Erdoğan’dan ibretlik yolsuzluk ve rüşvet tarifi..!

  • 14.02.2014 00:00

 17 Aralık 2013 tarihinden bu yana bizim başbakana bir haller oldu,rüşvet ve yolsuzluk tarifini anlayana aşk olsun,anlayan  varsa öne çıksın ve bize de anlatsın.

Başbakan Erdoğan Al Jazebere ( El Cezire)  televizyonuna verdiği mülakatta ,”Ben yolsuzluk dendiğinde şunu anlarım:devletin kasası soyuluyor mu soyulmuyor mu?Ayakkabı kutusu içerisinde söylenen olaylar,Halk Bankası’ndan alınan ya da soyulan para ”değildir diye yolsuzluk yorumu ve tarifi yapıyor.

Tam bir evlere şenlik bizim başbakanın yolsuzluk tanımı.!

Kayıt dışı para olup  olmadığını nasıl anlayacağız, bu ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarları bankanın değilse, kimden aldı bu paraları müdür? O zaman bu kara para aklama olmuyor mu,kayıt dışı bir kazanç değil mi?

Eğer devletin kasasından çıkan yolsuzluk değilse bu milyon dolarlar, siz niye vergi kaçırıyor diye şirketlere vergi operasyonu yapıyorsunuz?

Bir kaynağı belli olmayan para yolsuzluğa girmiyor mu(başbakana göre) olmuyor demek ki.

Adamına göre bu değişiyor demek ki,bizim başbakanın yolsuzluk anlayışı.

Böyle bir zihniyetin ülkeyi yönettiği yerde, yüzde 48 olan kayıt dışı ekonomi nasıl önlenir?

Biz sorularımızı bir tarafa bırakıp başbakanında  katıldığı 2013 yılı Eylül ayında St.Petersburg’da yapılan  G20 toplantısında liderlere sunulan ve sonuç bildirgesinde yer alan ‘yolsuzlukla mücadelede yoğunlaşma maddesi için hazırlanan bildiriye” göz atalım.

G20 liderlerine dağıtılan dokümanda ki yolsuzluk tanımı şöyle;”kamu gücünün özel kazanç için kötüye kullanılması.”

Kamu gücü kullanılarak  özel kesimde birilerine ekonomik kazanç sağlaması için ille de devlet kasasından para çıkması gerekmiyor anlaşıldığı üzere..

Yani başbakan Erdoğan’ın tanımıyla, G20’ye katılan liderlere dağıtılan yolsuzluk bildirisinin sonuç bildirgesinin tanımının bir benzerliği var mı? Yok.

G20 için hazırlana raporda,yolsuzluk  3  ana başlık altında  tanımlaması yapılıyor.

Birinci sırayı rüşvet alıyor: ”Bireyler ya da şirketler tarafından kamu görevlilerine,kendi sorumlulukları altındaki yönetsel kararları etkilemek için yapılan ödemeler,rüşvet olarak adlandırılıyor.Rüşvet hükümet düzenlemeleri ya da faaliyetleri kapsamındaki yönetsel kararlara dönük oluyor.”

Başbakanın ATV/Sabah gazetesini kurtarmak ve kendi kontrolünde tutmak için iş adamlarından 630 milyon dolarlık bir havuz oluşturması,G20 bildirisinin tam içeriğine girmiyor mu?

İkinci sırayı kamu varlıklarına dönük hırsızlık alıyor: “Kamu görevlileri tarafından zimmete geçirme ya da kamu ve özel danışıklı biçimde yapılan yolsuzluktur.Buna ilave olarak,reel ya da finansal kamu varlıklarının piyasa fiyatının  altında illegal transferi,kamuya yapılacak ödemelerin ya da vergilerin kaçırılması,kamu fonlarının harcanması gereken yerlere değil de özel kullanıma aktarılması.”

Başbakanın kamu ihaleleriyle 10 iş adamından topladığı 630 milyon doların, yukarıda kamu hizmetiyle bir benzerliği var mı?

Üçüncü sırayı ‘himayeci yolsuzluk’ alıyor: “Himayecilik yani kayırma anlamına geliyor.Kayırmacılık  damar damar oluyor işte akraba kayırmacılığı ve yanaşmacılık  olarak adlandırılan yolsuzluk tarzlarını içeriyor.Burada özel kesimde yer alanlara  siyasal ya da kamusal bir hamilik söz konusu .”

Görüldüğü gibi başbakan Erdoğan bakanlarının ve çocuklarının ve kendine yakın iş adamlarına yaptığı kıyakçılık ve istediği paralar bal gibi yolsuzluk tanımına giriyor ama Erdoğan hiç bu tanımı tanımıyor.

Havuza para atan bu  iş adamları yüzer milyon dolarları  neden  muhalefet partilerine vermiyor da, iktidara emrin olur diyor?Ya Başbakanın çocuklarının ve yakınlarının yönetiminde bulunan TÜRGEV vakfının hesabına neden bir iş adamı 100 milyon dolar bağış yapıyor?Bu yolsuzluk ve rüşvetin de, bize göre bir mili ve manevi değeri var Erdoğan’a göre.

Başbakanın çocuklarının bu yaptıkları nüfus ticaretine girmiyor mu?

Hayır sever diye tanımladığı başbakanın 17 Aralık operasyonuyla tutuklana iş adamı Rıza Zarraf’ın bakanlara dağıttığı,rüşvetler ne oluyor?

Geçen Eylül ayında yapılan G20’leirn zirvesinde ortaya çıkan ve yayınlanan yolsuzluk bildirgesindeki tanımlamayla Başbakan Erdoğan’ın yolsuzluk tanımlaması arasında hiçbir  benzerliği  var mı,benzerliği olması şöyle dursun yanından bile geçmiyor.

Eğer Başbakanın yolsuzluk tanımlamasına göre ortaya çıkan milyon dolarların kamu kasasından çıkmadıysa,bu paraların kaynağını sormak gerekmiyor mu,nereden kazandın veya buldun diye?

Başbakanın yolsuzluk  tanımlamasından  bizim çıkarttığımız;başbakan çalsın çırpsınlar ama birazda iş yapsınlar, kendilerini de  ele vermesinler,gerisini ben hallederim ve onlar için söylenen yolsuzluğu püskürtürüm demeye getiriyor..

Demiyor mu  Erdoğan bu ülkede taş üstüne taş koyanın bizde değeri var ve yedirtmeyiz,bu insanlara hırsız demenin hainlik olur, diye savunmuyor mu?

Savunduğu ve kolladığı havuz parası toplayan  işadamı, bu milletin a……koyacağız, hele bu işleri bir halledelim demesini Başbakan nasıl karşılıyor ,iyi tanırım dürüst bir arkadaş demesin!.

Yolsuzluğu böyle tarif eden Başbakanın da  böyle de iş adamı olur.

Sahi başbakan hortumları kestik diyordu, anlaşılan hortumları yer altından kendi havuzuna akıtıyormuş,bunu da 17 Aralıkta öğrendik.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums