Uzaydan Dünya, mavi beyaz bir top olarak görülür.

Sınırlar, devletler, uluslar, görünmez oradan.

Her şeyi sahiplenen, her şeyi adlandıran, her şeyi bütünden ayıran insan da.

Dinler ve tarikatlar ve dinsizlikler de.

Dualar da, beddualar da duyulmaz oradan.

Bakan veya dinleyen varsa, tabii.

Parsellenmişliği ve rezilliği görmek için  alçalmak, inip toprağa basmak gerek.

Yükseklen şehirler, merkezden her yöne doğru gelişigüzel yayılan kanser hücrelerine benzer.

Her yerde ormanlar yaralı, sular kirli, toprak bitik, hayvanlar ürkektir.

Hiçbir şey, hiçbir kimsenin malı değildir doğanın denkleminde. Her şey, her şey içindir.

Afrika kıtası, Avrupalılar onu talan etsin diye var olmadı. Fransa, Fransızların değildir. Amazon yağmur ormanları, Brezilyalıların değildir. Denizler çöplük, nehirler kanalizasyon değildir.

Orkinoslar Japonların, balinalar Norveçlilerin sofrası için gelmedi dünyaya. Fillerin dişleri, kaplanların kemikleri, Çinlilerin ilaç hammaddesi değildir. 

Değildir, değildir ama öyle oldu işte.

İnsan her şeye el koydu.

Doğanın düzeni bozuldu, dünyanın dengesi altüst oldu, bazıları milyarlarca yıldır dünyayı dolaşan sayısız yaratık bir ömürden kısa bir sürede yokluğa itildi.

Isıyı içeri kapatan gazlar, dünyayı süratle insan için yaşanılmaz hâle getiriyor.

İklim değişikliğine karşı önlem almak için devletler birkaç yılda bir toplanıyorlar, ama buralardan etkin kararlar çıkmıyor, çıksa da uygulanmıyor.

Bunda fosil yakıt rezervlerine sahip ülkelerin ve petrol şirketlerinin habis rolü büyüktür.

Bilim ile siyaset ve çıkarcılık arasındaki savaşı her zaman bilim kaybediyor.

İklim değişikliği toplantılarının sonuncusu, birkaç gün önce Polonya’nın Katowice kentinde sona erdi.

Toplantının en belirgin özelliklerinden biri; Amerika, Rusya ve Suudi Arabistan’ın birlik olup bilim insanlarının sıcaklık değerlerinin yükselmesi ile ilgili uyarılarını küçümseme konusunda kurdukları ittifaktı.

Avustralya da kömür kullanımının savunuculuğunu yaptı.

Brezilya ise Amazon ormanlarının dünyanın teneffüsündeki rolünü önemsizleştirmeye kalkıştı.

Petrol şirketlerinin fonladığı popülist politikacılar, melanetlerini gösterdiler.

Toplantıdan çıkan en önemli karar gelecek eylülde bir daha toplanmak oldu.

İnsana dünyayı cehennem edecek iklim değişikliğini durdurmak için devletlerin, bu güne kadar görülmemiş bir iş birliği içine girmeleri, alışılmış iş yapma ve yaşama biçimlerini altüst edecek önlemleri alması gerekir.

Mümkün mü?

Birleşmiş Milletler’e üye olan 193 ülke var. Bunların bir araya gelip fikir birliği sağlayacaklarına inanmak kolay değil.