Devr-i sabık olacak mı?

  • 27.06.2014 00:00

 Hükümet medyası, Meclis’e geleceği söylenen altı maddelik çözüm paketini duyururken, nedense özünü değil ayrıntılarından birini öne çıkartıyor: “Kamu görevlilerine dokunulmazlık zırhı geliyor”. Güya, ‘Barış Süreci’nde devlet adına görev üstlenenler, savcılığın soruşturması üzerine MİT müsteşarı ve görevlilerine 27. madde ile sağlanan ayrıcalıklar gibi koruma altında olacaklar.

Neden meselenin bütün Türkiye’yi ilgilendiren kapsamlı içeriği değil de, sadece birkaç kişiyi ilgilendiren böyle bir ayrıntı “Çözüm suç olmayacak” (Star) manşeti ile duyurulur? Kamu görevlilerine bu tür güvenceler verilmesi ayrı bir mesele, bu hususun manşete abartılarak çıkartılması bambaşka bir şey. Sebep? Bir “devr-i sabık korkusu” olabilir mi?

“Devr-i sabık” lafı, özel bir deyim olarak siyasî dağarcığımıza Demokrat Parti iktidarı ile birlikte girdi. Kısaca, “eski yönetimden hesap sormak” anlamına geliyor. İktidar koruması altında bir türlü soruşturulamayan suçları yeni iktidar tek tek gün yüzüne çıkartıyor ve yargılıyor. Genel olarak kantarın topuzu kaçıyor ve yeni iktidar eskisinden intikam almaya girişiyor ve “devr-i sabık” bu rövanş durumunu ifade ediyor.

İstisnasız her yeni iktidar döneminin özellikle başlarında bir “devr-i sabık yaratma” çabası var. Sultan Abdülhamid’in Yıldız Mahkemesi, 31 Mart’tan sonra İttihatçıların cadı avına dönen Divan-ı Harb-i Örfîsi, İttihadçıların yargılandığı Nemrud Mustafa Paşa Divanı, Cumhuriyet içinde gecikmiş bir İttihatçı tasfiyesi olan İzmir Suikastı davası, Demokrat Parti’nin Meclis tahkikat komisyonları, 27 Mayısçıların Yassıada mahkemesi, 12 Eylül’ün Demirel hariç hemen her partinin kadrolarını sıraya dizdiği sıkıyönetim mahkemeleri, ANAP iktidarı için kurulan Meclis komisyonları, 28 Şubatçıların Refah-Yol hükümetini yargılamaları (Kayıp Trilyon Davası), son birkaç yılda 12 Eylülcülerin, 28 Şubatçıların, Ergenekoncuların ve Balyozcuların yargılanması... Neredeyse hiç istisnası yok. Büyük güç ve ihtişam sahibi kimler yargılanmadı ki? Cezaevine giren bir zamanların layüsel sayılan kişilerini hatırlayın. Asa elinizden alındığı zaman sizi hiçbir şey koruyamıyor.

Geleceği öngörmek için kehanette bulunmaya gerek yok. AK Parti iktidarı için, özellikle şu son altı aylık dönemi içine alan bir devr-i sabık ister istemez olacak. Dosyalar açılacak. Soruşturmalar kaldığı yerden yeniden başlayacak. Muhtemelen tutuklamalar, mahkûmiyetler olacak. Geriye, yakın tarihe şöyle bir bakınca aksini düşünmek neredeyse imkânsız.

İktidar yıldızının parladığı anlar, ister istemez gözleri kamaştırıyor ve tedbir elden gidiyor. Güç elinizde, ağzından çıkan emirler, hükümler tartışılmaz sayılıyor. Hele güç denetimden çıktığında... İktidar lokomotifine takılıp yol alanlar, kanunlara-kurallara aldırmıyor, gücün büyüsüne kapılıyor, lideri takip eden cemaate uyuyor. İktidar, şu fani hayatın en baştan çıkartıcı afeti. Bütün iktidar dizginlerini elinde tutan Başbakan emir verince, kanuna mı bakılır? Elinizdeki gücü ebedî sanmadığınız sürece tadını çıkartamazsınız. Hukuk dışına çıkarsanız, o zaman kanlı, acımasız ve insafsız siyaset oyununu, “ya devlet başa, ya kuzgun leşe” kuralına uymadan oynayamazsınız.

Hukuk içinde işleyen bir devlet düzeni içinde, hassas görevler üstlenen kamu görevlerine dokunulmazlık zırhı kuşandırmanın bir anlamı olmaz. Barış süreci mi yürütüyorsunuz? Başka türlü çözemediğiniz bir sorunu siyasetle, müzakereyle, hatta pazarlıkla çözmek istiyorsanız, devlet ve kanun düzeni yolunuzu ve yönetiminizi gösterir. Millî Güvenlik Kurulu’nda kararlaştırılmış ve kayda alınmış bir kararın icrasından hangi savcı suç dosyası çıkartabilir? Bir hukuk devleti kişilere değil, kurumlara dokunulmazlık sağlar. Bunun adına, Batılıların “siyasî mesele” (political question) dediği “hükümet politikası” adı verilir.

Devletin zirvesinde eski ittifaklar dağıldı, yeni ittifaklar kuruldu. Ayı ile aynı mağarada kalanlar uyanık kalmalı. Bir devr-i sabık olacaksa, bu sayfayı Başbakan’ın bugünkü müttefikleri açacaklar. Orada hiç acıma duygusuna yer olmayacak. Aynı şekilde bugünün mazlumları o gün geldiğinde yapayalnız kalan sadr-ı esbaklar için sadece hukuk ve adalet dileyecekler.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    5.01.2013 02:28

    Ruanda soykirmini anlatan bir film vardi. Basrol oyuncuyu bagir bagir gelen soykirima karsi insanlari sakinlestirmeye calisan, iyimserlik pompalayan bir zatti. Sayesinde onlarca insan katliama tedbirsiz yakalandi. Katircioglu ve avenesinin yaptigi budur. Hazirliksiz yakalatmak. Uyanin!!!

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums