- 29.06.2014 00:00
AKP’nin devlet kadrosundan gazetecilik yapan esnaf takımından oluşan Sırtlanlar içte ve dıştaki olayları ya Başbakan Erdoğan’ın hoşuna gidecek şekilde komplo teorileriyle yere göğe sığdıramayacak biçimde anlatıyorlar veya; Erdoğan’ın açıklamalarından sonra sözde görüş belirtip haber yapıyorlar..
Neden bu tetikçi takımına Sırtlanlar diyoruz, Sırtlanlarda etle beslenenlerdendir ama sırtlanlar karınlarını doyurmak için aslanlar,çıtalar ve leoparlar gibi bufula ve zebra gibi ormanda yaşayan sürülere saldırarak avını yakalamazlar,aslanların ve çıtaların avladıkları ve doyduktan sonra bıraktıkları leş artıklarıyla karınlarını doyururlar.
Sırtlanlar, aslanları ve leoparları takip ederler kendi avını kendisi yaratmaz et yiyenlerin asalaklarıdır Sırtlanlar.
İsterseniz bu gazeteci geçinen tetikçi Sırtlanların, can alıcı sorunlar ve olaylar üzerinde hiç durmadıkları hatta kamuoyuna unutturmak için ellerinden geleni yaptıklarını,gazeteciliğin anahtar kelimesi olan soru sormayı Erdoğan’a ve iktidarına karşı hiç kullanmadıklarını görürsünüz.
Bu sırtlanların unutturmaya çalıştıklarını kısa bir hatırlayalım sonra neden sırtlanlar dediğimize hak vereceksiniz.
“AKP’nin 12 yıllık iktidarında tam 14 bin işçi iş kazasıyla değil,tam bir cinayetle öldürülmüş.”
“Türkiye’de iş kazalarında ölen işçi sayısı AB ülkelerinin tam 7 katı olurken, dünyada da ikinci sırayı alıyor Çin’den sonra,İLO’nun da kara listesinde Türkiye.”
“Günde ortalama 4 işçi ölürken 5 işçi de iş kazalarında sakat kalarak iş göremez duruma düşüyor.”
Sırtlanlar bunları hiç yazmıyorlar.
“Yine Cumhuriyet tarihinin en büyük maden kazası meydana geldi ve SOMA maden ocağında 301 işçi öldü,bu insanların neden öldüğünü soracakları yerde buna duyarlı olan kesimleri ve medyayı provokatörlükle,darbecilikle suçladı Sırtlanlar.”
“Demokratik ülkelerde tam 50 yıldır madenlerde işçiler ölmüyor ama Başta bizim başbakan ve onun sırtlanları, birde din adına konuşan parti müftüleri,bu işin fıtratında var diyerek işçi cinayetlerini dinle teselli ediyorlar.”
“Başbakan Erdoğan Soma da kendini protesto eden işçiye yumruk atıyor, Başbakanı yuhalarsan yumruğu da yersin diyor, bu yetmiyor bir başka işçiye kendini protesto edene ‘İsrail dölü’ diyor,özel kalem müdürü de protesto eden işçiyi tekmeliyor ama Sırtlanlar için bu haber konusu olmuyor.”
Sırtlanlar, bu barbarlıkları ve ilkellikleri görmedi,haber yapmadı ve ne oluyor bunlar yakışıyor mu bir başbakana diye, sormadılar bile.
“Roboski’de 34 Kürt vatandaşın askeri savaş uçaklarıyla paramparça edilmesi ve katillerinin devlet olduğunu kimler olduğunu hatırlamıyorlar bile Sırtlanlar.”
Ya Orta Doğuda Türkiye’nin saplandığı bir türlü çıkamadığı bataklık konusunda, bu sınırımızda ve bölgemizdeki mezhep çatışmalarından ve iç savaştan AKP hükümetini sorumluluğu var diye, Sırtlanlardan bir yorum yazısı okuyup veya açıklama duydunuz mu?
Hele bir dışişleri bakanımız var evlere şenlik tam bir Osmanlı hayalperesti,Orta Doğu da haritalar yeniden çiziliyor diyor ama temsil ettiği ülkesi bu sınırların dışında kalacak sanki. Ya İnsan bakışına ne demeli bu bakanın , Orta Doğu da insan ölüyor demiyor Müslüman kanı akıyor diyerek, dinci ve mezhepçi, insanlıkta yeri olmayan bir görüş belirtiyor, bir devletin böyle bir dış politikası olur mu,sırtlanlar buna da sesini çıkartmıyor veya görmüyorlar.
Suriye iç savaşıyla Suriyeli Kürtler sınırımızda olan Rojova’da bir statü kazandı ve özerklik ilan ettiler, Mezopotamya coğrafyası yeniden şekilleniyor bir Kürdistan devleti doğuyor,Sırtlanlar bu konu da da konuşmuyorlar; çünkü Erdoğan bir şey söyleyecek veya onun baş danışmanı gazetelerinde çalışan Sırtlanlara görev dağılımı versin ki, Sırtlanlar da harekete geçsinler.Erdoğan’ın tetikçi milletvekili olan Kürt kökenli sözde gazeteci biz Kürt sorununu çözdük diyordu çıktığı televizyon kanallarında.
Başbakan’ın komşumuz Suriye diktatörü için biçtiği siyasi ömrün tutmadığını ve bu komşu ülkedeki iç savaştan Erdoğan’ı ima ederek bile olsa bir eleştiri getirdiklerini okudunuz mu, bu sırtlanlardan?
Suriye’de Esed’e karşı olan herkesi destekleyen,sınırları arkasına kadar açan, dinci terör örgütlerinin yol geçen hanı olan ve bugün karşımıza çıkan Musul Konsolosluğumuzu basarak çalışanları rehin alan,dinci terör örgütü ISİD’in ortaya çıkışında hiç mi payı yok Erdoğan’ın Suriye de izlediği politikasının,Sırtlanlar bunu bilmiyor mu?
Gezi’de öldürülen 8 kişinin ve bir gözünü kaybederek sakat kalan 11 kişi için Erdoğan’ın gurur duyduğu destan yazan polisler hakkında Erdoğan’dan farklı ne söyledi bu sırtlanlar? Hiç bir şey.
Dinci terör örgütü IŞİD’in Musul Türk konsolosluğunu basarak 31 konsolosluk görevlisini ve 39 Türk Tır şoförünü rehin alması konusunda niye kalem oynatmıyorlar sırtlanlar,yazıp konuşmadıkları gibi Başbakanın IŞİD ve kaçırılan diplomatlarla ilgili basına yasak getirmesine de ses çıkartmıyor bu sırtlanlar,Erdoğan konuşmuyorsa sırtlanlar için de sorun yok demektir.
Musul Türk konsolosluğunda çalışanlar kaçırılması neden gündemde yok,çünkü Başbakan getirmiyor ki, Sırtlanlarda yazsın veya ekranlarda ötsünler.
Irak’ın toprak bütünlüğü diye bir şeyin nerdeyse ortadan kalktığı ve üçe bölüneceği tartışılıyor,Kürtler artık bizim devletleşmemiz için bir neden kalmadı diye açıklamalarda bulunuyor, hem de bunu ABD dışişleri bakanına söylüyor Barzani ama Sırtlanalar bu konuda ne görüyor ne de duyuyorlar, çünkü Erdoğan konuşmadığı için sırtlanların konuşması imkansız bir şey.
Ya balyoz ve Ergenekon davasında tahliye olan darbecilikle suçlanan general ve subaylar için adeta dut yemiş bülbüle döndü Sırtlanlar,nasıl dönmesinler bu general ve subayla için neler yazmadılar sırtlanlar ama şimdi,Erdoğan Paralel devletçiler Milli ordunuza Kumpas kurdular sözüyle sus pus oldu sırtlanlar.
Ne kadar zor bir şey bu Sırtlanlar için biliyor musunuz,bunlara darbeci diye yazılar yazacak her çıktığınız televizyon kanallarında damağınız kuruyan kadar avazınız çıktığı kadar bağırıp çağıracaksınız,konuşmalar yapacaksınız,başbakan çıkıp ta;PARALEL DEVLET Milli ordumuza da kumpas kurmuşlar deyince, bütün yazdıklarınızı karşısında; çıkıp aldatıldık arkamızdan vurdular dost bildiklerimiz diye yaftalamaya başlayacaksınız.
Sormazlar mı adama,şimdi kim doğruyu gösterdi size?
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını Erdoğan’a karşı bu bir yargı darbesi diye,kıyameti koparacaksınız, yargıya yapılan darbeyi tersinden okuyup bir algı operasyonuna geçip , hukuksuz demokrasiyi savunacaksınız ey Sırtlanlar.
Sırtlanların yazıp ve konuşamadıklarının imdadına Cumhurbaşkanlığı seçimi yetişti..
Şimdi Erdoğan kendisinin adaylığını geciktirdikçe Sırtlanlar da bir telaş oluştu, Başbakan bu konuda muhalefetin adayı hakkında bir görüş belirtmediği için,muhalefetin adayını küçümsemeye başladılar Erdoğan dedi ya;muhalefetin adayı milletin temsilcisi değil devleti temsil edecek kişiyi seçtirmeye çalışıyorlar demesi,sırtlanlara can simidi oldu.
Medya özgürlüğü diye bir şey tanımayan,muhalif gazetecileri işten attıran,muhalif olan kim olursa olsun televizyonlara çıkartmayan Başbakanın tutumu karşısında sırtlanlar şöyle diyor; bizim çıktığımız kanallara Erdoğan’a muhalif olanları çıkartmıyorlarsa, bizi de onlara yakın televizyon kanallarına çıkartmıyorlar bunda ne var diye, sözde düşünce ve ifade özgürlüne açıklık getiriyor sırtlanlar !.
Ben seni dövdüm ileride sende beni döversin misali.
Başbakan ne der diye yazı yazmak veya Erdoğan’ın hoşuna gidecek hak etmediği övgüleri dizmek nasıl bir duygu acaba?
Bu sırtlanların çoğu Taraf gazetesinden göç eden tetikçi esnaf takımından oluşları da ayrı bir tezat oluşturuyor.Bu tetikçiler acaba Ergenekon,balyoz davalarında ne yazmışlar geriye dönüp de ne yazdıklarına bir göz atsalar ya!.
Sahi bu tetikçiler Sırtlanlara benzemiyor mu?
Yorum Yap