak birini aramıyoruz. Asıl sorun ortadan kalkınca bunların hepsinin üstesinden evelallah zaten geliriz. Şimdilik tek sorumuz var: Onu kim durduracak?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums