- 22.08.2017 00:00
Neden yalnızca CNNTÜRK diye sorunuzu duyar gibiyim.
Hürriye gazetesi CnnTürk ve Kanal D televiyonları Aydın Doğan’ın yani Doğan medya grubuna ait.
Dikkat ederseniz OHAL ilanından bu tarafa hiç bir Hürriyet gazetesi yazarlarından birinin haftanın beş günü tartışma programı düzenleyen CnnTürk’e çıktığını gördünüz mü?
Yalnızca Hürriyet yazarlarından Mehmet Yakup Yılmaz televizyonlara yasaklı olduğunu köşesinden açıkladı ama nedenine bir açıklama getirmedi.
Şunu anlarız NTV ve HaberTürk gibi kanallara Hürriyet yazarlarını çıkartmaya bilirler ama CnnTürk Doğan grubunun olduğuna göre; köşe yazarlarının bu kanala yazarlarını yasaklaması düşündürücü değil mi?Hürriyet Gazetesi merkez ana akım medyanın amiral gemisi olarak bilinir.
Artık OHAL’den sonra tartışma programına katılan konukları televizyon programını düzenleyen ne moderotörler, ne televizyonun genel yayın yönetmeni ne de patronlar belirliyor; belli ki tartışma programına çıkacak gazetecileri iktidar tarafından belirlenen kişiler çağrılıyor.
Bunu Habertürk kanalında Fatih Altaylı ‘Teke Tek’ programında bir konuğunun kendisine beni davet ettiğiniz için size teşekkür ederim dediğinde,Altay’lı konukları ben belirlemiyorum dedi.
Bir ülkede medyanın editoryal bağımsızlığı yoksa o ülke de sizin gazeteniz ve televizyon sahibi olmanızın bir esprisi yok.Artık Türkiye de medya patronluğunun da bir anlamı kalmamış.
İşte bunun somut örneği de Hürriyet gazetesinin köşe yazarlarının kendi televizyonlarına çıkartılmamasıdır?
Neden televizyonlar ve gazeteler bağımsız hareket edemiyor ve iktidara karşı objektif gazetecilik yapamıyorlar?
Çünkü, gazete ve televizyon patronlarının gayrı meşru bir sürü pisliği varda ondan başka ne olabilir!..
50 kuruşa gazete satarak gazeteyi çevirmek mümkün mü?
Bunu bilen Erdoğan kendine muhalif olan köşe yazarlarını gazetelerden kovduruyor, kovmayan medyaya vergi opersasyonu yapıyor..
Doğan grubu petrol ofisi davası hala sürüyor ve Doğan grubuna çok yüklü bir vergi cezası gündemde.
Akp’ye karşı dik yazan kaçtane Hürriyet gazetesinde yazar var bir gözatın!..
Partili cumhurbaşkanı ana muhalefet partisinin tutuklanacağı sinyalini veriyor,artık parlamenter sistem yok diyor, tek adamlığa geçildiğini itiraf ediyor..
Hürriyet gazetesinin tam yirmi yıl kesintisiz genel yayın yönetmenliğini yapmış Doğan holdingin yöneitm kurulu üyesi ve hala Hürriyet’te köşe yazarlığı yapan Ertugrul Özkök ne yazıyor bir gözatın.
Geçen bir hafta içinde Özkök’ün iki yazısnı okudum birisi Sibel Can’ın paparaziler tarafındna çekilmiş bikinili resmi üzerineydi.. Diğer bir yazısı da anlı secdeye gelenlerden karılarını aldatanlar ne kadar gibi ipe sapa gelmez, özel hayatı ilgilendiren konuları gündeme taşıyor, mağazin içerikli yazılar yazıyor kısacası suya tirit, köşe yazısı demeye bin şahit ister.
OHAL ilanından sonra haber kanallarına çıkan tartışmacılara bir bakın.
Dikkat ediyor musunuz üç habaer televizyon kanalında haftanın beş günü, dönüşümlü olarak çıkan kişiler sanki bu kanalların kadrolu elemanı gibi 15 ile 20 ‘ye yakın kişi kanal kanal dolaştırılıyor,bu tesadüf olamaz.
Bunların arasına, arasıra yeşillik olsun misali bir kaç milletvekili katılıyor.
Bir de çağırdıkları konukları karşı karşyaymış gibi karşılıklı olarak oturtmuyorlar mı,tam bir tiyatro.
OHAL ile tartışmadan kaçırılan gündeme getirilmeyen konulara gelince:
-OHAL ilanından bu tarafa 157 gazeteci tutuklandı,2 bin 500 gazeteci işsiz kaldı,200 gazete,televizyon,derg,ajans,yayın evi, radyo kapatıldı..5 bin derneğin kapısına kilit vuruldu,150 bin kişi kamudan uzaklaştırıldı, bununm 42 bini tutuklandı.. Bunları gündeme getiren kaçtane gazete, televizyon ve köşe yazarı var bir elin parmaklarını geçmez..Toplumda tam bir ölüm sessizliği hakim.
- İş cinayetleri OHAL ile geçen bir yıl içinde 1963 işçi iş kazasında ölürken,2017 yılının ilk 7 ayında iş cinayetinde ölen işçi sayısa 1119..
-2016 yılına kadar günde ortalama 4 işçi ölüyor du bu sayı şimdi 5’e çıkarken, sakat kalarak iş göremez duruma düşün işçi sayısı da 6 dan 8’e çıkmış durumda.
-AKP’nin 15 yıllık iktidarında 20 bin 844 işçi cinayet ekonomisi kurbanı oldu.
-Hiç bir temel hak v eözgürlüklerl güvenlik nedeniyle kullandırılmıyor; gösteri,yürüyüş,miting,grev,direniş hatta bir basın açıklaması bile yaptırılmıyor.
-15 Temmuz darbesinin siyasi ayağının çıkartılmaması sorusu yanıtsız kalıyor!.
-Yargı yürütmeye bağlanmış durumda,demokrasinin kuvvetler ayrılığı diye bir durum yok artık.
-Yolsuzluk ve gelir dağılımındaki adaletsizlik gündeme hiç getirilmiyor.Kamu İhale Kanunu(KİK) tam 120 defa değiştirildi,17 milyon insan günde 2 dolarla geçiniyor,40 milyon insan yokssulluğu yaşıyor.
-Medya özgürlüğü sıralamasında Türkiye 180 ülke arasındaki yeri 155’inci.
-Hukuk devleti sıralmamız ise 113 ülke arasında yerimiz 99’uncu.
-Kürt sorunu,PKK sebep mi sonuç mu bu tartışılmaz mı?Teröristle mücadele ile terörle mücadeleyi ayırt etmekten aciz bir siyaset uyguluyoruz.
-Terör neden durdurulamıyor çözüm aranacağına;şimdi iktidar gece kartalları adında gece bekçliğini devreye soktu.Artık Akp’e elinde çekiç olanın her şeyi çivi görü moduna girdi.
-GSMH neden 2008 yılından beri yerinde sayıyor?
-GSMH’nın yüzde 54’nü 780 bin kişi alıyor,böyle bir gelir dağılımın adil olmadığı yerde terör biter mi?
-Kayıt dışı ekonomi neden önlenemiyor,kayıt dışının yüzde 48 olduğu yazılıp çiziliyor.
-Tarım ve hayvancılık niye ele alınmaz?Buğday ihraç eden ülke artık buğday ithal eder duruma düşerken,hayvancılıkta da aynı durum yaşanıyor.Avrupa’nın en pahalı kırmızı et tüketen ülkesiyiz.
- 300 bin kişi daha işsizler ordusuna katılarak, işsizlik yüzde 10.2’ye çıkarak, işsiz sayısı 3 milyon 225 bin kişiye ulaştı.
-Üniversitelerin durumu ele alınacak gibi değil dökülüyor.
-Kentlerin sorunu ve şehirlerin birer beton tarlasına dönmesi,doğanın katledilmesi niye gündeme gelmez.
Muhalefet partileri,HDP’nin 12 milletvekilinin tutuklanması ve Kürt il ve ilçelerinde seçimle gelen 85 belediye başkanlarının görevden alınarak cezaevleiren atılması,hiç bir HDP’li siyasetçnini medyada düşüncelerine yer verilmemesi,CHP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasına verdiği desteğin bedelini demokrasi güçleri olarak çok ağır ödüyoruz tabi CHP’lilerde.
Bu sorunları sahiplenecek ve iktidara karşı mücadele verecek üç güç vardır:
Birincisi Sivil toplum örgütleri..
İkincisisi medya..
Üçüncüsü de muhalefet partileri.
İş cinayetlerine tek tepki gösteren KESK ve DİSK.. Türk-iş ve Hak-iş işçi ölümleri karşısında basın açıklaması zahmetinde bile bulunmuyorlar.
Ya sivil toplum olan müteşşebüs kesim TOBB ve TüSİAD’ın açıklamaları ne şiş yansın ne kebap misali açıklamalar.
Medyayı anlatmaya gerek yok yukarıda değindiğimiz Hürriyit gazetesinin köşe yazarlarına ekran yasağı getirilmesi durumu özetlemiyor mu?
Birde yerli araba tantanası var bu haberleri en çok hükümet yanlısı medya çok gündeme geliyor.. Ama kimse şu soruyu sormuyor yerli araba çıkartırsak makam araçları Mersedes ve Auidi olmayacak mı?
OHAL’den sonra malım mülküm var diye güvenmeyin bir gecede mal varlığınız kamulaştırabilirler, hukukun olmadığı yerde neyin güvencesi olur!..
Sorumuza yazımızın başlığı ile sonlandıralım sahi Hürriyet gazetesinin yazarları neden CnnTürk televizyonuna çıkmıyorlar?
Yorum Yap