Erler zehirlenmedikleri zaman ne yiyorlar?

  • 22.06.2017 00:00

  “Büyük yemek şirketleri askeriyeye ciddi paralar yediriyorlar. Bir çark kurulmuş gidiyor. Bu çarkta bir şey yapamıyorsunuz.”

Bir arıcıyla yıllar önce yapılmış  söyleşiden alıntıladım.

Arıcı, piyasadaki saflıktan uzak balların bolluğunu, bu tür balların sadece ordu içinde değil, otellerde ve lokantalarda  nasıl müşteri bulduğunu anlatıyordu bana.

Balın kalitesini gözle bakarak veya koklayarak, hatta tadına bakarak bilmenin imkânsız olduğunu söyledi.

“Balın saflığını tespit etmek için ileri düzey bir laboratuvarda 36 ayrı analiz yapmak gerekir,” dedi.

Ürünün kalitesini belirleyen en önemli faktör, “flora” imiş. Balın toplandığı çiçekler ve taşıdıkları polen, yani.

İnsanlığın saflıkla arasına koyduğu en büyük mesafe gıdadadır dersem, fazla abartmış olmam sanırım.

Çiftçi olan Karpazlı dedem, raf ömrü uzun olsun diye yapılarına yabancı genler monte edilmiş tohumları, ürün alma sürecini süratlendiren hormonları, böcek ilaçlarını, yapay gübreleri tanımadan öldü. Nenem de bu tarımın ürünlerini masaya koymadan. Zehirsiz yiyecek çağının son insanları arasındaydılar.

Bugün saf veya safa yakın ürün bulmak başlı başına bir iştir. Özellikle TC ve KKTC gibi denetim mekanizmalarının zayıf olduğu veya rüşvetle elimine edildiği, kişisel çıkarların kamu yararını her zaman kündeye getirdiği yerlerde.

Fakat sorun sadece bunlar değildir.

Birçok yemek fabrikasında yapay gıda maddeleri kullanılıyor.

Bunlar normal gıda maddeleri tadında olup besin değeri olmayan veya çok az olan, kimyevî süreçlerle elde edilen şeylerdir.

Mesela süt tozundan yapılmış, kaymağı sahte ve sağlıksız yoğurtlar.

Peynir olmayan peynirler, yumurta olmayan yumurtalar, krema olmayan kremalar, patates olmayan patatesler.

Midede genişleyip doyma hissi veren maddeler.

Kalitesiz yağlar.

Ve birçok başka insan icadı, tarlalardan değil laboratuvarlardan çıkan malzemeler.

Gıda endüstrisi gıda olmayan gıdalar üretmekte, gıda olan gıdalar üretmekte olduğundan daha mahirdir.

Askerlerin bunlarla doyurulmadığını kim denetliyor?

Askerlerin zehirlenmesinden daha büyük sorun, zehirlenmedikleri zaman aldıkları gıdalardır. İnsan bir defa zehirlenir. Ama her gün sağlıksız, hatta zararlı besin alırsa durum daha vahimdir.

Nedir kışlalarda sofralara konan  yemeklerin kalitesi?

Yemeklerde ne kadar boya, katkı maddesi, yapay malzeme var? Bunlar arasında gelişmiş ülkelerde yasaklananlar var mı?

Sadece askerlerin değil. Yemek fabrikalarından çıkan yemeklerle  personelini besleyenlerin hangisi anlamlı denetim yapıyor?

Kalite standartları nedir?

Kimin umurunda?

Askerler zehirlenmeseydi bu konu açılacak mıydı?

Hangi konu açılmaz ve kolay kapanırsa orada bir çapanoğlu vardır.

Adamı ölüme yolluyorsan hiç olmazsa doğru dürüst karnını doyur demek, aşırı bir beklenti değildir umarım.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums