Böyle üniversite olur mu?

  • 3.06.2014 00:00

 Şu “paralel muhabbeti” de olmasa, denetimsiz iktidarın ne büyük bir felâket olduğu anlaşılmayacak.

Sabah’ın, mevcut üniversite yönetimini hedef alan “Dicle Üniversitesi’nde paralel yapılanma” haberleri için “Palavranın da bir mantığı olmalı.” demiş ve şu soruyu sormuştum: “Kullandığı yetkileri anayasadan ve yasalardan alan bir yönetim, üstelik özerkliği olan bir üniversitede zaten ‘devlet’in kendisidir, devlete ait yetkileri kullanır. Neden meşrû yetkilerin bütün avantajlarını bir kenara bırakıp ‘paralel yapı’ oluştursun?”

Sizce de öyle değil mi? “Paralel” iddiası, mevcut olana alternatif bir yapıdan bahsediyor. Bir rektörün paralel yapı oluşturması ile, Başbakan’ın “paralel bir başbakanlık”, bakanların “paralel bakanlık” oluşturması arasında ne fark var? Bütün yetkilere sahip biri, Çingene’nin padişahlığı hikâyesindeki gibi bu yetkileri kullanmak için neden paralel bir yapıya ihtiyaç duyar ki?

Dicle Üniversitesi’nde dokuz yıl görev yapmış, şimdi Artuklu Üniversitesi kadrosunda bulunan Doç. Dr. Hakan Samur’un itirazını, yine Sabah genişçe yer vererek duyurdu. Samur bana; “Paralel yapı böyle olmaz diyelim ama bir üniversite böyle olur mu hocam?” diye soruyor. Bahsettiği; liyakatın ve ehliyetin işlemediği, kadrolaşmanın ve kayırmanın ayyuka çıktığı, hocaların menfaat karşılığı not dağıttığı, ek ders ücretleri ile cebini doldurmakla meşgul öğretim üyelerinin görev yaptığı, bedava diploma dağıtan, bilim ve eğitim üretmeyen bir üniversite. Bunlar çok ciddi iddialar. Bu iddiaların sahibi Hakan Samur, tanıdığım, ahlâkına güvendiğim ve ehliyetine saygı duyduğum, bu yüzden söylediklerini ciddiye alacağım bir akademisyen. Sorularını aslında bana değil, üniversite yönetimine ve dolayısıyla YÖK’e soruyor. Bu iddiaların YÖK, DDK, Sayıştay gibi kurumlar marifetiyle soruşturulması lâzım. Sorular üniversite özerkliğinin sınırlarını aştığına göre muhatabı doğrudan Hükümet olmalı.

Doğru. Böyle üniversite olmaz. Doç. Dr. Hakan Samur’un sıraladıkları ağır ithamlar. Ve bizim de hemen şu soruların pesine düşmemiz lâzım: Bu suistimaller ne kadar yaygın? Özellikle mantar gibi çoğalan taşra üniversitelerinde liyakat ve ehliyet prensipleri ne ölçüde işliyor? Ders ücreti için büyük savaşların yapıldığı üniversitelerde, eğitim ve bilim üretimi ne durumda? Birçok üniversitede, gösterişli binaların içinde geniş öğretim üyesi kadrolarının ve kalabalık öğrenci kitlesinin yaptığı iş gerçekten “öğretim” mi? KPSS, TUS gibi merkezî sınavlarda, bu üniversite mezunlarının aldığı sonuçlar size bir fikir vermeli. Çoğu yerde gençler, hayatlarının dört yılını sadece biraz sosyalleşerek hiçbir şey öğrenmeden bu üniversitelerde geçiriyor.

Gördüğünüz üzere mevzû “paralel yapı” değil; üniversitelerde çok yaygın olan suistimaller. Özerklik, mevcut haliyle sadece bu suistimallere koruma zırhı sağlıyor. Dicle Üniversitesi, üzerine birçok yükü almış, nisbeten düzgün yönetilen bir üniversite. Rektörün gayreti ve iyi niyeti sadece kampüs içinde işe yarıyor; kronik sorunları çözmeye yetmiyor.

Peki “paralel yapı” bu işin neresinde? Anlaşılan üniversitenin mevcut yönetimine muhalif bir klik, “paralel yapı” edebiyatı ile güç toplamaya ve Hükümet desteğini arkasına almaya çalışıyor. Rektör Hanım’ın Cemaat mensubu olmadığını en iyi onlar biliyor. Yönetimi “paralel yapı”ya dahil edenler, muhtemelen geçmişte meslektaşlarını “PKK’lı”, “komünist”, “gerici” olarak jurnalleyenler olmalı. Mutlaka meslekî olarak en ehliyetsiz, en liyakatsiz olanlar da onlardır.

Dicle Üniversitesi’ni iç dengelerini ölçecek kadar bilmiyorum. Diyarbakır’da bir üniversite nasıl olur? Uzun terör yılları boyunca ehliyetin ve liyakatin önünde hangi kriterlere uyulmuştur? Üç aşağı beş yukarı tahmin etmek mümkün. Bugün “paralel yapı” yaftasının kime karşı kimler marifetiyle yapıştırıldığını da.

Doç. Dr. Hakan Samur’un eleştirileri beni değil Hükümet’i hedef alıyor. Sabah Gazetesi bu eleştirilerin üzerine atlarken, baltayı taşa vurduğunun farkında değil. Bakın, sırf “paralel yapı” geçiyor diye, koskoca bir gazete sazan gibi atlayıp yandaşı olduğu Hükümet’in üniversite politikasını eleştiriyor; yani paralize oluyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums