Ekonomide adaletsizlik terörü tetiklemiyor mu?

  • 23.04.2016 00:00

 Ülke gündemi Güneydoğudaki Kürt illerindeki savaşla birinci sırada yerini korur iken;HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırması fezlekesi de, demokrasi karşıtı kaçak Saray’ın etrafında saf tutanların değişmez gündemi olmaya devam ediyor.

Cumhuriyet Gazetesinin ortaya çıkarttığı Ankara’da IŞİD’in canlı bombalı saldırı sonucu 102 kişinin nasıl katledildiğini müfettiş raporuna dayandırarak ortaya çıkartan Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş Evrensel Gazetesi Ankara temsilcisi Cem  Gurbetoğlu ve gazetenin muhabiri Tamer Arda’nın ortak haberi de,bu cinayetin devletin bilgisinde işlenmiş katliam olarak öğrendik. Havuz medyası bu haberi görmedi de diğer medya da üzerinde durmaması ilginç geldi bize. Haber şu;meğerIŞİD’in canlı bombalı Ekim saldırısından Ankara  emniyetinin haberi varmış ve  teşkilatını bilgilendirmiş, kendinize dikkat edin diye ama mitinge katılanların çevresinde  önlem almamış,olay  bu kadar vahim.Şimdi Bu haberi çıkartan gazeteciler için savcılık dava açmış gerekçe de kamu güvenliğiymiş..Yavbu katliamda  ölen insan sayısı  102, katillerin ortaya çıkartılacağı, görevini ihmal edenlerin cezalandırılacağıyerde,kamu güvenliği safsatası yapılıyor ,katliamı aydınlatmak isteyen gazeteciler suçlanıyor inanılır gibi değil.

Davutoğlu Ankara Gar saldırısını koktey terör diyerek IŞİD’e ortak aramış  ve daha vahimi bu katliamdan sonra oylarımız arttı diyerek açıklama yapmıştı.

 Siyasette deprem gibi yerini koruyan bir başka  gündemi ise MHP’de parti içi muhalif güçlerin parti merkezine baş kaldırışı ve  yargı yoluyla olan üstü kurultaya gitme karar aldırması.

AKP’nin havuz medyasının Saray talimatlı başlattığı, MHP’deki muhalifleriparalelci ilan etmesiyle, Devlet Bahçeli’ninde bunu yüksek perdeden  dillendirmesi ve kendine   muhalif olan arkadaşlarına önceden ülküdaş diyordu, şimdi hainlik diyecek kadar ileri götürmesi ‘paralele teslim edecek partimiz yok’ diyerek saldırıyor.. Bahçeli ve saz ekibi parti içi muhalefeti havuz medyasının ağzıyla hedef alması,  eğlenceli bir şekilde siyasette ve medyada   dolaşıma girdi.

Kısacası  MHP ‘de kılıçlar çekildi, partide kılıcının iki tarafı da  kesen Erdoğan’ın can simidi Devlet Bahçeli lider sultanlığını sürdürebilecek mi, yoksa 17 yıldır oturduğu koltuğunu kaybedecek mi?Kaybedecek gibi gözükmüyor kaçak saray ve AKP’e hükümeti tüm olanaklarıyla MHP kongresine el atmış durumda Bahçeli lehine.Adalet  bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklaması da bunun işaretini veriyor,. Bozdağ: Mahkemenin muhalefetin isteği doğrultusunda MHP’ye kayyum atanmasını, mahkemenin  verdiği olağanüstü kongre kararına karşı çıkan açıklamada bulunmuş  ve mahkemeler siyasi partilerin içişlerine karışması ne kadar doğru diye,Bahçeli’nin kara gün dostu olduklarının mesajını veriyordu..

Üçüncü gündem ise AB Türkiye raporu ile ABD’nin insan hakları raporunun aynı tarihlerde açıklanması,medyanın da siyasetinde gündemi olurken,her iki raporda Türkiye’de demokrasinin ve hukuk devletinin gerilediğine işaret etmesiydi.. ABD 7 Haziran seçimlerini adil görürken,1 Kasım seçimlerinin ise adil olmadığının altını çiziyor. Erdoğan’ın tarafsız olmadığını yapılan seçimlerin eşit şartlarda yapılmadığına dikkat çekiyor.Her iki raporda Yargının siyasal iktidarın emrinde hareket etmesinden,parlamentonun dinlenme odasına alınmasının kabul edilemeyeceğinin üstünde durmalarıydı..Gösteri ve yürüyüş hakkı,İfade ve medya özgürlüğü ise raporda öne çıkan en önemli vurgusuydu..

Aşağıda vereceğimiz ekonomik  rakamların Türkiye’de terörün alt yapısının olduğu ve beslendiği bir alan olduğunun belgeleri olsa gerek.

MHP’nin bugüne kadar toplumdaki gelir dağılımındaki adaletsizliğigörmemesi,iş kazası adı altında AKP’e iktidarında ölen 17 bin işçinin ölümlerini gündemine almaması,ülkeekonomisindekiiller, bölgeler arasındaki dengesiz kalkınmayı bir gün olsun şaşalı grup konuşmalarının içinde geçmemesi..MHP’nin ekonomiyle ilgili bir projesinin olmadığını vetoplumun sorunlarından ne kadar uzak bir siyaset izlediğini,toplumdan kopuk bir parti olduğunu göstermiyor mu? Seçimlerde aldıkları başarısız  sonuçlar muhalefet partilerinde değişim kaçınılmaz gözüküyor. AKP ve Erdoğan HDP’nin dışında muhalefetsiz bir ülke yönetiyor.AKP’nin MHP’nin kongresiyle bu kadar yakından ilgilenmesi ve içişlerine müdahale etmesi manidar değil mi?

Neden MHP bu kadar kötü giden ve adaletsiz dağıtılan bir ekonomiyle ilgilenmez ,de tüm politikalarını güvenlik üzerine kurar.

Ekonomi günden güne kötüye gitmekle kalmıyor tarihimizde rastlamadığımızkadar bir adaletsizliği yaşıyoruz işte tablo:

-Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası(GSMH) 680 Milyar dolar.

-Türkiye’de Toplumun yüzde biri ekonominin yüzde 54’nü alıyor, şaka değil bu gerçek.

-Yani 367 Milyar dolar   780 bin kişiye ait.

Yazıyla yanlış okumadınız sadece yedi yüz seksen bin kişiye ait!.

17 Milyon insan yoksulluğu yaşıyorve  günde iki dolarla geçiniyor.

AKP’e iktidara geldiğinde 13 milyon kişi yoksulluğu yaşıyordu,dört milyon daha yoksulumuz olmuş.

Doğu ve Güney doğu illeriyle Batı illeri arasında tam 10 kat farkın olduğu yazılıp çiziliyor ama Erdoğan ise;yeni dindar nesil yetiştirme,din,mezhep ve ırk üzerinden topluma format atmanın politikasını hayata geçirmenin yolunun; MHP ile kuracağı ittifaktan geçeceğine inanmış durumda..

Erdoğan’ın son yıllarda izlediği başta AB ve ABD politikalarını MHP’nin  canhıraş desteklemesi,AB ve ABD insan hakları raporuna Erdoğan ile Bahçelinin aynı telden çalmaları ve paralellik ifade eden açıklamaları;Kürt illerine ilan edilen savaşın, taş üstünde  taş,omuz üstünde baş kalmasın diyecek kadar Erdoğan’ın savaş politikalarına Devlet Bahçeli’nin  destek vermesi, tesadüf olabilir mi? Bu Bahçeli-Erdoğan arasında  yapılmış gizli bir ittifakın dışa vurmasının yansımaları  değil mi?

Türkiye dünya da gelir dağılımı bozuk beş ülkeden birisi ve ikinci sırada, birinci sırayı Meksika elinde bulunduruyor..Erdoğan’ın  başkanlık önerilerinden birisi de hatırlanırsa,  Meksika modeli de tesadüf olmasa gerek.

Geçen hafta bir televizyon programında CHP Mersin Milletvekili eski bakan Fikri Sağlar ülke ekonomisinin  yüzde 54’nü toplumun yüzde bir olan 780 bin kişi alıyor diye açıklamada bulundu, hem de program boyunca üç defa tekrarladı.

Böylesi vahim bir ekonomik tablonun olduğu ülkede terör biter mi?

Dünyanın en büyük sorunu gelir dağılımın eşit dağılmaması ve yoksulluğun artması  değil mi?

Sınıfların ortaya çıkışı ve mücadelesi de böyle doğmadı mı?

Hala da ekonomideki eşit paylaşılmamanın sonucu savaşlar sürmüyor mu?

Böylesi gelir dağılımındaki adaletsizlik terörü tetiklemez mi?

Türkiye’nin uyguladığı bu ekonomi politikaları terörün kökünü kazıya bilir mi?

Tarihe uzandığımızda toplumsal çatışmalar ve savaşların çıkış noktasıekonomi değil mi?

Böylesi bir adaletsiz ekonominin olduğu yerde siz terörü nasıl ortadan kaldıracaksınız.

IŞİD başta  olmak üzere bütün terör örgütlerinin kadro devşirdiği potansiyelleri ve destek gördükleri, yoksul kesimler değil mi?

Bu ekonomik tablo çoğunluk çıkarına değişmedikçe, temel hak ve özgürlükler  verilmediği sürece terör örgütleri bu topraklarda cırıt atmaya devam eder.                                                                                                                                   

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums