GEREKİRSE MEVZUATI BİR TARAFA KOYUN

  • 2.02.2016 00:00

 Mevzuat: Bir ülkede yürüklükte olan yasa, tüzük, yönetmenliklerin bütünü anlamına geliyor sözlük anlamı.

“Gerekirse mevzuatı bir tarafa koyun.”

Bu sözü kim diyor biliyor musunuz?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

Nerede ve kimlere diyor; 26 Ocak 2016 tarihinde Kaçak Saray’da toplantı yaptığı Güney Doğu Anadolu ilçelerinde görev yapan Kaymakamlara söylüyor.

“Gerekirse Mevzuatı bir tarafa koyun.”

İnanılacak gibi değil ama maalesef aynen böyle söylüyor Erdoğan.Hukuk ne diyor yasalar müsaade ediyor mu hiç umurunda değil, ben diyorsam bu olacak anlayışında.

Mevzuat önemli değil siz yapın arkadan biz yasaları değiştiririz  başlatıldı 17/25 Aralık’ta Erdoğan’ın devlete yaptığı sivil darbeden sonra.. Devletin rutin dışı işler yapacağını bunu da bürokratların yapması gerektiğini söylüyor Cumhurbaşkanı.

Bizim bu kadar olmasa da devlet geleneğimizde ‘devlet rutinin dışına çıkar ’söylemine yabancı değiliz; dönemin başbakanı Süleyman Demirel söylemişti hatırlanırsa Batman Valisinin bir kararı için: “devlet yeri geldi mi rutinin dışına çıkar” diye yani hukuksuz iş yapar anlamında.

Devlet başkanı mevzuatı gerekirse bir tarafa koyun diye ilçelerin mülki amirleri olan  kaymakamlara bu emri sözlü olarak veriyorsa, nasıl bir mafya bozuntusu çıkıp dilekçe veren akademisyenlere sizin kanlarınızla banyo yapacağız sözünü daha sık duyacağız ve yaygınlaşacak anlamına  geliyor bu.

Cumhurbaşkanı Gerekirse mevzuatı bir tarafa koyun derse; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi baş danışmanı Yiğit Bulut’ta çıkar gerekirse ‘İş Bankasına el koyarız’ diye açıklama yapması kişisel görüşü olmasa gerek.Yiğit Bulut’un İş Bankası açıklaması Erdoğan talimatlı bir açıklama olduğu tartışılmaz bir vaka.

Nasıl geçmişte Erdoğan’ın Bank Asya’nın anahtarını masamda istiyorum diye bürokratlar yargı kararını beklemeden el koydurdu  ise, İş Bankası için de bu tehlike her an devreye girebilir.

Erdoğan Muhtarlara verdiği ve istediği sonucu alamadığı kendine muhalif olan grupların üstüne gidilmesi için, muhbirlik görevini şimdi Kaymakamlara yüklemeye çalışıyor.

Erdoğan’ın kaymakamlara talimatı; güneydoğuda devlet terörüne karşı çıkan, hukuk arayışı içinde olan, devletin hukukun dışına çıkmaması için hak arayanlara; devlet kurumunda  çalışanların kulağından tutun ve yargıya teslim edin diyerek muhbirlik görevini de yerine getirin diye emir veriyor.

Aslında bugünün görmek için kain olmaya gerek yok..

Erdoğan 17/25 Aralık’ta devlete yaptığı sivil darbe ile hukuku buharlaştırmış, demokrasinin kuvvetler ayrılığı devre dışı bırakarak, yargıyı kendine bağlamıştı.

O gün buna sessiz kalan özellikle de merkez ana akım olan Doğan medya grubunun ve ana muhalefet partisi CHP’nin örgütsel gücünün devreye sokarak, sokaklara çıkmaması, sıradan bir basın açıklamalarıyla geçiştirmesi ciddi bir muhalefetin olmadığını ve ana akım medyanın görevini yapmamasının sonuçlarıdır yaşadıklarımız.

CHP on milyon kendine oy veren kitlenin yüzde onunu kaçak saraya yürütse bir anda ülkenin gündemi ve gidişat değişir.

Ülkenin güney doğusunda Erdoğan kendine biat etmeyen başkanlığının önünü kesen Kürtlere karşı bir savaş başlatmış, binlerce insanı evlerine hapsetmiş sokağa çıkartmıyor, çıkanı katlediyor öldürdüğü insanların gömülmesine bile  izin vermiyor, yarlıları hastanelere naklettirmiyor açlığa, susuzluğa ve soğuğa hapsetmiş, binlerce insanı yerinden yurdundan göçe zorlayan  bir savaş politikası uyguluyor.

Erdoğan artık hukuk dışını bırakın her türlü insanlık suçunu işleyecek yöntemlere baş vurmadan geri kalmayacak,ülkeyi ve bu ülkede yaşayanların yani Erdoğan’a biat etmeyenleri çok daha tehlikeli kanlı günler bekliyor demektir.

Günden güne Türkiye’de muhalefetin, sivil toplum kuruluşlarının ve demokrasi güçlerinin demokratik yoldan siyaset yapma yolları hemen hemen tıkanmış bir durumda..

Medya özgürlüğünün olmadığı, mesleğini yapan gazetecilerin müebbet hapislikle yargılandığı, yargı kararlarının uygulanmadığı, akademisyenlerin düşüncelerini açıkladığı için evlerinden sabaha karşı polisle toplatıldığı ve üniversitelerden atılacağının tehdidi yapıldığı bir yerde nasıl umutlu olunur.

Ne demek gerekirse mevzuatı bir tarafa bırakın.

Hukukla bağlı olan devletin ipini kesmekten başka nasıl yorumlanır?

Erdoğan her toplantısında kendisine sorulan sorulara bunun muhatabı hükümet demiyor,kendini muhatap göstererek,  kendine göre bir cevabı var ama anayasada karşılığı yok keyfi bir çıkışla ,beni halk seçti diyor ve kendini yasaların üstünde görüyor.. Seçti ama yasalar olduğu gibi duruyor peki bu ne olacak?

Erdoğan,beni halk seçerek parlamentoyu dinlenme odasına aldı diyecek kadar fütursuzca kanun nizam tanımıyor, yeminine sadık kalmıyor bir diktatöre gibi hareket ediyor.

Son kaymakamlara verdiği talimatları ise ayyuka çıkmış durumda.

Devlet hukuktan uzaklaşırsa-ki 17/25 Aralık’tan sonra bu yola girdi ve son kaçak Saraydaki toplantıda Erdoğan’ın kaymakamlara verdiği talimat; ”gerekirse mevzuatı bir tarafa koyun sözü” devletin temeline konulmuş bir dinamittir demokratik hukuk devletinde.

Hatırlatalım Güneydoğuda doksanlı yıllarda  beyaz Toroslu yaşanılan kanlı sürecin  tek nedeni, devletin ‘hukukun dışına’ çıkması olduğu unutulmamalı.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums