- 8.02.2017 00:00
Hiç sanmıyoruz mümkün değil.
Sisteminiz bozuk ise başına Evliya’yı getirin hırsız yapar..
Sisteminiz düzgünse ise başına hırsızı getirin ehlileştirir.
İşte Türkiye’nin Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2016 Yolsuzluk Algı Endeksi’ne göre,Türkiye 176 ülke arasında 75. Sırada yer alıyor..2013 yılından beri Türkiye çarpıcı bir biçimde gerilemeye devam ediyor.
Türkiye G20 Ülkeler arasında ki yolsuzluk sıralamasındaki karnesi de vahim; 2014’de 10’ncu,2015’de 12’nci sırada iken, 2016’da 13’nci sıraya geriledi.
Yolsuzluk ve rüşvet bir inanç sorunundan değil bir sistem sorunundan kaynaklandığını akıldan çıkartmayacaksınız.Denetlenemeyen yerde yozlaşma olur.
Demokrasi ve hukuktan uzaklaşan toplumlar yolsuzluğun ve rüşvetin önünü alamazlar.Demokrasi ve hukuk yolsuzluğu ve rüşveti bitirmez ama milimize eder.
Eğer yolsuzluk,rüşvet ve yoksulluk din eğitimi ile çözülseydi,doğumdan ölüme kadar bir fiil dinle eğitilen ve yönetilen islam ülkeleri önlerdi.
Başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm islam ülkelerine bakın, boğazlarına kadar yolsuzluğun ve rüşvetin içindeler ama yönetimde olanların aileleri tam bir saltanat içinde yaşarken,Halklar ise sefaleti yaşıyor.
Bu manzara 55 islam ülkesi içinde geçerli buna Türkiye’de dahil.
İslam ülkelerinde hiç bir siyasetçinin yolsuzluk ve rüşvetten görevden azledildiğini veya tutuklandığı haberini okudunuz mu?
İşte rüşvetin itirafı..
Medya da dikkatinizi çekti mi hükümet yanlısı islamcı yazar Abdurrahman Dilipak’ın “Rüşvetçilerden nasıl kurtuluruz” başlıklı 5 ağustos 2017 tarihli yazısı çok çarpıcı iddiaları ortaya koyuyordu..Bir yerde itiraf gibiydi; belediyelerde dönen rüşvetten bahsediyordu yazar ama belediyelerde AKP’e iktidarda olmasına rağmen işin tezadı AKP’nin kirlenmediğini söylemesi de traji komik bir durumdu.Bir de şöyle demiyor mu; AKP’e belediyelerle geldi belediyelerle gidecek gibi.
Sözü Dilipak’ın çarpıcı itirafına bırakalım:”Bu işe vakfı,camiyi de karıştırıyorlar.Cami avlusunda rüşvet pazarlığı yapıyor bu ahlaksızlar.Rüşvetçileri teşhir edelim şikayette bulunalım.Bunlar herkesi haraca bağlıyorlar” diye de çağrı da bulunuyor.
Ülke gündeminde önemli bir tartışma konusu da Diyanet İşleri Başkanı (DİB)’nın emekliye ayrılması idi..
Basına yansıyan kulislerden gelen haberlere göre DİB başkanının mezhepçi bir din anlayışı doğrultusunda çalışmadığı,AKP’e ile ters düştüğü iddiaları var.
Partili Cumhurbaşkanımızın 4 Ağustos 2017 tarihinde İstanbul’da Yıldız Hamidiye camisinin açılışında yaptığı; dindar nesil yetiştireceğiz sözleri,tekrar dindar nesil tartışmalarını alevlendirdi.
Hatırlanırsa Cumhurbaşkanı geçmişte sık sık devlet vatandaşına format atmamalı diye Kemalistlere gönderme yapardı.Şimdi kendisi mezhep ve din üzerinden topluma format atmaya çalışıyor.
Eğitimin tarikatlara ve vakıflara devredildiği haberler medyada gırla gidiyor..
Hiç bir yetkili de çıkıp bu haberleri yalanlamıyor.
Adları medyanın gündeminden düşmeyenler İlim Yayma cemiyeti,Ensar Vakfı,Birlik vakfı,Nakşibendi tarikatı ve İsmail Ağa cemaatinin eğitimde etkili olacağı üzerine, anlaşmalar yapıldığı haberleri havada uçuşuyor.Kimse bu haberleri tekzip etmiyor.
Anlaşılan AKP’e FETÖ terör örgütünden hiç bir ders almamış, cemaatsiz ve tarikatsız sisyaset yapacağı yok..
Yine gündemi işgal eden ise AKP’nin eski MYK üyesi sivil toplum sözcüsü Ayhan Oğan’ın CnnTürk televizyonunda yeni bir devlet kuruyoruz ve bu devletin kurucusu da Tayyip Erdoğan demesi, başlı başına toplumun sinir uçlarıyla oynanmasıdır.Bu Ayhan Ogan’ın görüşü de değil bunu da bilelim.
Böyle bir konuşmayı HDP’li bir siyasetçi yapmış olsa idi Savcılık talimatıyla polis stüdyoyu basar operasyona geçer ve o siyasetçi apartopar gözaltına alınırdı.
Gündeme düşen başka bir haber ise;AKP’nin parti hocası Hayrettin Karaman’ın baş örtülü sigara içen kadınlar üzerine fetva vermesi ortalığı toz duman etti.
Karaman başörtülü sigara içen kadının mesajını şöyle yorumluyor:”siz benim başımı örttüğüme bakmayın.Benden umudununuz kesmeyin.sizinle paylaşacak çok şeyim var.”
Hatırlarsanız Akp’nin parti hocası Karaman, Akp’e hükümetlerinin yolsuzluk ve rüşvetle suçlanması karşısında bir hadis uyarlamıştı; Başbakan rüşvet almıyor zenginlerden fitre -zekat topluyor ve yoksullara dağıtıyor diye saçmalamıştı.
Hayrettin Karaman bunu tesadüf söylemiş birisi değil ve zamanlaması da manidar.
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün iktidara yakın olanlar, içinde kadın ve din geçmeden bir cümle kuramıyorlar.Hemen Hemen her olayı ve sorunu kadın ve din üstünden analiz ediyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; İmam Hatip okullarından,camiden,mescitten terörist çıkmaz diyor.Sanki IŞİD,Elkaide gibi beynelmilel islamcı terör örgütleri camiye,mescide yabancı ve din eğitimi almadılar.
Ama Cumhurbaşkanımız imam hatipte okuyan,cami ve mescit gibi yerlere gidenlerden hırsız ve rüşvetçi çıkmaz diyemiyor.
İşte Abdurrahman Dilipak’ın yazısı rüşvet ve yolsuzluğun pazarlığı hem de cami avlusunda yapılıyor.
Yorum Yap