- 8.02.2017 00:00
Bu söz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait.
OHAL demek Türkiye’de hukuksuzluk, yargıyı yürütmeye bağlamak,basın özgürlüğünü engellemek, TBMM’ni bay pas etmek demektir.
OHAL üçüncü kez olarak bir üç ay daha uzatıldı..
19 Ocak 2017 tarihinden itibaren bir üç ay daha OHAl’li günler yani hukuksuz, korkutucu günler bizi bekliyor ama uzatmanın arkası gelecek gibi..
OHAL’in İlk uzatılma tarihi 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilmişti..
Başbakan Binali Yıldırım biz OHAL’i millete değil devlete karşı ilan ettik demişti..
İş tersine döndü bedelini de muhalefet ve özgür basın ödedi, ödemeye de devam ediyor.
Hukuksuz kamudan işten atmalar,muhalefete karşı yapılan baskılar ve aykırı fikirler yasaklanmış,basın özgürlüğü yok edilmiş durumda.
Fakat darbenin siyasi ayağına bir türlü uzanılmadı ve çıkartılması konusunda da bir işaret yok.
TBMM’de kurulan darbe komisyonuna darbeyi haberdar etmeyen MİT müsteşarı Hakan Fidan ve darbeye karşı ordusunu komuta edemeyen derdest edilen,Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulisi Akar komisyona ifade vermeye gönderilmedi.
Darbeyi kendi ikbali için fırsata çeviren Erdoğan OHAL ile siyasi amaçlarına bir bir elde etmenin taşlarını döşemeye başladı ,bunu da OHAL’ e bağlı KHK’lerle gerçekleştiriyor.
Erdoğan OHAL’e dayandırılarak çıkarttığı KHK’lerle vatandaşın anayasal haklarını kullandırmaz oldu..
Kendine muhalif olanları da kamusal haklardan mahrum ediyor.
Bir konuşmasında Erdoğan bakın:”grev,yürüyüş,direniş,gösteri ve toplantı gibi ıvır-zıvır gibi şeyler OHAL ile yok oldu” diyor.
OHAL’i Erdoğan,yandaş medya ve AKP’liler çok sevdiler..
Cumhuriyet Gazetesinin kantincisi Erdoğan buraya gelirse çay vermem dediği için tutuklanıyor ama..
Hedef göstererek nefret suçu işleyen MİT HDP’lilere suikast yapmalı diyen AKP’li Şevki Yılmaz için savcılar kılını kıpırdatmıyor, işte OHAl’in getirdiklerinin çarpıcı bir örneği..
OHAL’in bizde siyasi uygulama geleneği; içinde hukukun olmadığı yani yargının yürütme tarafından yönlendirildiği,özgür medyanın ve muhalefetin susturulduğu ;hükümet artı silahlı ve sivil bürokrasinin sistemidir..
OHAL ile valiler ve kaymakamlar hiç bir yerde istemedikleri toplantıya,gösteriye hatta basın açıklamasına güvenlik nedeniyle izin vermedikleri gibi, kapalı salon toplantıları bile yaptırmıyorlar.
OHAL’e dayandırılarak KHK lerle nasıl bir sonuç ortaya çıktığını rakamlarla yazının sonunda ortaya koyacağız..
Erdoğan darbeyi fırsata çevirerek tek adam olma yolunda bir yol izledi ve bu yolu da HDP’nin dışında diğer muhalefet partilerini de yanına çekerek sağladı.
Peşinden yenikapı ruhu diye üç partinin bir araya gelmesiyle yaptığı mitingi Erdoğan kendi başkanlığının provasını yaparak gövde gösterisine dönüştürdü.
OHAL ilanından sonra yapılanlar:
-Yargı yürütmeye bağlandı..
-TBMM bay pas edildi..
-OHAL’den önce cezaevlerinde 30 gazeteci tutukluydu.
-Şimdi 148 Gazeteci tutuklu ve bu sayı günden güne artıyor..
-45 gazete,115 dergi,9 televizyon,23 radyo,3 haber ajansı kapatıldı.2 bin 500 gazeteci işsiz kaldı,700 gazetecinin basın kartı iptal edildi,54 gazetecinin mal varlığına el konuldu..
-1225 dernek,984 özel okul,104 vakıf,15 üniversite kapatıldı bunların sayıları da her gün artıyor..
-HDP’li 11 Milletvekili tutuklandı.
-DBP partisinin 50 belediye başkanı görevden alınarak yerlerine kayyum atandı ve tam bir yetki gaspı yapıldı,bu sayı gittikçe artıyor..
-130 bin kişi kamudan işten uzaklaştırıldı,tutuklandı ve açığa alındı bu sayı da her gün artıyor.
-Yargıdan 4 bin 800 yargıç işten atıldı.
-Üniversiteden 3 bin 500 akademisyenin işine son verildi.
-OHAL’den sonra turizm geliri 14 milyar dolardan 8.5 milyar dolara düştü..
OHAL’den sonra dolar karşısında TL yüzde 20’i değer kaybetti..
-OHAL ile Turizmde 200 bin, toplamda 450 bin kişi işsizler ordusuna katıldı.
-OHAL’den sonra iş cinayetleri yüzde 9 artış gösterdi ve 2016 yılında 1970 işçi iş kazasında hayatını kaybetti.
OHAL’den sonra bir de hukuk ve basın özgürlüğü kriterlerine bakalım ne durumdayız..!
-150 ülke arasında hukuk devleti sıralamamız 80. Sıradaydı, kıyaslama yaparsak 1.Danimarka,8.Almanya,33.Yunanistan,71.Çin,75.Rusya,79.Gürcistan 2015 yılı için geçerli bu tablo.. 15 Temmuz darbesinden sonra OHAL ile yönetilmemiz belki de hukuk devleti sıralamasınd, sondan birinciliği ele geçirmişizdir.
Basın özgürlüğünde ise 180 ülke içinde Türkiye 151.Sırada,Uganda,Kenya ve Tanzanya bizden daha iyi durumda.Dünyada cezaevlerinde en fazla gazetecisi tutuklu ülke durumundayız.
OHAL ile Tiranlı (Her düzeyde düzenin çığırından çıkmasına sebep olacak tek adam yönetim biçimi)ne doğru hızla gittiğimizin farkında mıyız?
Tiranlığa doğru yol almamızda Erdoğan’ın elini güçlendiren, rejim değiştirmemizde emeği geçen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de hakkını teslim edelim; yoksa Erdoğan bu hayal ettiği Tiranlığı rüyasında görse inanamazdı.
OHAL ilanından sonra insanların iş ve mal güvenliği değil can güvenliği tehlikeye girdi.
Bunu biz söylemiyoruz AKP’nin kurucusu AKP hükümetinde Bakanlık yapmış Abdullatif Şener söylüyor:”artık AKP hükümetini eleştirenlerin can güvenliği tehlikede” diyor.
İşte OHAL ile ülkenin geldiği genel manzarası bu.
Yorum Yap