KRİZ ESKİNİN ÖLMEKTE OLDUĞU AMA YENİNİN DOĞMADIĞI DURUMDUR

  • 16.10.2020 00:00

 Yazının başlığı  1891-1937  yıllarında  yaşamış hayatının en verimli ve önemli yıllarından on bir yılını  cezaevinde faşizme karşı bedel ödemiş  Marksist kuramcı, İtalya Komünist Partisinin kurucu üyesi ve bir süre Komünist Partinin liderliğini yapmış ünlü İtalyan düşünür Antonio Gramsci’nin tezi.

Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi toplumsal sorunları çözemeyince  ekonomi  krize dönüştü ve kriz eskinin öldüğünü yeninin de  doğuşunun işaretini verirken, ortaklar ne yapacaklarını bilemez  bir duruma düştüler.

İktidar ekonomide ki Krizin yanlış politikalarından değil de  kendine muhalif olan iç ve dış güçlere saldırarak hedef şaşırtıyorlar.

Krizi çözmek için gerçekle yüzleşip toplumsal bir mutabakat arayacakları yerde, kendine muhalif olan toplumun her kesimine  baskı yapıyor yasaklar getiriyorlar.

Ülkenin sadece ekonomik krizi yok bir de Adalet krizi var.

Bu kriz birden ortaya  çıkmadı bunun bir süreci var kriz adeta  davul zurna  çalarak geldi.

Akp’nin AB ile yürüttüğü müzakere sürecinde ülkenin nasıl zenginleştiğini, uzaklaşınca da nasıl yoksullaştığını ve hukuktan kopmasının ardından dış politikada duvara toslamasının; fikri takibini yapan herkes krizin kapımıza nasıl dayandığını  görür.

Akp’e AB ile yürüttüğü müzakereden aldığı destek toplumda gördüğü ilgi ile iktidar ömrünü uzatırken, toplumsal sorunların çözümü ve demokratikleşme konusunda şu  vaatlerde bulunuyordu:

“Demokratik bir anayasa yapılacağını ve bu anayasanın  toplumun her kesimini kapsayacağını..

Anayasanın AB müktesebatına uygun olacağını..

Kopenhag kriterlerini yerine getireceğini..

Devleti ideolojiden arındırılacağını..

Devletin artık  vatandaşına format atmayacağını..

Eşit vatandaşlık hukukunu uygulayacağını..

Üstünlerin hukuku değil hukukun  üstünlüğü olacağını..

AİHM kararlarının Türkiye’de ki yasaların üstünde olduğunu..

Bu ülkede bir kişi özgür değilse o toplumun özgür olamayacağını..

Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alacaklarını ve  çoğulculuk kavramından bahsediyor,Kürt sorunu benim de sorunum diye 2005 yılında Diyarbakır’da söz veriyor ve bunları da ana başlıklar altında açıklıyordu.”

Bu vaatlerim AB ülkelerine ve tüm yabancı iş çevrelerine bir güven olarak yansırken..

2002-2010 yılları arasından ortalama her yıl ülkeye 20 milyar dolar yabancı sermaye geldi.

Ülke Cumhuriyet tarihinde bu yıllarda görülmemiş bir yabancı sermaye akışına ve turizm gelirine sahip oluyordu. Turizm gelirleri yıllık olarak 30-35 Milyar dolar arasında seyrediyor..

Ülkenin  Milli Geliri 950 Milyar dolara çıkarken, AB’den uzaklaştıkça  2019 yılı  itibarıyla Milli Gelir 710 Milyar dolara düştü.

 Erdoğan bu zenginliği tek  başına kendisinin başarısı olarak gördü.

Muktedir gelen  yabancı sermayenin demokratik hukuk reformlarını  yapmadan da geleceğini sanıp..

Yabancı Sermaye için hukukun bir anlamının olmadığına inanmaya başladı.

AB müzakerelerinde verdiği sözlerin hiç birini yerine getirmiyor, bir de içinde yer almak istediği AB üyelerine hakarete varan  suçlamalara  başladı. Almanya’yı Nazi faşizmi ile Fransa’yı Cezayir’de işgalci suçlamaları yaptı.

Muktedir burnundan kıl aldırmadığı dönemde  Akp hükümetinin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı şimdi DEVA partisi genel başkanı Ali Babacan şu uyarıyı sık sık dile getiriyordu: ”Eğer biz Batı standartlarında bir demokrasi için hukuki reformları yapmazsak yabancı sermaye gelmez, hatta var olan da gider diyordu.”

Erdoğan ülke ekonomisi geliştikçe askerleri de siyaseten kontrol altına aldıkça;AB’den uzaklaşmanın yollarını aramaya başladı ve fabrika ayarlarına döndü.

Din,ırk ve mezhep üzerinden topluma format atmanın yollarını arar oldu.

AB üyesi ülkelerle sürtüşmeye girip, Avrupa’da  yaşayan Türkleri yaşadıkları ülkeye karşı kışkırtmalar yapıp, mitingler düzenledi.

AB’nin lokomotifi olan Almanya’yı ve Fransa’yı terör örgütü PKK’yı desteklediği suçlamalar yaparak, içe dönük Dinci ve milliyetçi hamasete dayalı iç ve dış düşmandan bahsetmeden hiç bir konuşmasını bitirmez oldu.

Devlet vatandaşın hizmetkarı olacak diyen Erdoğan, biz bu devleti sokakta bulmadık diyerek devleti kutsadı.

Bizim neslimiz bozdular dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz, demeye..

AİHM kararları bizi bağlamaz derken, içeride yargının verdiği kendisinin beğenmediği AYM gibi bir mahkemenin kararlarını tanımadı ve uygulatmadı.

Bir kişi özgür değilse o toplum özgür değil diyenden; muhalefeti rejim karşıtı ilan edip toplumun yarısını terörist ve hain ilan edip temel hak ve özgürlükleri yok saydı.

AB bizi bölmek istiyor biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz diye AB’ye kapıları kapatıp, Avrasyacılarla iş tutar oldu.

Kürt sorunu yok Kürt kardeşlerimin sorunu var diyerek Kürtlerin iradesini tanımadı.

Erdoğan AB’den uzaklaştıkça  liyakat sahibi olmayan  kendine sadakat gösteren liyakatsiz insanları devlette ve kabine de  önemli yerlere getirdi.

Çoğulculuk kavramını yok sayarak ‘tek vatan,tek bayrak,tek devlet’ sözlerini bir parti sloganına dönüştürdü  her toplantısında ve mitinglerinde partilileri ile  koro halinde söylemeye başladı.

Hukuktan uzaklaşıp milliyetçi söylemlerini artırdıkça yabancı sermaye gelmediği gibi varolan da ülkeden çıkış yapmaya başladı. Ekonomi günden güne kötüye gittiğinin işaretlerini işsizlik sayıları ve enflasyon rakamları çift hanelere çıkarak kendini göstermeye başladı.

AB’liğinin   ilerleme raporlarında bunlara her yıl dikkat çekmişti ama Muktedir bu raporu hiç umursamadı.

Hukukun olmadığı ve miras hukukunun yok sayıldığı,temel hak ve özgürlüklerin boğulduğu  bir ülkeye kim yatırım yapar ve kendini güvence de hisseder.

Altın ve dövizdeki yükselişin  beklemedik tırmanışa geçmesi, TL’nin son sekiz ayda  dolar karşısında  yüzde otuzlara varan değer kaybetmesi, ekonomik kriz   buhrana dönüştü.

Başarısızlığını dış güçlere bağlayan siyasetçilerden olmayacağım diyen asrın lideri..

Artık her başarısızlığını ve çözemediği sorunlar karşısında iç ve dış düşmanları suçluyor, bana döviz üzerinden operasyon yapmak istiyortlar,yapamayacaklar diz çöktüremeycekler gibi beylik laflara sığındı.

Öyle komik duruma düştü ki,onların doları varsa bizim de Allah’ımız var demesi gibi.

Artık tek adam sistemine yöneldi ve ortağını da buldu.

Ekonomik krizle sorunlar ağırlaştıkça Akp’e MHP’nin  rotasına girdi. Ve Mhp ne söylüyorsa onun yapmak zorunda kaldı.. Mafya lideri Alaattin Çakıcı’yı Bahçeli’nin  tahliye ettirmesi hırsıza, katillere kısmı af çıkartması kabul edilir bir durum değildi.. Değildi diyoruz çünkü Alaattin Çakıcı Erdoğan’ı tehdit etmeden ceza almıştı düşünün geldiği yeri.

Türkiye’nin nasıl bir krize girdiğini ve uluslararası itibar kaybettiğini AB’liğinin 2020 ilerleme  raporu  detaylarıyla ortaya koyuyor:

“Demokrasiyi erozyona uğrattığını, ekonominin altını oyduğunu, bağımsız mahkemeleri yok ettiği  eleştirilerine dikkat çekiyor.”

Eğer  Erdoğan AB’den uzaklaşmayıp Türkiye’nin AB üyesi olması için ilk yıllardaki AB’ye ve topluma  verdiği vaatlerini yerine getirseydi, Türkiye böyle bir adalet ve ekonomi krizi yaşamaz ülke çok farklı bir yerde olurdu..

Ama o zaman da Erdoğan ve ailesi dolar milyarderi olamaz, Erdoğan kendi zenginini yaratamaz, besleme medyasını oluşturamaz ve yargıyı da rakiplerine karşı sopa olarak kullanıp tek adam sisteminde kuramazdı.

Erdoğan’ın AB’den uzaklaşması bir yerde  iyi oldu.. Erdoğan’ın demokrat olmadığını demokrasiyi atlama tahtası olarak kullandığı riyakar ve oportünist bir siyasetçi yüzünü de  ortaya çıkarttı. Erdoğan’ın politikaları Siyasal İslam’ın sonunu getirdiği gibi bu ülke de artık  ‘din,ırk ve mezhep’ üzerinden siyaset yapma argümanı da sona ermiş oldu.

Her kriz eskinin öldüğünü yeninin   doğmasının işaretlerini verir. Bu yeni nasıl bir yeni olacak onu da demokrasi güçlerinin mücadelesi ve küreselleşen  dünyanın içinde yer almak isteyen siyasetçilerin  öngörüsü  belirleyecek.

Gramsci’nin ‘yeninin doğmadığı  durum’  tezi de  burada gizli değil mi?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums