Nasıl olacak?

  • 2.01.2015 00:00

 “Ne olacak?” sorusunun cevabı belli. Türkiye Erdoğan’ın oluşturduğu ve kendisini de çaresiz biçimde içine hapsettiği statükoyu bir yıl daha taşıyamaz.

Kış yakında sona erecek, buz tabakası giderek incelecek ve sonunda kırılacak. Kişiler fani, bu ülke de, bu ülkenin tarihî-sosyal dinamikleri ve âlî menfaatleri ise kalıcı. Kişiler de partiler de ancak temsil ettikleri çıkarlar kadar dayanıklı.

2014, Türkiye için kayıp bir yıl oldu. İktidar siyaseti, yolsuzlukların açtığı derin açığı elindeki fiili güçle kapatmak için bütün sermayesini seferber etti ve meşruiyetini tüketti. Yolsuzlukların üstü demokratik bir toplumda kapatılamazdı, demokrasinin ve özgürlüklerin alanı daraltıldı. Yolsuzluk yapanın hukuk devletinde kaçacak yeri yoktu, hukuk devletinden vazgeçildi. Boğazına kadar yolsuzluk batağına batmış bir ülkenin uluslararası arenada esamesi okunmazdı, itibarımız beş paralık oldu. Toplumda güven aşındı. Ekonomi bu ilave maliyetleri kaldıramadı ve tıkandı. Geriye incelen buz tabakası üzerinde soğuktan ve korkudan titreyen bir statüko kaldı.

Akıl sahipleri statükoyu serin sulara gömerken bu ülkeyi selamete ulaştırmanın telaşında. Hepimiz aynı gemideyiz, kazasız belasız bu yükten kurtulacağız.

Statüko Erdoğan’ın şahsında somutlaşıyor. Erdoğan’ın şahsı ise, dört temel sorun alanında dört yanlışı temsil ediyor.

Türkiye’nin AB sürecine geri dönmesi lâzım. Bu süreç, artık sadece demokrasi ve özgürlükler için değil, dağılıp yeniden kurulan bölgesel dengeler için de vazgeçilmez. Statüko ise kendi varlığını ancak Şangay Fantezisi gibi akla zarar alternatiflerde sürdüreceğini düşünüyor.

Ekonomi, devletlü müteahhitlerinin kıskacında rasyonalitesini kaybediyor. Erdoğan’ın orkestrasyonunda rant yaratma ve dağıtma kapasitesi etrafında oluşan çıkar şebekesi, reel sektörü kilitliyor. Statüko yapısal reformlara direniyor.

Barış Süreci, PKK’nın gelişme ve genişleme sürecine dönüştü. İstihbarat devleti mantığı ile müzakere yürütülmez, derin sorunlar çözülmez. Statüko sorunu çözmüyor, sadece erteliyor. Daha fazla zaman kazanmak için daha fazla taviz veriyor. Bu sefer paçayı kurtarmak için abartılı bir milliyetçiliğe sığınıyor ve sorun daha da büyüyor.

Devlete olan güven kaybını telafi etmek için hukukun geri dönmesi lâzım. Tek çare güçlü bir anayasa hamlesi olabilir. Yargının yeniden bağımsız olacağı, temel hak ve özgürlüklerin garantiye alınacağı sağlam hukuk reformlarına ihtiyaç var. Statüko varlığını toplumdaki güvensizliği tırmandıracak kutuplaştırıcı siyasete bağladı. Erdoğan’ın yeni yıl mesajındaki “hain” vurgusu, ara dönemlerin “üç yanımız deniz, dört yanımız ve içimiz düşman dolu” söylemini aşmış durumda.

Bu statükonun sürmesi, sürdürülmesi çok zor. Her türlü zorlama, telafisi zor zararlara yol açacaktır. Statükoyu, yerine bir şey koyamadıkları için sürdüren elitler de bir tercihle karşı karşıya. Ayrışma giderek belirginleşiyor.

Mesele artık bir kişinin veya partinin kazanması veya kaybetmesi meselesi değil. Erdoğan biriktirdiği güçle ve oturduğu korunaklı yerle siyasetin önemli bir figürü olarak kalsa bile, statükoyu sürdürecek araçlara artık sahip değil. Teorik olarak statükoya en yakın alternatif yine statükoyu devralanlardan çıkabilir. Yoksa 2015 zaten bir kader yılı, seçim sandığı görünecek ve toplum kendi yolunu kendisi çizecektir.

Gazetemiz Erdoğan’ın Balyoz ve Ergenekon davaları hakkında söylediklerini hatırlatan bir dosya hazırladı. Bugün söyledikleri ile karşılaştırınca kimin ne kadar değiştiği ve kimlerle iş tutmaya başladığı ortaya çıkıyor. Siyaset acımasız bir iktidar oyunu. Dün devlet iktidarını vesayetçi ortaklardan temizlemek için çaba harcayan, bugün iktidarda kalabilmek için elindeki gücü onlarla paylaşmaya çalışıyor. Neyse ki bütün baskılara ve tehditlere rağmen susmayan bir medya gücü her şeye rağmen direnmeye devam ediyor.

Nasıl olacak? Cevabı, statükonun yanında duranlarla, karşı çıkanlar arasındaki ayrışma verecek. Bu aydan itibaren ayrışmanın işaretleri artacak. Yüce Divan’a gidecek dört bakan ile başlayıp, bakanlar kurulu toplantısı için “Majestelerinin Hükümetleri” tartışmalarıyla bu derin ayrışmayı takip edebilirsiniz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums