EĞİTİM TARTIŞMALARI OECD RAKAMLARI

  • 31.07.2017 00:00

 Bir toplumun kalkınmasının ve gelişmesinin yaldızını kazıdığınızda altından eğitim çıkar.

Biz yeryüzüyle rekabet edecek bir müfredatı bir türlü hayata geçiremedik.

Cumhuriyetin kuruluşundan beri eğitim politikamız çağsal dünyayı kavramadan uzak kaldı.

Bunu nereden anlıyoruz.

Cumhuriyet kurulalı 94 yıl olmuş bugüne kadar 77 milli eğitim bakanı görev almış.

Ortalama göreve gelen  her bakan bir yılın üzerinde görev yapmış.

AKP’nin de en başarısız alanı Eğitim alanı değil mi?

AKP’e 14 yıllık iktidarında göreve gelen Milli eğitim bakanı İsmet Yılmaz  7’nci oluyor.

Neden başarısızız?

Başta şunu belirtelim her alanda başarısızlığın nedeni çok açık; liyakat sahibi insanların göreve getirilmemesi ve değişen dünyayı okuyamamaktır.

Yıllardır Milliyet Gazetesinde her üç yazısının ikisini Eğitim üzerine makaleler yazan Abbas Güçlü yeni müfredatı, Bakan’da bilmiyor öğrenmeye çalışıyor diye internette  bir açıklamasını okudum.

 Dört artı dört artı dört eğitim politikasını hatırlayın,hatırlayan da var mı orası da muamma.

Bu yeni müfredatın akıbeti de diğer müfredatlardan farklı olmayacak.

 OECD rakamlarını vereceğim Eğitim de nasıl bir durumda olduğumuzun boy aynasını gösteriyor sıralamadaki yerimiz.

Takıldık bir “Cihat” kelimesine gidiyoruz.

Müfredat sansürlerle dolu ..

İşte Aşık Veysel’in sekiz kıtadan oluşan “senlik-benlik neden” şiirinin ilk kıtasını almışlar ama diğer  yedi kıtasına  sansür getirilmiş.

İlk kıtasında ne var ve diğer kıtalara bir gözatalım..

“Allah bir Peygamber Hak” şiirinin öğreteceklermiş onu da  5. Sınıftan itibaren.

Aşık Veysel’in müfredata konulan ilk kıtası:

Allah birdir Peygamber hak/Rabbin Aleminde mutlak/senlik-benlik bırak/söyleyeyim geldi sırası.”

Müfredata alınmayan sansürlenen yedi kıtadan ikisi.

 

Kürt’ü Türk’ü ve Çerkez’i,hep Adem’in oğlu kızı/beraberce şehit gazi/yanlış var mı neresi?

Kuran’a bak İncil’e bak/dört kitabın dördü de hak/hakir görüp hak ayırmak/hakikatte yüzkarası.”

Böyle bir zihniyet öğrencilere bilimsel ve  objektif bir eğitim verebilir mi,yeryüzü ile kıyaslayan,soran,sorgulayan mesleği ile övünen yaratıcı  birey yetişir mi?

Böyle olunca da çağsal dünyaya ne bir düşünsel katkımız oluyor ne de teknoloji üretebiliyoruz.

OECD’nin açılımı: “İktisadi İşbirliği Ve Gelişme Teşkilatı.”

OECD,İkinci dünya savaşından sonra kurulmuş Türkiye’nin 1961 yılından itibaren içinde yer aldığı 38 üyeden oluşan bir örgüt.

OECD’nin eğitim endeksine göre Türkiye 38 ülke sıralamasında 35’nci sırada yer alırken;Finlandiya birinci ,Estonya,Danimarka ilk üç sırayı alıyor;Türkiye’yi Güney Afrika,Brezilya ve Meksika takip ediyor.

-Türkiye’de 25-64 yaş arası Lise mezunlarının oranı yüzde 36..

-Bu oran yüzde 76’ya ulaşan OECD ortalamasının oldukça gerisinde ve en sıralamalardan biri.

Öğrenci Değerlendiren Raporu(PİSA 2016) açıklandı Türkiye 64 ülke arasında 45’nci sırada.

-Matematikte 45’nci sıradayız.

-Okuduğunu anlamada sıramız 37’nci.Yani okuduğumuzu anlamıyoruz.

-Fen bilgisinde 41’nci sırada yerimiz.

Müfredat ta felsefe ve Fizik derslerine ağırlık vermezseniz bilimsel eğitimden uzaklaşırsınız, bizim geldiğimiz yerde bunu göstermiyor mu?

Hamasetle büyük laf etmekle büyük olunmadığının  göstergesi bunlar.

Aynanın icat edilmediği süreçte söylenen bizde  güzel bir söz var ya;’berberin önüne oturunca görürsün saçın ak mı-kara mı sözünü çağrıştırdı bana  OECD’nin  rakamları.

Bir ülkenin eğitim kalitesi aynı zamanda toplumsal zenginliğini de gösterir.

Daha biz çağın teknolojisi bilgisayar üzerine bir tane olsun bir çip üretememişiz.

OECD’nin eğitim endeksinde 35’nciyiz de diğer konularda çok mu ilerdeyiz!.

-Türkiye Hukukun üstünlüğü sıralamasında 113 ülke arasında sıralamadaki yerimiz 99’da gösteriliyor.

-Basın Özgürlüğü sıralamasındaki  endeksimiz;180 ülke arasında Türkiye 155’nci.

Düşüncenin suç, kitabın suç aleti olarak gösterildiği, düşünen insanın   terörist muamelesi gördüğü bir ülkede  eğitimin kalitesi mi olur?

OHAL ilanından sonra akademisyenlere ve gazetecilere yapılan tutuklamalar ve işten atılmalar eğitimin durmunu ortaya koymuyor mu?Ya üniversitelerin durumu içler acısı.

Ayna gibi parlayan bir kıyaslama.

-ABD’de toplumun yüzde 60’ı üniversite mezunu iken..

-Türkiye’de ise toplumun yüzde 18’i üniversite mezunu.

Bu rakamları karşılaştırdığımızda  zenginliğin eğitimle elde edildiği  bir vaka değil mi?

Delinin adını sayıkladığı gibi aynı yerde dolaşıp duruyoruz,’din,ırk ve mezhep’ üzerinden eğitim adı altında topluma format atmaya kalkıyoruz,bu da bizi çağın gerisine itiyor.

Teknolojiyi kutsal kitaplardan öğretemezsiniz.

Laik bir devlette zorunlu din dersi mi olur?Hukuk devletinde devlet ne tek dine ne de  tek mezhebe hizmet eder; devlet, bütün dinlere ve mezheplere karşı eşit mesafede durur.

Müfredata Sekülerizm mutlaka  konulmalı.

Sekülerizm,dine karşı olmayan ama dinden de bağımsız bir yaşantı tarzını ortaya kor.

Laik devlette Diyanet İşler Başkanlığı(DİB) gibi bir kurum olmaz.

Cihat,nefsi körlemek imiş.. Cihat nefsi körlemek ise devletteki  bu saltanat ve siyasetle gelen  zenginlik ney, o zaman?

OECD, rakamları bizi kendimize getirip gerçekle yüzleşir miyiz?

Sanmıyorum..

 Toplum olarak eğitim gündeme gelince  Felsefeden-Fizikten korktuğumuz kadar azrayilden  korkmuyoruz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums