Toplum olarak siyasete niye bu kadar meraklıyız

  • 7.02.2017 00:00

 Siyasetin kısa bir ansiklobedik tanımını yapalım:”Sorunları çözme,sınıflar arası denge kurma,kaynak yaratma ve toplumları çatıştırmadan,eşit yarıştıran,insanların can ve mal güvenliğini teminat altına alan ve  demokratik yoldan insanları yönetme sanatı” diye kısaca özetleyebiliriz.

Biz de nasıl uygulanıyor bir de onu hatırlatmaya çalışalım..

Siyaset bizde  rant getirisi olan bir argüman olduğu için biz siyasetle yatar siyasetle kalkarız.

Yılın 365 günü ve kesintisiz yirmi dört saat siyaset konuşan ve tartışan hatta uykumuz  da bile siyaset sayıklayan bir toplumuz..

İlkeli, tutarlı ve barışçıl bir siyasi tartışmayı bir türlü beceremeyiz,tartışma kültürümüz çok ilkel.

Karşımızdakine hakeret etmeden,iftira atmadan, ayrıştırmadan,ötekileştirmeden ve kamplaştırmadan siyaset yapmayı beceremiyoruz.Çoğulcu kavramına yabancı bir siyaset anlayışımız var.

Irk,din ve mezhep bizim siyasetin değişmez sosudur.Buna bölgecilik ve hemşericiliği de ekleyebiliriz.

İktidar olan partiler   bizim siyasi geleneğimizde  muhalefetle eşit yarışmayı kabul etmez.

Ne yazık ki  Batı standartında bir demokrasi ve hukuk kültürüne sahip değiliz..En az tartıştığımız ve  yabancı olduğumuz  kavramlar,ekonomi,hukuk ve eğitimdir.

Biz Batı kültüründen çok Güney Amerik ülkelerinden Şili,Brezilya ve Arjantin kültürünü siyasetimiz de de yaşayan bir halkız.Dikkat ederseniz bu Güney Amerika  ülkelerinde, bizde olduğu gibi sık sık askeri darbeler olur,farklı coğrafyalarda olmamıza rağmen böyle bir siyasi kültür benzerlğimiz düşündürcü değil mi?.Devlet-toplum-birey ilişkisinde de çok benzerlik vardır, faili meçhul cinayetler,gözaltı kayıplar ve işkenceler gibi.

Siyasi olarak AB’nin içinde olmak istememize rağmen siyasetçinin imtiyazlı kalmasında ısrarı ve yeryüzüyle kendini karşılaştırmaması,bizi ve bize göre bir hamasat kültürüyle avutur.Batıya gönderme yaparak onların Kopenhag kriterleri varsa bizim de Ankara kriterlerimiz var diye siyasetçi kitleleri coşturur.

Çünkü Batı da böyle siyaset  üzerinden zenginleşme yok.

Bizde iki yıl milletvekilliği yapan emeklilik yaşı gelince, üç bin dolar üzerinden  emekli maaşı bağlanıyor.Bir de tekrar milletvekili seçilirse toplam maaşı 25 bin lirayı aşıyor.

Onun için milletvekili olmak için adeta siyasiler liderini kutsuyor ve  tapıyor.

Siz hiç milletvekili ve Belediye başkanı olup ta yoksulluk içinde yaşayan birine rastladınız mı?Ben rastlamadım.

Parti içi demokrasi olmayınca ön seçimde olmuyor ve liderin milletvekillerini belirlediği seçilebilir yere de yazması ile milletvekilinin hayatı  siyah beyaz kadar değişiyor.Mevcut sistem içinde liderinin siyasetini  eleştiren milletvekilinin siyaseti biter.

Bir siyasetçiden dinlemiştim televizyon programında;Süleymen Demirel’i partisinden  bir milletvekili sürekli eleştiriyormuş,Demirel’e  yakın olan milletvekili Demirel’e bu adamı ne çekiyorsun partiden ihraç et der..Demirel, bu adamı ben seçmedim bana rağmen seçilip geldi helal olsun, daha önemli olan ise  seni değil bunu idare etmemi emrediyor demokrasi  der.

12 Eylülden önce milletvekilleri ön seçimle belirlenirdi, yani  part üyeleri veya delegeleri milletvekillerinin  sıralmasını tayin ederlerdi.Şimdi ise parti Genel Başkanları.

Siyasetin etkinliğine gelince.

Bizde siyaset hiç bir soruna çare olmadı diyemeyiz.

Yeterli olmayan  kör -topal demokrasimiz var idi,buna Telekominasyon,çağın teknolojisi,yol,köprü,tünel,metro,baraj,hava limanları,tren gibi gibi çok önemli konularda küçümsenmeyecek yol aldık.

Fakat müzminleşmiş sorunlarmızın başında gelen ve siyasi olarak çözülmesi gereken sorunlara siyasetçinin neşter atmaması ve bu sorunların üstünü örtmeye çalışmasıdır.

-Başta Kürt sorunu,işsizlik,gelir dağılımdaki adaletsizlik,temel hak ve özgürlüklerin tanınmaması,azınlık hakların yok sayılması,bireyin özgürlüğünü kabul edilmemesi gib..

-Çözüm bekleyen  15 milyon Alevi kitlesinin  ibadet mekanı Cem evlerinin yasal statüye kavuşmaması,Ruhban okulunun açılmaması ve ana dilde eğitimin  verilmemesi gibi..

-Medya özgürlünün olmaması,demokrasinin kuvvetler ayrılığının işlememesi,devletin kutsanması,iktidara gelenin muhalefetle eşit yarışmayı kabul etmemesi,referandum sürecinde Evetçilerle Hayır diyenlerin eşit yarışmadığı gibi.

Tabi bir de değişmez siyaset anlayışımız var o da;muhalefette olan parti, muhalefette iken sistemden çok yakınır ve  radikal çözümler önerir ama iktidara gelince, devletin koltuğuna oturmasıyla tam tersini yapar;demokratik hakkını kullanan muhaliflerini kastederek,biz bu devleti sokakta bulmadık çapulculara devleti teslim etmeyiz diye toplumu kamplaştırır,yasaklar getirir ve eleştirdiğini uygular olur.

O meşhur klişe söz bizim siyasilerimizde hep hayat bulur:”Sistemden beslenenler sistemi değiştirmez” sözü hiç demode olmaz.

Bizde rant devlet üzerinden dağıtıldığı için hepimizin içine devlet kaçmıştır.

Bu rantın en büyük payını kamu ihalleleri üzerinden zenginleşen mütehaitler, siyasetçiler, silahlı ve sivil bürokrasi paylaşır.

Onun için bizde siyaset devlet üstünden rant dağıttığı sürece, yaşamımızda belirleyici oluyor değişmedikçe de olmaya devam edecek.

Siyasette ‘liyakatin’ yerini ‘sadakat’ alır,kuralların yerini eş dost  ilişkileri belirlerse çuvallarsınız, ülkenin geldiği noktada bunu göstermiyormu? AKP döneminde bu dip yaptı.

Siyaseti neden çok sevdiğimiz belli olmuyor mu?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums