Evren mi, Erdoğan mı?

  • 12.05.2015 00:00

 Evren, siyasî kişiliklerin devletin en tepesinden elini kolunu aşağılara, bizim  hayatımıza uzatıp sahip olduğumuz her şeyi alt-üst etmesinin unutulmaz sembollerinden biri.

İktidar oyunu doğrudan özgürlüğümüzü, bedenimizi, hayatımızı hedef alıyor. Evren çok insanın canını aldı, ocağını söndürdü ve benim kuşağımda yıllar boyu kapanmayan yaralar açtı. Onu 12 Eylül sonrasında yaptıklarıyla hatırlayanlar öncesindeki payını gözden kaçırıyorlar. 1978 yılından itibaren birdenbire artan şiddetin ve cinayetlerin sebebi 12 Eylül’e giden yolun taşlarını döşemekti. Birçok faili meçhul cinayet ve katliam sırf 12 Eylül darbesine meşruiyet kazandırmak için işlendi. Cinayet işleyerek hükmetme geleneği 2007 yılına kadar bir siyaset tekniği olarak devam etti. Çok canlar telef oldu, çok hayatlar söndü. Hızlı bir değişim döneminde toplumun sağa sola savrulmaları sırf devlet üzerindeki iktidara gerekçe oluşturmak için tahrik edildi ve kutuplaştırılmış bir toplumun üzerine askerî vesayet düzeni inşa edildi.

Bu düzen 2007 yılında boşa düştü, 2010 yılında sona erdi. Bugün Evren’in halefleri kendi işleri ile uğraşıyorlar. Kendi işleri ülkenin dış güvenliğini sağlamaktan ibaret. Birdenbire ordunun kurumsal yapısı sağlamlaştı, savaşma ve caydırma yeteneği yükseldi. Bu arada Evren’in boşalttığı koltuk boş kalmadı.

Evren öldü, ancak onun oluşturduğu iktidar düzeni devam ediyor. YÖK’ün sadece eğitimde değil, ülkenin entelektüel kapasitesi üzerindeki daha da ağırlaşmış olan yükü bu devamlılığın en önemli sembollerinden biri. Türkiye hâlâ Evren’in anayasası ile yönetiliyor. Yine Evren’in icadı olan yüzde 10’luk seçim barajı, siyaseti kontrol etme aracı olarak o koltuğun yeni sahipleri tarafından kullanılıyor. Millî Güvenlik Kurulu askerî ağırlığını kaybetse bile, başında Kenan Evren’in bulunduğu yıllardaki işlerle meşgul oluyor.

Dün devletin derinlerine çöreklenmiş silahlı çeteler eliyle âleme nizam verilirdi, şimdilerde para ve devletin ekonomik iktidar araçları kullanılıyor. Ahmet Takan’ın dün Yeni Çağ’daki yazısı, doğrudan son MGK toplantısından alınma iktibaslarla bu aracın nasıl seferber edildiğini gözler önüne seriyor. Sivil toplum örgütleri, ancak 12 Eylül sonrası ilk iki yılda rastlayacağınız türden “devlet düşmanı” haline geliyor. İnanılmaz bir şey: İktidara yakın olanları abad edecek, muhalif olanların da ocağına incir ağacı dikecek kararlar MGK’ya getiriliyor. Neden? Otoriter-keyfî yönetime ancak güvenlik gerekleri yasal zırh giydirilebilir. Millî güvenliğimiz için tehdit oluşturan bir şirket veya derneğin MGK kararından sonra hali nice olur? Size muhalif olanları toptan vatan haini ilan etmeniz yeterli. Yeni Şafak’ta Erdoğan’ın itibarlı gazetecisi Karagül’ün, İktidara yeteri kadar destek vermediği “değerlendirilen” Aydın Doğan’ı “dış tehdit” olarak ilan etmesi tam da MGK toplantısına tesadüf etmedi mi? Ayrıca devlet bürokrasisinin en organize, kalabalık ve etkili kısmını oluşturan askerler sadece MGK üzerinden bu otokratik yönetimin bir aparatı haline getirilebilir. Erdoğan’ın ısrarla her MGK toplantısında gündeme getirdiği Kırmızı Başlıklı Kitap masalı, bu ihtiyacın ürünü. Bu propaganda ısrarı, askerin  “paralel cadı avı”na dahil olmayı reddettiğini göstermiyor mu?

Birinde para, diğerinde kan; yolsuzluk ve cinayet, hangisi daha etkili? Devletin müfettişleri, ticarî hayatı düzenleyen yönetmelikleri, kurumları sadece bir tek kişinin emrinde muhalefeti sindirecek infaz düzeni gibi çalışacak. Muhalefet eden içmeye su bile bulamayacak. Evren’den “Kabataş yalanı” türünden bir rezillik duydunuz mu? Bırakın yargıç tutuklamayı, yargıcın eşini işten, beş yaşındaki çocuğu kreşten atmak türünden bir ayıbı hatırlıyor musunuz?

Keyfi ve kuralsız bir devlet iktidarı demek “kan”ın yerine “para”yı koyarak da işliyormuş. Faili meçhul cinayetle, yolsuzluk yapmak aynı ölçüde etkili bir hükmetme tekniği imiş. Dünküne çare sandıktı, bugünküne de aynı çözümü arayacağız. Ayrıca asker, haklı olarak yolsuz bir iktidarla bu ülkenin güvenliğini sağlayamayacağının farkında.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums