Tedbir nedir?

  • 16.05.2014 00:00

 İnsan beyni acıyı unutmaya mütemayil. Önce bir şok dalgası, arkasından insanı kahreden bir acı ve günlerce süren derin bir üzüntü. Sonra? Bu soruya, -bu kadar büyüğü olmasa bile- “yakın tarihte yaşadığımız benzer facialardan hangisini hatırlıyoruz?” sorusu ile karşılık verebiliriz. Öyleyse unutmaya başlamadan önce, tedbirleri tamamlamalıyız.

Cumhurbaşkanımız, “Bu acıları nasıl gelişmiş ülkeler minimize ettilerse, yaşamıyorlarsa artık biz de bütün kurallarımızı tekrar gözden geçirmeli, yapılması gereken tedbirleri tekrar almalıyız.” diyor. Hangi tedbirler?

Çin gibi bir ülkeden bile yedi kat fazla maden faciasına maruz kaldığımıza göre, bir şeylerin eksik olduğu ortada. Eksik olan, Cumhurbaşkanı’nın işaret ettiği “gelişmiş ülkelerdeki tedbirler” mi? O zaman ILO’nun “Madenlerde Güvenlik Sözleşmesi”nin 20 yıla yakın zamandır neden imzalanmadığını Hükümet’ten birinin açıklaması lâzım. Teknolojide bir geriliğimiz olmadığına göre, “hangi tedbir eksik?” sorusuna, tatmin edici bir karşılık bulmalıyız. Bulabilir miyiz? Pek sanmıyorum.

Bizim her şeyden önce gerçeklere ihtiyacımız var. “Bu facia gerçekten nasıl oldu?” sorusunun cevabını bulabileceğimizi düşünüyor musunuz? Bulmamız, mevcut kanuni düzenlemelere göre bile olsa, sorumluların bulunup ortaya çıkartılması anlamına geliyor. İki tane sorumlu var: Birincisi ruhsatı veren ve gerekli denetlemeleri yapan Hükümet. İkincisi ise sorumluluklarını yerine getirmeyen özel şirket. Her ikisinin de sorumlu tutulmasına yol açacak en saf gerçeklere ulaşma imkanımızın olmadığı ortada.

Sorumluların ortaya çıkmasını engellemek için gerçeklerin üstü örtüleceğine göre, gelecekte benzer faciaları engelleme imkânımız kendiliğinden ortadan kalkıyor. Hangi kuralı benimserseniz benimseyin, hangi tedbiri alırsanız alın; elinizde gerçekler yoksa hiçbir işe yaramaz. Gelişmiş ülkelerin bizden üstünlüğü, gerçeklere ve dolayısıyla sorumlulara ulaşma yeteneğinden kaynaklanıyor. Soma’da gerçekler, gerçeği bulmakta görevli yetkililer marifetiyle sorumlulukları buharlaştırmak için çarpıtılacak. Çarpıtılmış gerçeklere dayanan hiçbir tedbir ise bir sonraki kazayı engellemeye yetmeyecek.

Maden ruhsatlarının Başbakanlık eliyle verilmesinin, yol açtığı inisiyatif dağılması yüzünden bu kazanın sebepleri arasında yer aldığını iddia etmek mantıklı. Başbakan o kadar işinin arasında liyakat-ehliyet şartlarının dışında kişisel ölçülere dikkat etmiş olabilir. Hatta bu maden ruhsatı dağıtma işinin Türkiye’nin bir türlü çözemediği “havuz” problemi ile ilişkisi üzerinde de durulabilir. Daha acil bir problemimiz var. Başbakan’a güvenerek gerçeklere ulaşma imkânını doğrudan kendisi ortadan kaldırıyor. Kazadan sonra Soma’daki ocağın, mart ayı içinde denetimden geçtiğini belirtip “işçi sağlığı iş güvenliği noktasında başarılı olduğu tespit edilmiştir” demek peşin peşin bir aklama değil mi? Ne Hükümet’in ne de şirketin bir sorumluluğu yokmuş. Hükümet içinde hangi babayiğit bu sözün üzerine çıkıp, gerçeği bulmamıza yardımcı olacak bir hata veya eksik bulabilir?

Madencilikte, 19. yüzyıl Amerika’sında görüldüğü türde, “vahşi kapitalizm” kuralları işliyor. Devlet, madeni belirli bir fiyat karşılığı iltizama veriyor. Mültezim, yani işi alan özel şirket kârını çoğaltmak için masrafları kısıp, üretimi artırıyor. Hem masraf kısıp hem de üretimi artırmanın en kestirme yolu, pahalı bir tedbir olan iş güvenliği yatırımlarından vazgeçmek. Şirket, zamanını kollayıp özel denetim şirketlerine müracaat ediyor ve her defasında  Başbakan’ın belirttiği gibi “başarılı” bulunuyor.

“Kurtarma odaları” gibi teknik tedbirlere eğilenlerin, önce bu madencilik politikasını kritik etmesi lâzım. Vahşi kapitalizmin kuralları içinde, insan hayatını önemseyen hiçbir tedbir alınamaz. Alsanız bile hepsi kâğıt üzerinde kalır. Sonra, kâğıt üzerinde “başarılı” tedbirlere bakarak, gerçeğin nerede saklandığını bulamazsınız.

Çok kestirme bir yol var. Şayet Hükümet ve Şirket kendine güveniyorsa, ILO onaylı uluslararası bir kurumun gerçeği araştırmasına izin versin. Hayatını kaybedenlere Cenab-ı Allah’tan mağfiret dilerken, bir sonraki facianın kurbanlarını kurtarmak için aklınıza  başka bir tedbir geliyor mu?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums