Dershaneler İslami kesimin dostluk sınavı oldu bir yerde!

  • 29.11.2013 00:00

 Mahalli seçimlere dört ay gibi kısa bir süre kalırken yine Başbakanın bir gündem belirlemesiyle tartışmalara konu olan  dershaneleri değil de; Gülen Cemaati ile Erdoğan arasında geçen görüş ayrılığını tartışıyoruz.

Sadece dershaneleri tartışmıyoruz bir yerde ‘Hizmet Hareketi’ olarak bilenen kamuoyunda da ‘Gülen cemaati’ diye adlandırılan dershanelere sahip olan cemaatle Erdoğan arasındaki kavgayı da anlamaya çalışıyoruz.

Dershane sektöründe 4 bin dershane ve 100 bin öğretmen ve çalışanın yanında   dönen sermayenin ise,2.5 milyar dolar olduğu,bunun yüzde  25’i gibi pazarına,625 milyon doların Gülen cemaatinin pay sahibi olduğu hesaplanıp yazılıp çiziliyor.

Önemli bir  maddi ve manevi olarak potansiyele sahip olan Gülen cemaatini Erdoğan ile aralarında geçen kavgayı;Erdoğan  dershaneleri kapatarak Gülen cemaatini dize getirmeye çalışıyor..

Bu hummalı dershanelerin kapatma  tartışması bir yerde eğitimi de total olarak  tartışmamıza hayırlara vesile olur.

Dershanelerin kapatılma nedenini; Erdoğan’ın kendisine karşı hiçbir güç tanımaması ve muhalefet diye bir hareketi yok etmeye yönelik olarak değerlendiriliyor.

Kimilerine göre Cemaatin AKP’den milletvekili ve belediye başkanlık sayısı istemesi,kimilerine göre bürokraside cemaat kadrosunun hükümete yön vermeye kalkması başta polis-Mi,t ve yargıda ki gücü,kimlerine göre ise cemaatin kendini hükümetin üstünde görmesi..

Başka bir iddia ise daha düşündürücü;cemaatin de Akp’nin PKK ile görüşmeye başlaması köprülerin atılması neden oldu,diye iddialar var.Tabi bu söylentiden öte her söylenenin bir gerçek payının olduğunun da, yabana atılamayacak kadar bir vakadır.

Çünkü Başbakan bir televizyon kanalında hem de canlı yayında,kardeşlerimiz diyerek,cemaati kastederek ne istediler de vermedik,daha vahimi biz sadece cemaatin iktidarı olamayız demesi, manidar bir cümle bu tartışmalar daha çok su kaldırır gözüküyor,tartışıldıkça herkes eteğindeki taşı dökecek ve aralarında geçen pazarlıklar ortaya çıkacak gibi..Çünkü iddia sahibi Başbakan, bir gazete haberi ve köşe yazarının yorumu değil,muhalefetin de iddiası  değil bunlar..

Yani Erdoğan demek istiyor ki; istekleri bitmiyor, yeter gari demeye getiriyor, yüz verdik bunda da,astarını istemeye başladılar.

Biz tartışmanın dershane hükümet arasındaki pazarlıklarından  öte farklı bir şeye dikkat çekmek istiyoruz..

O da  yöntem yanlış, sen hükümet olarak liberal piyasa ekonomisini savunacak ve uygulayacaksın hür teşebbüse de karşı çıkacaksın,bu bir tezat oluşturuyor ve art niyet kokuyor..

Bir başka açmazı Başbakanın, sanki dershaneler devletten nemalanan bire kurum gibi kamuoyuna anlatması anlaşılır gibi değil..

Başbakan dershanelerin varlığı 800 yüz bin öğretmenin emeğini yok sayıyor demesi de tuhaf bir iddia.Senarsınız ki, eğitimde yapılan reformları ve başarıları dershaneler engel.

Dershaneler bir sonuç mu sebep mi?

Sınav sistemini kaldırır, her öğrenciye demokratik bir fırsat eşitliği yaratan, AB standartlarında bir müfredat hazırlarsınız,dershanelere de ihtiyaç kalmaz.

Bu bir arz ve talep meselesi olduğu gibi bir yerde dershaneler daha iyi bir okulda okumanın da umut olduğu kurumlardır, taşra da okuyan öğrenciler için.

Bölgeler ve iller arasındaki dengesizliği kaldırmadan Okullar arası dengesizliği nasıl yok edeceksiniz?

Açıkça ifade etmek gerekirse bu bir dershane tartışması değil; Erdoğan’ın tamamen Gülen cemaatinin gelir kaynaklarını yok etme ve hizmet hareketini dize getirme operasyonudur.

On bir yıldır nerdeydiniz bugün mü aklınıza geldi..

Biz bu filmi Gezi olaylarında seyrettik yabancısı da değiliz.

Başbakan kendine muhalif olana tahammül edemiyor ve ahdi vefa duygusu da yok bu konuda.

Gezi olaylarının dumanı sönmeden Gezi direnişine destek verdiği gerekçesiyle, nasıl Koç grubuna ait olan TÜpraş rafinerisine  polis eskortuyla vergi operasyonu yaptıysa Erdoğan..

Şimdi de Başbakan, dış ve içerideki  politikasına farklı bir görüşle muhalif olan cemaate de dershaneler üzerinden bir operasyona geçmiştir.

Demiyor mu başbakan bir taraf olan bertaraf olur,diye..

Fevtullah Gülen’in ABD’den dönmemesi Başbakanı  çileden çıkartıyor,bir konuşmasında Erdoğan;Gülen’i işaret ederek ülkeye dönmemesi için bir neden yok, neden dönmüyor,diye sitem etmişti hatırlanacağı üzere.

Gülen cemaatinin dış politik anlayışı, ABD’nin politikalarına yatkın olması Başbakana saç baş yolduruyor..

Mavi Marmara gemisi olayı sürecinde Gülen’in açıklamaları çok anlamlıydı..

Gülen, Marmara gemi hareketini bir otoriteye baş kaldırma olarak yorumlamış; eğer bunda ısrarlı olursa Türkiye hükümeti, İskenderun körfezine de bir gemi yanaşır,diye mesaj vermişti..Bülent Arınç’ta Hoca efendi doğru söylüyor,diyerek teyit etmişti.

Bu kavga çetrefil  kavga ve  buz dağının görünen yüzü..

Cemaat-Başbakan  kavgası  gittikçe daha da sertleşecek hele mahalli seçimler yaklaştıkça seyreyle gümbürtüyü..

Ne kadar inançlı olsanız da bu dünya çıkarlar dünyası olduğu unutulmayın.

Çıkarların ortak adresi paradır.

                                                                       

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums