Gezi olayları sanayi ötesi bir eylemdir

  • 8.09.2013 00:00

 Yaşadığımız çağın adı farklı kavramlarla adlandırıldı;sanayi ötesi kapitalist toplum,bilgi toplumu,ucu açık toplum gibi çeşitli paradigmalarla değerlendirildi ama bu çağın eylemleri  ise ilk defa demek ne kadar doğru olur  ama ben öyle yorumluyorum;Gezi olayları ilk defa bu çağı farklı okutan bire eylem olarak karşımıza çıktı.Geziye katılanlar üretimden gelen gücünü değil, bireysel haklarından yola çıktılar.

Sadece bizde değil tüm demokratik yeryüzünde Gezi olayları çok farklı  destek gören bir eylem biçimi olarak sosyolojik analizlere neden oldu.

Gezi eylemi Küreselleşmenin  eylemi olduğu ortak bir görüşü öne çıkartırken Gezi olaylarını okuyamayan ve kimyası bozulan hala da kendine gelemeyen ise Başbakan Erdoğan ve AKP’liler ile onun dalkavuk medyası oldu.Bu direnişi komplo teorileriyle kendilerini teselli etmeye çalıştılar.Gezi olaylarından en çok baskıdan nasibini alan ise medya oldu.

Başbakan ekonomiye küresel bakarken, sosyal olayları,temel hak ve özgürlükleri  ise milli görmenin ötesine bir türlü akıl edemiyor veya görmek istemiyor.

Sanayi toplumunun içinden çıkan adına bilgi çağı dediğimiz ve ömrüne tarih koyamadığımız bu çağ sınırları delerken,tüm insanlığı da birbirine yakınlaştırıyor,sorunlarına da ortak ediyor.Aktif olarak dünya da sosyal medyada yedi yüz milyon insan pijamalı gazetecilik yapıyor..Sosyal medya  temel hak ve özgürlükleri öne çıkartarak çoğunluk baskısının karşısına, çoğulculuk kavramını iktidar- muhalefet gibi meşru zeminler oluşturuyor..

Küresel çağın eylemleri bir başka zihniyeti ters yüz ederken, insan odaklı bir siyaseti ilke olarak öne çıkartıp bireysel özgürlüklerin çoğunluk baskısına karşı da; evrensel hukukla güvence altına alınmasını dayatıyor.

Küreselleşme bireysel özgürlükleri önemserken insanlar kimliklerini ve aidiyetlerini da öğrenmiş oluyorlar.Tekçi ve homojen yapıları yerinden oynatırken insanın  tek kimlikli olmadığını çok kimlik bir hayatın içinde cebelleştiğini de görüyoruz; bu çoğulculuğu boğan ulus-devlet modeli ise miadını tamamlamış görünürken;bizde bu devlet modelini  değiştireceği yerde siyasiler kutsallaştırmaya devam ediyor.

Çağ dönüşümlerini okuyamamanın sonucudur bahar eylemleri..

Bu dönüşümün tüm Orta Doğu coğrafyasını kapsamasıyla bir bütünsellik içinde değil de sınırları çerçevesinde bakınca Erdoğan;dış politikada duvara toslaması ve yalnızlaşmasına neden olurken,bu yalnızlığın adı “değerli yalnızlık” olarak söylenirken, kof  gurur meselesine döndü.

Gezi olayları yeni çağın bir eylemi olarak karşımıza çıkarken;  Erdoğan kendine bir başkaldırı olarak anladı ve bu  masum  eylemi, ne kadar komplo teorisi varsa onun içine alarak her türlü yaftalamayı yaptı dalkavuk medyasının eşliğinde.

Başbakan Gezi olaylarını aşağıladıkça kamuoyu bu eylem desteğini beklenenden daha fazla vermeye başlarken; demokratik dünya kamuoyundan da hiç kimsenin beklemediği dayanışma çığ gibi büyüdü,AB parlamentosunda karar alıp AKP hükümetini eylemcilere polis şiddetini kınarken;ABD  19 defa tam  Gezi üzerine açıklamalar yaparak Erdoğan’ı ve hükümetini uyardı ve Gezi direnişine de destek verdi.Bu demokratik bir haktır her vatandaşın hak arama ve ifade etme özgürlüğü kutsaldır diye..

Gezi olaylarının fitilini ateşleyen özel hayata Erdoğan’ın müdahale etmesidir;dini bir otoriterleşmeye yönelmesinin getirdiği kitlesel bir ayaklanma olduğu gibi;aynı zaman da bilgi çağının  eylemi olarak okunmalı.Bu düşüncelerimizi teyit eden bir bilim adamının görüşlerine göz atalım..

İnternette dolaşırken T24 ‘de 5 Eylül 2013 tarihinde  Prof.Dr.Çağlar Keyder ile yapılmış bir röportaja rastladım; Gezi olaylarını analiz ediyordu Çağlar hoca:Gezi olaylarını Yeni Orta Sınıf(YOS) eylemi olarak yorumluyordu.Tabi Çağlar hoca toplumsal olaylardan TOKİ’ye kadar geniş bir sosyolojik analiz yapıyordu biz Gezi olayları bölümünü ele aldık yazının konusu olduğu için.

Çağlar Hocanın Gezi olaylarına bakışı:”Yeni orta sınıf mensuplarının toplumdaki konumlarının öncelikle eğitimli olmalarının getirdiği statülerden kaynaklandığını söyleyebiliriz.Tabii bu kesimin kendi içinde ayrıştığını tahmin etmek zor değil,daha iyi okullara gitmiş olanlar,daha çok dil bilenler,yurtdışı tecrübesi daha zengin olanların statüsü de daha yükse k oluyor.Yüksek statüye izin veren kültürel sermayelerini koruyabilmek için global düzeyde kendileriyle aynı konumda olan lifestiyle’larını tüketim ve eğlence/tatil alışkanlıklarını takip ediyor.

Türkiye özelinde YOS  aidiyetinin çoğunlukla seküler bir tutulmada çakışacağını söylemek mümkün.Tabiki bu sadece ideolojik bir seçim olamaz;adı geçen gruptaki insanlar –özellikle de daha üst tabakada olanlar ve bu konumu arzulayanlar –nüfusun geri kalanlarına nazaran daha modern sektörlerde ve daha iş ortamlarında çalışıyorlar.Küreselleşmeden daha çok etkileniyorlar,yaşam pratikleirnde da bu maddi koşullara uygun seçimler yapıyorlar.Görüldüğü gibi YOS olarak tanımladığımız kesimin AKP’nin esas oy tabanıyla kesiştiğini söylemek zor.Bu oy tabanı içinde eski orta sınıfta var,ve herhalde objektif olarak işçi sınıfı olarak düşündüğümüz kesimlerde.Kanımca Gezi olaylarının başını çeken ve esas rengini belirleyen İstanbul’da özellikle mevcudiyeti hissedilen yeni orta sınıftı.Yani insanlar  toplumu oluşturan kuralların saptanmasında rol oynayabilecekleri bir platform arayışındalar;devletin kamusal olanı istediği gibi tanımlayıp yine istediğinde kuralları değiştirmesine karşılar.Onu yap bunu yapma diyen,babalarının kanunu altında kamusallık mümkün değil.Bu tavrı yenmek ancak kamusallığı güvence altına alan yeni bir toplumsal sözleşme için mücadele ederek mümkün olur..”

Gezi olaylarına katılanlar  bireyim burada yaşıyorum ve  dünya vatandaşıyım,özelime karışma diyen kamusal alanı bireyin özgürlüğü içinde gören bir zihniyeti ortaya çıkartırken; yeni çağın kavramlarını ve argümanlarını da sergiledi Geziye katılanlar ..Gezi olaylarında ekonomik talepler pek ortaya çıkmadı,en çok öne çıkan temel hak ve özgürlükler ile çoğulculuk kavramı birebir tartışıldı.Gezi de çoğunluk değil bireyim, beni yok mu  sayacaksın diye haykırdı insanlar.

Demokrasi, zengin,gelişmiş,eğitim düzeyi yüksek,sosyal, örgütlü  hukuk toplumlarının sistemi olduğunu akıldan çıkartmayalım.

Gezi olayları tarihe küresel çağın eylemi olarak  yerini aldı ama daha kat edilecek çok yol var.

Başbakan Erdoğan boşuna her konuşmasını Gezi olaylarına  bağlamadan sonlandırmıyor.

Gezi olayları Küresel hareketin Türkiye ayağını bir reaksiyonudur.

Gezi olaylarını okuyamayan Arap baharını hiç okuyamaz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums