- 20.02.2017 00:00
Bilmem gündemi takip ediyor musunuz Erdoğan içeride Kürtlerin seçtiği HDP’li Milletvekillerine, Belediye başkanlarına ve partilerine karşı acımasız ve hukuki bir tutarlılığı olmayan; başlattığı tutuklamaya yönelik operasyonlar hız kesmeden sürüyor; ama dışarıda Kuzey komşumuz Rusya PKK ve PKK’nın Suriye kolu Suriye Kürtlerini temsil eden PYD ile birlikte bölgedeki Kürt örgütlerinin temsilcileriyle toplantılar organize ediyor..
Moskova’da 15 Şubat 2016 tarihinde Kürt Konferansı yapıldı.
Kürt Konferansına Suriye, Türkiye, Irak ve İran’dan oluşan Kürt örgüt ve temsilcileri katıldı.
Suriyeli Kürtleri temsilen katılan PYD’nin eş başkanı Asya Abdullah Suriye’nin geleceği için ilan ettiğimiz Federal Yapı, toprak bütünlüğünün korunması için çözüm yoludur. Afrin,Kobani,Cizre’yi içine alan Kürt Federal Bölgesi düşüncesini savunacağız.
Rusya Birleşmiş Milletlerde yapılacak Suriye görüşmelerine Kürtler’ de katılmalıdır diye açıklama da bulundu.
Bu açıklamalara Ankara’dan hiç bir tepki gelmedi..
Ankara ,Moskova’ya ses çıkartması artık imkansız gibi gözüküyor..
Açıkça Rusya biz PKK ve YPG gibi örgütleri terör örgütü olarak görmüyoruz diye resmi ağızdan hem de üst düzeyden açıklamalar yapıyor, dünyanın önde gelen medyasında bunlar haber oluyor, yorumlar yapılıyor..
Ama Ankara’dan olumlu veya olumsuz bir ses çıkmadığı gibi, bizim merkez ve havuz medyası manşet olacak bu haberi iç sayfadan görerek kibrit kutusu kadar yer veriyor.
Saray’dan açıklama gelmedikçe bizim medyadan aykırı ses çıkmıyor, tehdit altında olan Türk basının onurunu temsil eden bir iki gazete ve televizyonunun dışında, bu haberlerin detayını ancak internet aracılığıyla dış basından öğreniyor, sosyal medyadan da paylaşıyoruz.
Moskova’daki Kürt Konferansı toplantısına Türkiye’den Kürtler adına HDP milletvekillerinden Osman Baydemir, Dilek Öcalan ve Abdullah Öcalan’ın avukatı katıldı.. Kürt sorunu bizim dışımızda Ortadoğu da çok farklı bir boyutta masaya yatırılmış bir durumda..
Kürt sorununu çözmek için baldıran zehri içtiğini söyleyen Erdoğan şimdi Kürt sorunu yok Kürt kardeşlerimin sorunu var diyor ama ;bölgemizde Suriye’deki ateşkes görüşmeleri Kürt sorunu ile birlikte ele alınıyor; Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuya gören gözünü kapatırken, duyan kulağının da üstüne yatmış gibi gözüküyor.
Bölgende ,hem de sınırında olan sorundan haberin yoksa dış politikadan duvara toslamış demektir.
Rahmetli Turgut Özal Kürt sorunu için şöyle demişti: Eğer siz içerideki Kürt sorununu ve komşumuzdaki Kuzey Iraklı Kürtleri kastederek bu soruna el atıp çözemezseniz, birileri el atar ve sizde dışarıda kılırısınız diye açıklamıştı.
15 Şubat’a Moskova’da düzenlenen Kürt Konferansı karşısında Ülke olarak aynen bunu yaşıyoruz.
ABD ve Rusya’nın Orta Doğu da Suriye’den sonra ikinci gündemini Kürt sorunu almış durumda..
ABD Suriyeli Kürtlerin silahlı örgütü YPG’yi silahlandırırken;Ankara, biz komşumuzun toprak bütünlüğünden yanayız, sınırımızda bir Kürt yapısına asla müsaade etmeyiz, bizim kırmızı çizgimiz gibi Kürtler ve ABD tarafından ciddiye alınmayan açıklamalar yapıyor.
Fakat AKP’e hükümeti içeride Kürtlere karşı acımasız demokratik olmayan, Kürtlerin siyasi iradesini yok sayan operasyonları ise hız kesmeden sürüyor.
Kürt seçmenden 2014 yılında 11’i il bunun üçü Büyük Şehir Belediyesi olmak üzere tam 102 Belediye başkanlığı kazanmış Demokratik Bölgeler Partisi(DBP) ama şuana kadar; 82 Belediye başkanını görevden almakla kalınmamış, tutuklanarak cezaevlerine konulurken yerine kayyumlar atanıyor.
Yetmedi seçimlerde 6 milyon oy almış HDP’nin ikisi Eş Genel Başkanı olmak üzere 13 milletvekili tutuklu..Altı milyon seçmenden oy almış bir partiyi terör örgütü ilan ederek Kürt sorununu çözemezsiniz..
HDP’nin 8 bin 930 üyesi gözaltına alınmış,2 bin 782’si tutuklanmış..
Siz meşru zeminde Kürt sorununu çözmek isteyen bir partiyi terör örgütünün uzantısı diye siyaset yapmasının önünü keserseniz,dış dünya da işte Rusya’nın yaptığı gibi PKK’yı muhatap aldırırsınız.
Sayın Cumhurbaşkanı siz demediniz mi; Kürt sorununu çözmek için baldıran zehri içtim diyerek, PKK ile Oslo’dan başlayıp, Habur’a uzanan, Öcalan’ın mektubunu bir milyon kişiye Nevroz’da Diyarbakır’da TRT’den canlı yayınla okutan,Dolmabahçe bildirisini açıklayan, iki buçuk yıl çözüm sürecini yürüten; terörün üstünden siyaset yapan MHP’lilere ölü sevici Nekrofiller demiyor muydunuz? Peki Kürt sorunu yok ise bunları niye yaptınız?
Yakında PKK’yı ABD terör örgütü olarak görmüyorum derse buna şaşırmayalım gelişmeler bunun işaretlerini veriyor. Rusya’nın Kürtlerle sıcak teması karşısında ABD’i tersine bir politika izleyemez; dört ülkeyi kapsayan Mezopotamya da yaşayan 30 milyon insanı ilgilendiren Kürt sorununa ilgisiz kalamaz.
Bu referandum nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, dileriz herhangi bir çatışmaya, terör eylemlerine yol vermeden, kan bulaşmadan atlatırız..
Referandumdan sonra Kürt sorunu ülkenin birinci gündemi olacak gibi gözüküyor..
Evet veya Hayır çıkarsa Rusya PKK’ı terör örgütü olarak görmeyeceği gibi, ABD’de referandum sonrasında PKK konusunda mutlaka bir hamle yapacak ve Ankara’nın da ezberini bozacak.
Biz referandum kampanyası ile dış dünyaya kapanıp, içeride hain ve teröristlikle birbirimize düştük; ama burnumuzun dibinde ve bölgemizde ülkemizin de kanayan yarası olan Kürtlerin geleceğini belirleyen, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve sınırlarını tartıştıracak sıcak gelişmeler yaşanıyor..
Başbakan iken Ahmet Davutoğlu demedi mi Ortadoğu’nun haritası yeniden çiziliyor Türkiye’ de buna dahil diye..
Evet veya Hayır çıkması Rusya PKK yı terör örgütü ilan etmeyeceği gibi, ABD’nin PYD’ye bakışında da bir değişiklik olmayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iki soru ile yazıyı sonlandıralım bir: Hayır oyu verenleri terörist ilan ediyorsun ama dostun Putin dünyaya terör örgütü ilan ettiğin PKK’yı terör örgütü görmüyor buna ne diyorsun?
İkinci sorumuz: Evet çıkarsa 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağını ortaya çıkartacağına söz veriyor musun?
Yorum Yap