- 7.02.2016 00:00
Erdoğan Kürt sorunu yok Kürt kardeşlerimin sorunu var; son terörist yok edilene kadar iç savaşın yaşandığı Güney doğu illerinde operasyonlar devam edecek diyor ama..Komşumuz Irak’ın toprak bütünlüğünün koruması için de ‘ademimerkeziyetçilik’ modelini öneriyor.Irak’ın toprak bütünlüğünü bozan Kürt sorunu değil mi?Kendi ülkesinde Kürt kökenli yüzde seksen gibi yüksek oyla seçilmiş Belediye başkanlarının özerklik ilan etmesini, bölücülük ve terör örgütünün uzantısı diye Belediye başkanlarını hapse attırırken;kendi ülkesinde yasak ilan ettiği sistemi komşumuz Irak’a öneriyor.
Binali Yıldırım Başbakanlığında kurulan fakat Başbakan demek bile komik aslında Erdoğan’ın elçisi demek daha doğru, elçiye de zeval olmaz.
65.Hükümetin programında Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması için “âdemimerkeziyetçilikten” bahsetmiş Binali Yıldırım.
Ben bu bölümü Kaçırmışım,kaçıran yalnız ben değilim medyada mahallesi, köşesi ve otopark kadar merkez medyada yeri olan özel şoförlü,sekreterli ve asistanlarla çalışan, kelli küllü gazeteciler de fark etmemiş olması ilginç geldi bana.Yoksa fark ettirmemek mi istediler?
Medya da buna dikkat çeken ve gözden kaçmasına müsaade etmeyen dostum Mehmet Altan’ın 31 Mayıs 2016 Tarihinde Özgür Düşünce gazetesindeki köşesinde ”AKP’den Federasyon sinyali mi’ başlıklı yazısını okuyunca fark ettim.
Altan’da ‘ademimerkeziyetçilik’ üzerinden AKP’yi topa tutmuş.
Altan’ın yazısından bir bölüm:
“Bu tabloda yeni atanan Kayyım’ın “Hükümet programında “ daha önce hiç rastlamadığımız bir ifade dikkatimi çekti..
“Ademimerkeziyetçilik,kabaca,devlet merkezinin gücünün azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasını savunan siyasi görüş olarak tanımlanmakta.
AKP’e artık,’Irak’ın toprak bütünlüğünün,ademimerkeziyetçi bir anlayışla Korunması’ndan yana..
Daha önceki hiçbir AKP ‘e hükümet programında olmayan bir farklılık…
Belli ki sıkışmış ve bunalmış bir halde bir yerlere sinyal veriyor…
Orada anti merkeziyetçi isen burada neden bu kadar insanın ölümüne yeşil ışık yakıyorsun,Güneydoğu’yu cehenneme çeviriyorsun?
Ademimerkeziyet iyi bir şeyse neden burada da ademimerkeziyetçi olmuyorsun?
Kötü bir şeyse neden Irak’ta destekliyorsun?
Ya da Amerika’ya,’önce Irak,sonra Suriye,ardından da Türkiye için biz hazırız,yeter ki yargılanmayalım mı, demek istiyorsun.
Yazısını Altan şu cümlelerle bitiriyor;bir de tabii dış dünyaya sinyal verirken,yeni müttefikleri Ergenekoncuları ne yapacaklar? Burada ’özerklik’ diyeni öldürüp,Irak’ta ademimerkeziyetçi olma çelişkisini siyaset ne kadar taşır..
Mantar gibi hep su üstünde kalmak için her şeyi yapmaya razılar ,bunu anlıyoruz ama bu çelişkileri Zarrab’ın savcısı ve hayat ne kadar kabul eder?.”
Yandaş medyanın 65.Hükümetin ‘ademimerkeziyetçilik’ paradigmasını gündemden kaçırması veya göstermemesini anladım da; muhalefetin ıskalamasını ve muhalif basının bunu görmemesi büyük zafiyet.. Haber boyutunda kamuoyunu etkileyen CNN tÜRK,NtV ve hABERtÜRK gibi haber kanallar bu konuyu işlemeyince;Beş tepenin sahibinin hoşuna gitmeyen haberleri öne çıkartmazsa, diğer medyanın yer vermesi yetmiyor, o zaman da sosyal medyada haberdar olamıyor.Kaçırılmak istenen haberleri fikri takip yaptığınızda yakalarsınız; 1 Kasım seçimlerinden sonra,bu üç haber kanalının tartışmalarına çıkarılan kişileri baktığınızda her şey kendiliğinden ortaya çıkıyor. Haber kanalları Kaçak sarayın hoşuna gitmeyen,kendine biat etmeyen gazetecileri sansürlediğinde, önemli haberlerin gazetelere yansıması çok zor oluyor ;böyle olunca da sosyal medyada böylesi haberlerde dolaşıma sokulmuyor.
Kendi ülkesinin iç barışını bozan ve oluk oluk kan akmasının sebebi olan Kürt sorununu yok sayan başka ülkeye öneri getirmesi ne kadar ciddiye alınır?
Kürt sorunun çözümü konusunda gerçek özgürlüğün sahibi olan Kürtler ‘Özerklik,ademimerkeziyetçilik veya Eyalet sistemi talep edince’ teröristlikle ve bölücülükle suçlanıp;tek millet ,tek devlet,tek bayrak,tek vatan diyerek yeri göğü inleten Erdoğan’ın ,Irak’ın toprak bütünlüğü için ‘ademimerkeziyetçilik’ önermesinin ne kadar inandırıcılığı olur.. Yerinden yönetim önerisini ülkenin yedi bölgesi için bir proje sunan HDP’lilere hayatı zehir eden, hapse tıkayan ve Kürtlerin seçtiği milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırtan Erdoğan değil mi?
Durduk yerde ‘ademimerkeziyetçilik’ güzel ise, Mehmet Altan’ın da altını kalın bir çizgiyle çizdiği gibi kendi ülkende niye uygulamıyorsun?
Kendi ülkenin iç barışını bozan binlerce insanın ölümüne neden olan Kürt sorununun çözüm formülünü,Irak’ın toprak bütünlüğü ve ademimerkeziyetçilik üstünden yüzleşemezsiniz.
Kiminle savaşıyorsanız onunla barışacaksınız..
Birde şu soruyu sormadan Kürt sorununu objektif tartışamazsınız;PKK sonuç mu sebep mi?
Kürt sorununu PKK ‘mı yarattı yoksa Kürt sorunumu PKK’yı ortaya çıkarttı?
Güneydoğu’daki savaşın tek sorumlusu tartışmasız Kürtlerin varlığını kabul etmeyenler ve yok sayanlardır.PKK’da bu inkarın üzerinden Kürtlerin içinden çıktı ve üç milyon gibi bir Kürt kitlesinin üzerine oturdu.Özgür Kürt hareketi de bunun üzerinden yol alıyor ve NATO’nun en büyük ikinci ordusu olan TSK ile 32 yıldır savaşıyor.Otuz iki yıldır süren savaş 50 bin insanın hayatına mal olurken, bir trilyon dolar da ülke bütçesine külfet getirmiştir.
CHP’nin Kürt sorununu ben çözerim deyip yola çıkıp,Kürtlerin olmazsa olmazı olan ‘ anadilde eğitime’ karşı çıkıp, Genelkurmaydan brifing alarak,Kürt milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için AKP ve MHP ile ittifak yapmasına düştüğü durum tam bir rezalet.
Kürt sorunu yok dedikçe Erdoğan bölgesinden ve yeryüzünden nasıl izole ediliyor ve değerli yalnızlığına bürünüyorsa; CHP’de bu kulvarda yürüdükçe iktidar olmak şöyle dursun ana muhalefet sıfatını da kaybedecektir.
Son altı ayda Silopi,Yüksekova Cizre İdil ve Nusaybin’de tam 11 bin aile evsiz kalmış.Geçmişte binlerce köyleri yakılan-yıkılan göçe zorlanan Kürtlerin, şimdi kentlerde evlerini başlarına yıkıyorlar.
Suriye iç savaşından sonra Kürtler tarihlerinde elde etmedikleri kadar uluslaşma yolunda önemli yol almış durumdalar.
Kürt sorunu sadece bizim sorunumuz olmaktan çıkıp bölgesel bir coğrafyaya yayılan Irak,İran ve Suriye’yi de içine alan uluslar arası boyutta ilerliyor.
Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetiminin başkanı Mesut Barzani bu yıl referanduma gideceğiz ve devlet olma yolunda adım atacaklarını söylerken.
Yine Suriye’de Erdoğan’ın PKK’nın Suriye kolu terör örgütü dediği PYD ise Suriye iç savaşından sonra Esad tarafından nüfus cüzdanı bile verilmezken; şimdi bir kanton sistemiyle demokratik yoldan hızla ilerleyen, ABD tarafından da desteklenen silahlı güçleri YPG’lileri ABD’li subaylar eğitiyor ve IŞİD ile karadan savaşan tek güç olan PYD,ABD’nin Suriye’de en güvendiği müttefiki konumunda itibar görürken.Erdoğan Ankara’da kaçak Saray’da muhtarları toplayıp PYD terör örgütü diye bağıra dursun.
Kendi sorununuzu çözemezsiniz yeni dünya düzenine yön verenler bunu çözerler,insan hakları hiçbir ülkenin artık içişleri değil insanlığın ortak sorunu.
Tek adamlığa oynayanların sonu tek adamların geleceği gibi olur.
Fazla uzağa gitmeye gerek yok Arap Baharı eylemlerinden sonra domino taşı gibi yıkılan diktatörlere bir göz atmak yeterde artar bile..
Arap Baharını hatırlayınca diktatörler bize seni hatırlatıyor.
Yorum Yap