FETÖ/PDY terör örgütünün siyasi ayağı yok mu

  • 6.02.2016 00:00

 15 Temmuz askeri darbe kalkışmasının ardından devlet içinde ki kadrolaşmaya karşı, OHAL’e dayandırılarak, hukuksuz yapılan sayıları da yüz bine yaklaşan kadro tasfiye hareketi   hız kesmeden sürerken..

Ani bir gelişme yaşandı ve hükümetin en güvenilir bakanı Erdoğan’ın sağ kolu bir yerde MİT müsteşarı Hakan Fidan’dan sonra sır küpü İçişleri Bakanı Efgan Ala’nın görevden alınması;Başbakan’a göre ise bıraktı, siyasi gündeme deprem etkisi yaratmış gibi gözükmüyor ama bu depremin artçıları gelecek gibi gözüküyor.

Fısıltı gazetesinin haberlerine ve Ankara’daki kulisler Efgan Ala’nın görevden alınmasında etken olan; FETÖ terör örgütünün üstüne fazla gitmediği, terör olaylarında istihbarata önem vermediği gibi haberler yaygın.Yalnız cemaatçilerin üstüne gidip gitmediği bir tarafa ama IŞİD terör örgütünün katliamları konusunda çok duyarsız olduğu tartışılmaz bir vaka..Hatta  duyan kulağının üstüne yatan ve gören gözünü de kapatan birisi olduğu hepimizin malumu.Efgan Ala’nın Bakanlığı döneminde tam 17 defa toplu terör katliamları olmuş ve  ardından çıkıp istihbarat zafiyeti yok diyecek kadar pişkin hareket etmiş, tabi Başbakan’da aynı telden çaldı..Hatta Cumhurbaşkanı  Erdoğan’a toplu terör olaylarından sonra  istifa müessesi işleyecek mi diye sorulunca;her olaydan sonra istifa olursa yönetici bulamayız diyerek ciddiye almamıştı,demek ki bıçak kemiğe dayanmış gibi  gözüküyor.

Efgan Ala 81 İlin Emniyet Müdürlerinden 74’nün ve MİT’te çalışan 7 bin kişiden 6.500’nün  cemaatçi olduğu açıklaması gayri ciddi bulunmuş mizahi haberler ve yorumlara neden olmuştu.

Cemaat operasyonunun AKP’nin parti içine, teşkilatlarına ve   Belediyelere uzanmadan siyasi ayağının ortaya çıkartılması mümkün değil..FETÖ terör örgütü  AKP’nin iktidar tarihiyle  boy attı,kök saldı ve potansiyel bir güç olarak karşımıza çıktı.

Açık söyleyelim FETÖ/PDY terör örgütünün en güçlü siyasi ayağı AKP’nin içinde duruyor.

Erdoğan demedi mi ne istediler de vermedik diye.Cemaatin kadrolaşmasını gündeme getirenlere karşı Erdoğan bunlar anlı secdeye gelen,yüzü kıbleye dönenler diye savunmadı mı? AKP’nin kadrolaşmada kriteri Liyakati değil de Müslüman ve Sünni olmadı mı ?

Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek cemaat bir istediyse ben iki verdim, hakkımı helal etmiyorum onlara diye açıklamaları ortada duruyor.Merak edenler internetten bunun videolarını izleyebilirler.

Yıllarca Yeni Şafak Gazetesinin Ankara temsilciliğini yapmış AKP’ye yakın gazeteci şimdi Hürriyet gazetesinde yazan Abdulkadir Selvi Erdoğan’ın yakınlarına ve Bakanlarına yapılan 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra; detaylı bir yazı kalemem almış,cemaati nankörlükle suçlamış ve AKP’e iktidara gelmeden önce, cemaatin kaç dershanesi,okulu ve yurdu olduğunu,devlette kaç tane valisi,emniyet müdürünün görev aldığını ,AKP’e içinde kaç tane milletvekili olduğunun dokümanını vermedi mi?

Aldatıldık, Milletimiz ve Rabbim bizi affetsin demekle bu iş bu kadar kolay mı?

AKP’e kendi içinde ve Belediyelerinde bulunan  cemaatçileri  teşhir edip yargıya teslim etmedikçe, vatandaş etrafında olan FETÖ terör örgütü üyelerini niye muhbirlesin.

Başta Erdoğan olmak üzere bazı AKP’liler partililerine çağrıda bulunuyorlar en yakınınızda olsa FETÖ terör örgüt yanlılarını  fişleyin diye..

Hırsız evin içinde dururken dışarıda hırsız  aramaya  benzemiyor mu bu?

Geçen bir televizyon kanalında canlı yayında konuşan AKP’nin militan milletvekili Metin Külin ;ben iki yakınıma gidin devlete itirafta bulunun, teslim olun dedim diye açıkça beyan da bulundu.Hızını kesmedi Milletvekili bizim Ordu Belediye Başkanımız Kara Denizdeki bütün mobese kameralarının ihalesini cemaatçi bir şirkete vermiş diyerek, kendi partisinin belediye başkanını hedef gösteriyordu.

Erdoğan başta olmak üzere bu milletvekilinin açıklamaları FETÖ terör örgütünün en güçlü ayağının AKP’nin içinde olduğunun itirafları değil mi bunlar?

Rüşveti alan suçlu olacak ama rüşveti veren ise  mağdur.

Birde ÖSYM ve KPSS sorularının çalınması konusunu başlattı AKP’liler;peki soruyu çalanı biliyoruz da çaldıran kim?

AKP’liler  ve yandaş medyası bu sorunun tek tarafını anlatıyorlar?

15 Temmuz’dan sonra yapılan kamudaki personele yönelik operasyonlar baştan sona, bir hukuksuzluk skandalı içinde yürütülüyor.

Bu hamlelerin mahkeme kararlarına dayandırılmaması,mağdur olan insanların Anayasa Mahkemesine bireysel baş vuru haklarının önünün kapatılması,hukuken kabul edilir bir durum olmasa gerek.

OHAL ile ülke bir hukuksuzluğa ve polis devletine doğru hızla yol alırken, yargı bağımlı hale getirilerek,parlamento devre dışı bırakılıyor,medya özgürlüğü yok sayılıp, muhalif olan ne kadar barıştan yana  gazeteci ve akademisyen varsa ya hapse atılıyor ya da işlerinden oluyorlar.İçeri alınanların mal varlıklarına el konuluyor,yakınları potansiyel suçlu ilan ediliyor.Suçun şahsiliği ayaklar altına alınan bir süreci yaşıyoruz,bu da toplum olarak hepimizde bir tedirginlik yaratıyor.

Türkiye hukuktan ve demokrasinin kuvvetler ayrılığından uzaklaştıkça iç barış daha tehlikeye giriyor, savaş tamtamcıları daha güçleniyor ve terör günden güne azgınlaşarak önlenemez bir durumda ilerliyor.

AKP’ye muhalif olan toplumun her kesimi ayırt etmeksizin ya darbeci ya da terör örgütleriyle ilişkilendirilerek nefes aldırılmıyor, bu hayra alamet bir durum değil.

AKP bize tam bir korku filmi izlettiriyor.

Muhalif olan yazılı ve görsel medya askeri darbelerde olmadığı kadar baskı altında.

Gösteri ve yürüyüş hakkı mı,o da ne oluyor?

Sahi FETÖ terör örgütünün siyasi ayağı ne zaman ortay çıkartılacak?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums