Karafatmaların Sarayı

  • 7.02.2015 00:00

 Devlet büyükleri el atınca, kelimelerin tedaîleri değişiyor. “Karafatma” on sene öncesine kadar seçkin azınlıkların çarşaflı hanımları aşağılamak için kullandıkları bir deyim olarak tedavülde idi.

Bugün 13 yıllık iktidarın büyük başarılarından biri olarak sevimsiz olan aslına rücû etmiş görünüyor. Doğrusu da bu: Karafatma Doğu’ya özgü bir hamam böceği türü. Herkesi korkutur ancak aslında zararsız bir yaratıktır, sadece ummadığınız anlarda karşınıza çıktığı için tedirginlik yaratır. Zehri yoktur ve ısırmaz. Sıcak, nemli ve karanlık ortamları sever, bu yüzden hep geceleri dolaşır. Işığı açar banyoya girersiniz, bir de bakarsınız pıtır pıtır kaçışıyorlar. Kurtulmak istiyorsanız milyarlarca lira harcayıp saray yaptırmanıza gerek yok. Koskoca başbakanlık binasını topu topu bir günlük işçi yevmiyesi karşılığı böcek ilacı ile bütün böceklerden temizletmek mümkün. Üstelik lüks saraylara karafatmaların yerleşmesini engelleyecek bir tedbir henüz keşfedilmedi. Sıcak ve rutubetli ortamlarda, özellikle karanlıkta çok iş görüyorsanız, mekân ne kadar lüks olursa olsun bu böcekler hemen her yeri istila ederler. Hatta eski zamanlarda zorba hükümdarların zenginliğini görgüsüz şekilde halkına gösterebilmek için bu böceklere “danışman” unvanı verdikleri bile iddia edilmektedir. Bu böcek türü sadece kışın evini yeteri kadar ısıtamayan, sağda solda ekmek kırıntısı bırakamayan fukaraya yüz vermez. Karafatmalar zengin sofrasından kalan kırıntıların peşindedir. Ha başbakanlık olmuş ha saray, onlar sadece önlerine konanları takip ederler.

Fakir-fukara zor şartlarda ve tabiata daha yakın yaşadığı için birçok hastalığa karşı bağışıklık kazanır, karafatmaları da uzak tutarlar. Sırf zenginlere özgü sosyete hastalıkları var: Uyuz olmak gibi. Çare? Böcek ilacı kullanacaksınız, hijyene dikkat edeceksiniz ve aydınlıkta iş göreceksiniz.

Demokrasi, toplumların uzun mücadeleler sonucunda kazandıkları en etkili bağışıklık sistemidir. Aydınlıkta ve steril ortamda çalışır. Bünyeye bir asalak türü veya bulaşıcı bir hastalık girdiği zaman demokratik mekanizmalar hepsini enseler, tecride alır ve yok eder. Seçim sandığı bütün bünyenin hem içten, hem dıştan saçının telinden hücrelerine kadar temizlenmesini sağlar. Ne güzel değil mi? Hırsızlık, yolsuzluk, hukuksuzluk, adaletsizlik bünyeye zarar vermeye başladığı zaman sandığa giren oylar antikor gibi harekete geçiyor ve her şey yoluna giriyor. 58 milyon seçmen içinde tek tek her vatandaş kendi kaderini tayin etmiş oluyor. Farklı hayat tarzları birbiriyle karşılaşıyor ve barış içinde bir arada yaşayacak uzlaşmalar, formüller arıyor. Çatışmaları çözecek, barışı yerleştirecek çareler bulunuyor. Partiler ve programlar arasındaki rekabet çürükleri ayıklıyor, insanı daha fazla geliştirecek, ileriye götürecek zengin ve verimli bir ortam oluşuyor. Haksızlığa uğrayanlar seslerini çıkartma ve devlet gücüne müdahale etme fırsatı buluyor, adalet sağlanıyor. Sandık büyük bir nimet. Ülkenin sindirim mekanizması, sinir ve kan dolaşım sistemi, beyin hücreleri, kemikleri ve kasları adeta tepeden tırnağa yenileniyor. Geride sadece hafıza sabit kalıyor. Sandık olduğu sürece yanlışları düzeltme şansımız var. Sandık üzerine yapılan yanlışları bile. Seçim adil ve eşit şartlarda yapılmıyorsa onun da çaresini gösteriyor.

Cumhurbaşkanı seçmen tercihi için talimat mı veriyor? “Millet tercihini hizmetten yana yaptı. Pazar günü de Yeni Türkiye’den yana yapacağına inanıyorum.” diyerek bir partiyi seçim sloganına göndermede bulunarak açıkça adres mi gösterdi? Yine endişeye kapılmayın.

Partiler sahaya çıkıyor ve maçın “İkinci Yarı”sı başlıyor. O ne? Hakem futbolcu gibi takımlardan birinin safında oyuncu gibi koşuyor. Saha kenarına devletin bağımsız kurullarını dikiyor ve şikeye dahil ediyor. Her türlü kusurlu hareketi yapıyor, önüne gelene tekme, kafa, yumruk girişiyor. Forvet gibi peş peşe goller sıralıyor. Skor elbette müthiş. Ama sonucu o skor değil, tribünde maçı seyredenlerin kararı belirliyor. Sandığa gidip oylarını atıyorlar ve hangi takımın maçı kazandığı, kimin kaçıncı sıraya yerleştiği ortaya çıkıyor. Demokrasi saraylarda değil, sandıkta vücut buluyor. m.turkone@zaman.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums