- 30.06.2016 00:00
Bu sözü mevcut TBMM Başkanı AKP’li İsmail Karaman söylemiş.
Ne açıklama ama.
Buna derler lafa bak hizaya gel.
Daha bu söz gündemde dolaşırken dünyanın lideri diye tanıttıkları,İsrail’i terör devleti ilan eden,bir daha da Davos’a gelmem diye şov yapan,Rusya’ya meydan okuyup uçağını düşüren AKP’nin taptığı hatta; Tanrıda olmayan yetenekleri olan Erdoğan, İsrail ile anlaşmaya vardığını,Erdoğan’ın Rus lideri Putin’den özür dileyen bir mektup yazarak açıklamaları, ajanslara düşmesiyle Kaçak Saray ve hükümet yetkilileri bu haberleri teyit etti.
Rusya uçağının düşürülmesinin talimatını ben verdim demişti müsamere Başbakanı Ahmet Davutoğlu..
Erdoğan özür dileyecek birisi varsa o da Rusya’dır angajman kurallarına uymadılar diye; ey Putin aklını başına al diye haykırıyordu kaçak Saray’da muhtarların karşısında.
Daha sonra Rusya’nın sert bir kaya olduğunu fark edince Erdoğan ağız değiştirmeye başladı ve Rus uçağını cemaatçi pilotlar düşürdü,Rusya ile aramızı açmak için demesi tam bir trajik komikti.
TBMM başkanı Karaman ‘bütün dünya bizim önderliğimizi bekliyor’ sözü İsrail ile anlaşmaya varılması Rusya’dan özür dilenmesinin sıcaklığında, medyada yer alması ise ;Erdoğan’ın vizyonsuzluğunu ,ülkeyi itibarsızlaştırdığını ve rezaletini ortaya koyuyordu.
Sıra da şimdi hangi ülkeden özür dilemeye geçecek Erdoğan, Mısır’dan mı yoksa Suriye’den mi başlayacak?
İlk akla gelen Suriye olacak artık bizim komşumuz Rusya oldu. Suriye topraklarında,Rusya izin vermeden uçaklarımız Suriye semalarında operasyon yapmak şöyle dursun, gösteri amaçlı uçuşlar bile yapamıyor..
Erdoğan’ın dış politikada ve içeride geldiği yer vahim bir tablo; bunu her ülkenin içine sindirmesi,yönetilen halkların kabullenmesi bu çağda mümkün değil.
Tam bir dibe vurma yaşıyor Erdoğan.
İçerideki Kürt il ve ilçelerdeki manzara bir iç savaş görüntüsü veriyor ve Suriye’den farklı değil.
Kendisine Erdoğan en ciddi muhalefet eden HDP’yi terör örgütünün uzantısı diye itibarsızlaştırmaya uğraşıyor,bu il ve ilçelerde belediyelere kayyum atamanın yollarını arıyor..Nasıl oluyor da demokratik yollardan 6 milyon halktan oy almış bir parti ve seçmen kitlesi terör örgütünün destekçisi oluyor?
Dış dünyada çok önemli bir başka haber ise İngiltere’nin AB den ayrılma doğrultusunda referandumdan halkın yüzde 52 oyu ile hayır oyu çıkmasıydı.Bu sonuç AB’liği ülkelerinde bir deprem etkisi yarattı ve dünyanın gündemi oldu.Bu referandumda ilginç birkaç detayı verelim İktidarda olan muhafazakar partinin Başbakanı Referandumda evet oyu çıkması için çalışırken, aynı partiden olan Londra Belediye Başkanı ve kabine üyesi olan Adalet bakanın da referandumdan hayır oyu çıkması için çalışmalar yapmasıydı.
Bu iki kişi için ne parti disiplin kuruluna sevk edildi ne de bu iki politikacıya hain,tuzluk ve dış güçlerin uşağı denildi.Benim de dikkatimi de en çok bu haber çekti.
Biz ülke olarak böyle bir çok sesliliği kabul edecek bir kültüre ne zaman sahip oluruz gıptasıyla okudum bu gelişmeyi. işte Batı Kültürü bu olsa gerek.. Çoğulculuk bir modern insan kavramıdır,biz toplum olarak çoğulculuğa yabancı olduğumuz sürece daha birbirimizi hainlikle,döneklikle suçlamaya devam edeceğiz gibi görünüyor.
İngiltere’deki reform sonucunu çok yazan oldu ama benim en çok dikkatimi çeken Mehmet Altan’ın Kıbrıs 360 gazetesinde yayınlanan 27 Haziran 2016 tarihindeki ‘Camerun referandum silahıyla da hem kendini hem de Birleşik krallığı vurdu’ başlıklı yazısını okumalarını öneririm; Altan İngiltere’nin sosyal , siyasal tarihini ve Avrupa’nın da fotoğrafını çekmiş bu yazısında.
Ülkenin değişmez gündemi olan Güneydoğuda süren iç savaş ve çatışmalarda ölen asker,polis ve PKK’lılar sayısına,farklı bir açıklama geldi.
Artık Şehit haberleri ve yandaş medya da dahil bu haberler birinci sayfadan görmemeye başladı.
İşte AKP’nin kurucu kadrosunda içinde yer alan deneyimli siyasetçi TBMM Başkanlığı yapmış,Hükümet sözcülüğü ve Başbakan yardımcılık görevinde bulunmuş Bülent Arınç’ın çarpıcı açıklamaları şöyle:hükümette görevli bulunduğum süre boyunca bize MİT başta olmak üzere devletin istihbarat örgütleri PKK’nın toplam 3 bin silahlı gücü var diye açılamada bulunuyorlardı,bizde inanırdık diyor.
Şimdi bakıyorum Cumhurbaşkanımız ve Genelkurmayı Başkanlığı Haziran 2015’den Haziran 2016 tarihleri arasında Kürt il ve ilçelerdeki savaşta etkisiz hale getirilen PKK sayısının, 8 bin olarak açıklamada bulunuyorlar bu nasıl bir şey diye şaşkınlığını ifade ediyordu, Manisa’da katıldığı bir iftar yemeğinde yaptığı konuşmada.”
Erdoğan Kürt sorunu yok diye dursun bütün içte ve dıştaki siyasal tıkanmaların nedeni ve iç barışı tehdit eden Kürt sorununun etrafında şekilleniyor.
Akşam sabah Erdoğan iddialı konuşuyor büyük laflar ediyor ama muhalefet olanların çürütmesine gerek kalmadan geçmişteki kendi konuşmaları birkaç yıla kalmadan üç beş günde yalanlanıyor.
Erdoğan’ın geçmişte İsrail için söyledikleri konuşmasının videosu internette dolaşıyor ve tıklanma rekoru kırıyor.Sosyal medya kullanıcılarının metaforu olmuş durumda.
Erdoğan konuştukça çam deviriyor;İngiltere’nin AB’lğinden çıkması veya kalması üzerine konuşmasında göreceksiniz İngiltere’de evet çıkacak demişti, tersi olunca başladı yalpalamaya bu kadar bir insan madara olur mu ?
Atalar demiş ya büyük lokma ye de büyük laf etme diye..Büyük ülkenin ağırlığı dış politikasının yaptırım gücüyle ölçülür.
Her yaptığınızdan pişmanlık duyacak, kandırıldım diyeceksiniz,dış politikada izole olacak içeride toplumun her kesimiyle kavga edeceksiniz; ardından da çıkıp ülkenin iki numaralı siyasetçisi ‘bütün dünya bizim önderliğimizi bekliyor’ diyeceksiniz.
Böylesi beylik laflarını kim ciddiye alır Allah aşkına ancak buna mizahi güzelleme yapılır..
Gevezeyi ateşe atmışlar da odun yaş diye bağırmış derler ya.
Evinin içinde kavgası olanın komşusu tedirgin olur,o ülkeye ne turist gelir ne de yabancı sermaye.
Sen ülkende süren iç savaşı barışa dönüştürmeden,demokratik bir ülke olmadan saygınlığı olan bir ülke muamelesi göremezsin.Yeryüzünün demokratik kamuoyu da seni ciddiye almaz.
Nokta.
Pardon ne demişti Meclis başkanı!..
Yorum Yap