- 27.03.2018 00:00
Türk medyasında Hürriyet Gazetesi Medyanın Amiral gemisi olarak bilinir.
Doğan Medya Grubunun içinde Hürriyet Gazetesinin olması ve el değiştirerek,satılması farklı bir güç ve anlam kazandırıyor medya sektöründe.
Aydın Doğan’ın 39 yıllık medya patronluğundan çekilmesi Doğan Medya Grubunun,Demirören Grubuna 890 milyon dolara satılması(Sekiz yüz doksan ABD Dolarına satıldı) böylesi devasal bir medya gücünün hükümete yakın medya patronuna geçmesi,iç ve dış kamuoyunda ve demokrasi güçleri arasında endişeler yarattı.
Medyanın tekelleşmesi ve medya bağımsızlığı demokrasi ve hukuk açısından çok önemlidir.
OHAL ilanından sonra Akp’ye muhalif medyanın gazeteleri,televizyon kanalları,internet siteleri kapatılıp, gazetecilerin tutuklanması furyası başlamış,binlerce gazeteci işsiz kalırken Aydın Doğan ve Medya grubu sesini çıkarmak şöyle dursun,görmemezlikten ve duymamazlıktan geldi..
OHAL’den sonra Akp çıkarttığı KHK’larla iki bin 500 gazeteci işsiz kalırken,onlarca gazeteci tutuklanıp sorgusuz sual hapislere atılırken; muhalif milletvekilleri ve belediye başkanları tutuklanırken,Doğan medya grubu karşı çıkmak şöyle dursun; eleştirel bir haber bile yapmadı.
On sekiz aydır Silivri cezaevinde tutuklu olan ve Ağırlaştırılmış Müebbet Cezasına çarptırılan Gazeteci, Romancı ünlü yazar Ahmet Altan tutuklanmadan yanılmıyorsam bir veya iki ay önce bir televizyon kanalında şöyle seslenmişti Aydın Doğan’a: ”Sesini çıkartmıyorsun ama şunu bil ki sıra sana da gelecek ve hem de çok ağır bir bedel ödetecekler sana demişti.”
Aslında Doğan medya grubunun böyle bir el değiştireceği ve Aydın Doğan’ı medyadan devre dışı bırakılacağı haberleri fısıltı gazetelerinde dolaşıyordu ama bu haber teyide muhtaçtı.
Aydın Doğan’ın medyadan neden apar topar elini ayağını çektiği üzerine iddialar,tabi bu yazdıklarımız da hala iddia..
Bir:Aydın Doğan Doğan Medya Grubunu satmasaydı,Doğan Medya Grubuna ya “Kayyım” atanacaktı veya TMSF el koyacaktı.” Gerçi TMSF bankalarla ilgili yetkiye sahip ama şimdi Doğan’ın Bankası yok yalnız Aydın Doğan’ın geçmişteki Bankası ile ilgili olsa gerek bu iddialar.
İki:”Aydın Doğan’ın tutuklanma ihtimali vardı.”
Üç:” Doğan Medya Grubunun Trilyonlara varan TL vergi borcu olduğu,bunun 3 Milyar dolar olduğu, 1 Milyar dolarını Doğan’ın ödediği..”
Dört:”28 Şubat’ın i er veya geç intikamını Erdoğan’ın Aydın Doğan’dan alacağını,Erdoğan’ın Doğan hakkında hiç olumlu düşünmediği ve yüz vermediği biliniyordu.”
Beş:”Süren Petrol Ofisi davasında petrol kaçakçılığından Aydın Doğan’ın ceza almasının önünü kesmek için bu kararı aldığı.”
Altı:”3 Milyar dolar faiziyle vergi borcu olduğu iddiası bunlar teyide muhtaç ama Doğan Grubundan ve iktidar yetkililer tarafından bu haberler tekzip de edilmiş değil.”
Yedi:”Erdoğan’ın Aydın Doğan’ın iş yerlerine yaptığı vergi operasyonları ile Doğan Grubuna iş yapamayacak duruma getirdiği, yaygın haberlerden biriydi.”
Doğan medya grubunun bu kadar ucuza gitmesinin nedenleri ve ortaya atılan iddialar yaban atılır ve küçümsenecek gibi olmadığı gibi, iddiaları da çürütmüyor hatta güçlendiriyor.
Medyada gelişen bu tekelleşme ile torba yasayla çıkartılan İnternet medyasına RTÜK’e denetleme yetkisi verilmesi,Türkiye’nin hızla Tiranlık sisteme doğru yol aldığının ciddi işaretleridir bunlar.
Medyanın el değiştirmesi ile sermayenin de el değiştirmesinin işaretlerini görürsünüz.
Sabah Gazetesi ve ATV kanalının Dinç Bilgin’den Akp’ye yakın bir iş adamına satılması..
Milliyet ve Vatan Gazetesini Aydın Doğandan kime geçti,Demirören grubuna..
Son -Doğan Medya Grubunu kim aldı;Demirören grubu..
Medya holdinglerine sahip olanlar Erdoğan’ı koşulsuz destekleyenlerdir.
Artık Akp’ye yapılacak en küçük bir eleştiri ve muhalif olanlar vatan hainliği, dış güçlerin maşası,darbe seviciler,teröristlerin müttefiki gibi yaftalamadan nasiplerini alacaklar ve manşetler çekilecek, bu da yetmeyecek; haklarında uydurma cezalarla tazminat cezaları verilecek, hapis cezaları istenecek.
Medyanın el değiştirmesi ile Erdoğan’ın dolar milyarderi olmasının tarihçesine bir bakın!.
2002 yılında Türkiye’de dolar milyarderi 4 kişi iken,Fobrews dergisinin verdiği habere göre 2017 yılında bu sayı 39 kişiye çıkmış.
Dikkat ederseniz Akp’nin iktidarı ile Akp’ye destek veren güçlü bir sermaye grubunun oluştuğunu görüyoruz.
Yeni türeyen zenginlerin kısa zenginlik tarihine kısa bir gözaltın, çoğu Akp’nin iktidara gelmesi ile başlar ve zenginliklerinin kaynağı da,kamuya ait inşaat sektöründen elde edilmiştir.
Akp’e döneminde Kamu İhale Kanunu(KHK) 25-30 kere değişti,sayısını şaşırdık değişmesinin altında yatan neden;Akp kendi zenginini yaratma politikalarıdır.
Demokrasi ve hukuktan uzaklaşıp tek adam rejimine yönelenler muhalefeti bertaraf edip, iktidar ömrünü uzatmasının yolu tek adam rejimlerinde, iki güçten geçer.
Birisi: ”kendi zenginin yaratacaksın.”
İki:” Seni kusursuz anlatan,savunan,sunan,manşet çeken,meslektaşlarını fişleyen, algı operasyonu yapan,muhalif olanları yaftalayan hedef gösteren,bir medya gücün olacak.”
Bu iki gücü elde ettiğinizde, Yargıyı da yürütmeye bağladınız mı, gel keyfim gel..
Artık önündeki bütün engelleri yok edersin.
Demokratik toplumlarda medya dördüncü kuvvettir.
Bir ülkede medyanın editöryal bağımsızlığı yoksa,o ülke de düşünce ve ifade özgürlüğü ve vatandaşın haber alma özgürlüğü kısıtlı veya hiç haberdar olamaz çünkü, medya objektif değildir.
Şimdi demokrasiden yana olanlar böyle bir tünele girmiş durumdayız,tünelin ucunda da ışık gözükmüyor.
Aslında Doğan medyası OHAL’den sonra Erdoğan ne istiyorsa onu yapıyordu,CNN TÜRK’e Hürriyet gazetesinin yazarları tartışma programlarına çıkmıyordu,bu bile buraya gelen sürecin göstergesi değil mi?..
Bu satırların yazarı 22 Ağustos 2017 Yılında “Hürriyet Gazetesi yazarları neden CNN TÜRK’e çıkmıyorlar” diye bir yazı kaleme almıştım,meraklısı internetten bu yazıyı bulabilirler.
Son olarak Doğan Medya Grubunun el değiştirerek Hükümet yanlısı medya patronu Demirören Grubuna satılması ile; demokrasinin kuvvetler ayrılığının medya ayağı kırılırken.
Böylece Türk Medyasının Amiral Gemisi de İktidar limanına çekilmiş oldu.
Sahi 15 Temmuz darbesini siyasi ayağı ne zaman ortaya çıkacak?
Darbeler ve Medya üzerine yazmaya devam edeceğim.
Yorum Yap