Başbakan her yerde konuşmaya başladı mı,ilk sözü hemen ekonomik gelişmeden söze girer ve sıralamaya başlar..

Biz iktidara geldiğimizde bu kadar İMF’ye borç vardı şimdi yok,biz geldiğimizde merkez bankasının kasasında bu kadar döviz vardı şimdi şu kadar,biz iktidara geldiğimizde fert başına GSMH 2 bin500 dolardı şimdi ise 10 bin dolar oldu,duble yol,demir yolları  gibi sıralar..

Ama hiç bir gün olsun, adına yeni çağın bacasız sanayisi olarak adlandırılan Turizm gelirlerinden bir rakam vermediği gibi turizm sözcüğünü ağzına bile almaz Erdoğan..

Peki neden bahsetmiyor Başbakan turizmdeki gelişmelerden; ilk önce Türkiye’nin turizm gelirlerinden parmak ısırtan bir  kaç rakam verelim de daha iyi anlaşılır..

Türkiye’nin 2012 yılı turizm geliri 23 milyar 400 milyon dolar..

 2012 yılında Türkiye’ye tam 35 milyon 700 bin turist ziyaret etmiş ve konaklamış.

Türkiye Turizm gelirlerinde dünya da 6. Sırada..

Türkiye turizm gelirleriyle başka bir rekorun altına imza atmış 2012 yılı itibarıyla dünyada 88 ülkenin turizm gelirine denk, turizmden gelir elde etmiş.. (Otelciler federasyonun hazırladığı raporun da geçiyor bu istatistik rakamlar)

Turizm gelirlerinin GSMH’nın içindeki payı ne kadar biliyor musunuz?

GSMH’la 750 milyar dolar olduğuna göre yüzde 3’ü geçiyor küçümsenecek rakam mı bu?

Türkiye de çalışan sigortalı 12 milyon insanın, yüzde 16’sı Turizm sektöründe istihdam ediliyor ve bu da 1 milyon 900 bin kişiye ekmek kapısı olmuş.

Türkiye’nin tanıtımı bir tarafa, gelir ve istihdam anlamında hem de muazzam bir rakam ama bu kadar ekonomik büyümeyle övünen bir başbakan,haklı da övünmesinde ama neden turizm gelirlerine değinmiyor, bunu sormak ve merak emememek mümkün mü?

Peki böylesi bir gelir elde eden istihdam yaratan ve dünya sıralamasında, turizmde yukarıda verdiğimiz rakamlara göre, belli bir yere gelmiş ülkenin turizm geliriyle neden konuşmaz Başbakan?

Çünkü Erdoğan turizm deyince aklına inanç ve doğa turizm vardır;deniz deyince aklına çıplaklılık ve cinsellik gelir de ondan konuşmaz.

Siz hiç bu zamana kadar Erdoğan’ın  bir deniz manzaralı  bir otel açılışına katıldığını gördünüz mü ama AVM’lerin açılışına katılır.

Önce çıkarttım dediği “milli görüş gömleğinin” fikir babası Necmettin Erbakan’da siyasi rakiplerini şöyle eleştirirdi siyasi hayatı boyunca;bunlar doğuya karakol batıya da plajlar yapıyorlar,derdi..

Ama Başbakan artık milli görüş gömleğini çıkartmadığı, çıkarttım dediğinin de o gömlek olmadığı anlaşıldı ve Erbakan’ın fabrika ayarlarına geri  döndü..Hem de mezhep boyutunu katarak ve özel alana müdahale etme hakkını kendinde görerek.,doğuya da katlı ‘kalekollar’ yapmaya başladı.

Yine bir soruyla devam edelim; siz, hiç Başbakan’ın bir plajda yabancı bir turist veya yerli deniz kıyafetiyle bikini veya şortla denize  giren  kadın veya erkekle resmini gördünüz mü,veya görüntüsüne rastladınız mı?

Rastlayamazsınız bunu bilinçli olarak yapar.

Sadece turistlerle sultan Ahmet meydanında veya alış veriş merkezlerinde görülür Başbakan.

Neden turizm gelirleri üzerine konuşmuyor Erdoğan?

Konuşmaz çünkü kendisi de geçmişte turizme ve denize giren bikinili ve şortlu insanlara Erbakan gibi bakıyordu, şimdi de hala öyle bakıyor.

Bir ülkeye ne kadar turist geliyorsa o ülkede çok farklı kültürlere yönelik sosyal bir hizmet oluşur;ve talep edilen hizmeti de vermeme gibi bir lüksünüz olamaz yapmak zorundasınız.

Özellikle yabancı turistler aynı zamanda sosyal insanlardır, sizin geleneklerinize göre değil, kendi dünya görüşleriyle yaşar,bu da tabii ki bizim Başbakanın, milli ve dini değerleriyle örtüşmez, topluma da kötü örnek olur, hatta bizi bozar anlayışı hakimdir.

Bunu Erdoğan biliyor onun için turizm gelirlerinden bahsettiği anda seçmeninden ve mütedeyyin insanlardan tepki göreceği için bahsetmiyor.

Başbakan ülke zenginleşmeli,gelişmeli ama sosyalleşmesin anlayışında hareket ediyor,AB den uzaklaşmasının nedenlerinden biri de bu..AB ile müzakereye sosyal politika fasıllarının açılmamasının nedenlerinden biri de bu mantık..

Sanat ve edebiyatla uğraşanların en çok aşağılandığı yasaklandığı dönem Erdoğan’ın iktidar olduğu dönemdir..Heykel yıkması,dizilere müdahalesi ve basın özgürlüğünden bahsetmeye hiç gerek yok.

İşte somut bir örnek bizim Başbakanın  kankası olan askeri darbeyle uzaklaştıran Mısır’ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi’nin sanata bakışından ilkel anlayışını Radikal gazetesinin yazarlarından Koray Çalışkan’ın 11 Kasım 2013 tarihli  Mısır’da askeri darbe nasıl olduğunu ”İhvanı’ı Erdoağn bile kurtaramaz” başlıklı röportajından  öğreniyoruz.

Bakın Mısır’ın önde gelen sanat v edebiyatla aydınlık yüzünü yansıtan iki kişi birisi bayan olmak üzere ne diyorlar Mursi için,insan okurken inanamıyor ama bir gerçeğe ayna tutuyor Mursi’nin yaptıkları.

Mübarek’in devrilmesine İhvan’la birlikte hareket edenler aynı zamanda bu sanatçılar...

Modern dansçı Adham Hafez  ve ressam Shayma Aziz’e kulak verelim: “Adham bey Mursi’yi iyi tanıyanlardan biri Adham; Mursi Adham’ın okuduğu dans okulunu Parlamentodayken kapatmaya çalışmış.Böyle okulların ‘fahişelik ve homoseksüelliği yaydığını’ iddia etmiş ve hatta bir meclis komisyonu kurarak Adham Bey’in ifadesini almış.Ancak bir ‘Gay’ görünümlü erkekle aynı odada bulunamayacağı için doğrudan konuşmak yerine bir odaya kamera kurdurmuş ve ifadesine öyle baş vurmuş..Daha vahimi,Mursi ve taraftarları Hıristiyanlara ve Musevilere domuz ve maymun soyundan diyorlarmış.” Başbakan Erdoğan’da kendine karşı olan Kürtlere Zerdüşt demedi mi?İşte çoğunluk üzerinden seçilmişlerin demokrasi anlayışından kısa manzaralar.

Seçilmiş bir cumhurbaşkanına yapılan askeri darbenin yüzde 50 destekçisi olur mu hiç?

İşte böyle bir kankası olanın turizme bakışından da farklı bir şey çıkmayacağının göstergesidir.

Son öğrenci evleri tartışmasını da bundan ayırmak mümkün mü?

Biz yazımızın  özüne dönelim;bu yandaş medyanın tetikçi esnaf takımı neden şu soruyu sormaz Erdoğan’a;Başbakanım turizm gelirlerimizden neden bahsetmiyorsun,diye?

Turizmin ülke kalkınmasına katkısı yok mu?

Matematikte anahtar rakam olan ‘O’’ı kullanmadan nasıl problemi çözemezseniz,gazetecilikte de anahtar kelime  olan “soru”dur,  soru sormadan da gazetecilik yapamazsınız!.

O zaman biz soralım sormayanlar utansın; başbakanım  turizm gelirlerinden neden bahsetmiyorsunuz?

Sizce turizm gelirlerinden sahi Erdoğan niye bahsetmiyor?