Başbakanda bir değişiklik var

  • 15.07.2013 00:00

 Başbakan Erdoğan Gezi direnişinin baş gösterdiği günlerdeki öfke ve kin kusan dilinden uzaklaşmış,uzlaşıcı bir dil kullandığını gözlemliyorum; bilmem yanılıyor muyum acaba?

Erdoğan ‘da ki bu görece  değişikliği, Gezi direnişinin kitlesel olmasa da hala sürmesi,Mısırda Muhammet Mursi’ye karşı askeri bir darbe yapılarak görevden uzaklaştırılması,ABD ve AB ‘in bu darbeye dolaylı da olsa destek çıkması,Başbakanın Suriye de Esad’ın uzaklaştırılması için;Sünni ittifak yaptığı Suudi Arabistan ve Katar’ın mısırda ki askeri darbeyi desteklemesi ve 12 milyar dolar mali destek vermesi yapılan ittifakın tuz buz olması;Beyaz saraydan yapılan açıklamalarda;demokrasinin sadece seçimden  ibaret değil sözün sık tekrarlaması,BDP’nin Başbakana  çağrı da bulunarak “demokratik adım at” eylemlerine başlamasının sonuçlarımıdır,Başbakanın  öfkesini törpüleyen,diye düşünmeden insan edemiyor.

Yoksa Başbakan Ramazan ayının girmesiyle konuşma formatını böyle götürmez, bütün konuşmalarının ağırlığını din ve mezhep üzerine oturturdu.

Dikkat ederseniz Mısırdaki askeri darbeden sonra, bir kez bile ağzına alkol sözcüğünü almadı,Kılıçdaroğlu alevidir ama Aleviliyim diyemiyor,camide içki içtiler,Reyhanlıda 53 Sünni vatandaşım şehit oldu,dindar nesil,tek din,baş örtülü bacılarıma kız kardeşlerime saldırdılar, sözlerini hiç mi hiç ağzına almıyor.Birden de Alevilerin talepleri konusunda çalışmalardan bahsetmeye başladı Caminin dışında başka bir yeri ibadet yeri olarak tanımayan Cem evini kasteden adam birden demokratlığa soyundu.

Kişisel gözlemim Mısırda ki askeri darbe Erdoğan’ın uykularını kaçırmış;Gezi direnişi üzerinden kendisine karşı da askeri bir darbe yapılacağı paranoyasına girmiş bir ruh hali içinde tedirgin konuşuyor..Mısırda darbeye nereden işaret verildiyse bize de oradan gelecek diyerek üstü kapalı ABD’yi işaret ediyor,zamanı gelince açıklarız ,diye de detaya girmiyor.

Yoksa bu ramazan ayı Başbakanın siyasi propaganda yapma ve tam bir hasat dönemiydi,dikkat ederseniz katıldığı iftar yemeklerinde; din konusunda bir cümle konuşmuyor hep soysala ve siyasal sorunlar üzerinde duruyor,Mısırda ki askeri darbeyi gündemde tutmaya çalışıyor, daha da ileri giderek;Mısırda ki askeri darbeye karşı uluslar arası destek arayışları yapıyor ama  bir arpa boyu yol almış değil.Alması da mucize bir şey çünkü;dünya demokratik kamuoyu Erdoğan’ı da Mursi gibi değerlendiriyor;  bunlar demokrasiyi yaşam biçimi olarak değil de;diini amaçlarına  ulaşmak için bir araç olarak  kullanıp çoğunluk üzerinden farklılıkları yok etmeye çalışıyorlar,diye tam bir mutabakat içindeler.Gezi Olaylarında  Başbakan Erdoğan, seçimle gelmiş bir siyasetçi gibi değil de askeri darbeyle yönetime el koymuş bir fotoğraf verdi.

Suriye konusunda o kadar zor durumda kaldı ki Başbakan;tam bir yalnızlığı oynuyor,içeride  barış süreci her an içeride bir çatışmaya dönüşebilir;Kürtler  PKK’nın ateş kes  kararı aldığını, silahı hiçbir zaman bırakmayacağını,yerel seçimlerden sonra özerklik kutlamalarını yapacaklarını ayan beyan söylüyorlar..PKK’nın Kürtlerin ordusu olduğunu ve askerlerle çatışmada ölen gerillaların cenazelerinde silahlı PKK’lılar güvenliği aldıklarını televizyon kanallarında  canlı seyrediyoruz.

Başbakan ne kadar bizim ana dilde eğitim diye bir çalışmamız yok,yüzde on barajını kaldırmayız sözlerinin hiç bir geçerliliği  bu saatten sonra olmadığı gibi,Kürdistan coğrafyasında bir anlam ifade etmiyor.

 Başbakan basın üzerinde baskısını tam gaz sürdürüyor,istediği haberleri ve olayları verilip verilmemesi konusunda hünerlerini gösteriyor ama sosyal medya ve dış basın bütün çıplaklıyla olayları ve  haberleri vermeye devam ediyor.

Ben başbakandaki bu değişikliği yani din ve mezhep üzerinden konuşmalarını sonlandırmasının tek nedeni;uluslar arası kendinin ablukaya alınmasının yanında; toplum içinde çok ciddi bir bölünme ve yarılmaların olduğu, gizlenmez aşikar bir şekilde her taraftan gözüküyor.

Bir yazımda yazının erken seçimden bahsetmiştim., Başbakan, TBMM’nin  tatile çıkmasıyla tüm milletvekillerini seçim bölgelerine yollayacak, nabız yoklattıracak ve meclisin açılışıyla yerel seçimlerle genel seçimleri birleştirecek ve erken seçime gideceği kaçınılmaz gözüküyor başka bir çıkış yolu yok.Ya erken seçim ya erken seçim.Başbakanın demokratikleşmeye bu saatten sonra  hız vermesi imkansız gibi,verse bile inandırıcılığı yok artık.

Mısırda ki askeri darbeden önce söylemlerinde biz ve onlar sözünü kullanmadığı gibi yüzde 50’’yi pek kullanmıyor ama ara sıra sandık demokrasinin namusu,dese de ;ABD’nin demokrasi seçimden ibaret değil mesajının etkisiyle onu da,yakında dillendirmeyecek göreceksiniz.

Yani benim gördüğüm değişiklikler bu yönde ama bu Başbakanın demokrat bir kişiliğe dönüştüğü anlamında söylemiyorum yanlış anlaşılmasın;Erdoğan hiçbir zaman ilkeler bazında konuşmaz, o konjonktürel ve siyaset üstünden bakar her olaya ve çoğunluk üstünden mahalle baskısı yapıp,çoğulculuğu tanımayan, bireysel hakları,temel hak ve özgürlükleri,azınlığın çoğunluğa tahakkümü diye popülist söylemleri çok sever.Dışarıdan çok ciddi bir daralma çemberinin içine girmiş vaziyette Başbakan ve hükümeti.

Başbakanın ustalık dönemi çıraklık dönemini arattı;çünkü değişen dünyayı okuyamazsan, çok acı okuturlar.

Dış politika total bir mantıkla yürümüyor nasıl tespih tane tan çekiliyor,merdiven basmakları tek tek çıkılıyorsa; dış politikada böyle gidiyor, her ülkeyle siyaset başka bir argümanla götürülüyor.

Hangi ülkeyle dostane bir ilişkimiz var söyler misiniz,dış politikanın yüzde 50’si yok usta.

Kendi evinin sorunlarını çözemeyen komşusuna önderlik yapamaz,bölgesel aktörde olamaz.

ABD ,Gezi olayları üzerinden 19 defa size demokratik haklar konusunda uyarılarda  bulundu?..

Hiç yanıt vermediniz olumlu veya olumsuz!.

Avrupa Parlamentosunun Gezi direnişçilerine polisin orantısız  şiddeti,sizin özel hayata müdahale etmeniz ve otoriterleşmeye yönelmeniz konusunda aldığı kararların mürekkebi daha kurumadı.Siz,AP’nin bu kararını tanımamıştınız ama tanıdığınızda ise çok geç olacak gibi.

BMÖ örgütünün çağrısını kimse unutmadı.

Bir ülkenin büyüklüğü ve ağırlığı dış politikasından  bellidir?

Basını özgür olmayan,yargısı güdümlü olan,insan hakları benim içişlerim diyen,bir ülkenin demokratik bir ülke olarak saygınlık kazanması ve yeryüzünde itibar görmesi hayaldir.

 Başbakan da bir üslup değişikliği varsa,bu kendine demokrat bir format atmış olduğundan değil;tamamen dışarıdan gelen tepkilerin ve içerideki Gezi direnmişiyle öfke patlaması,Kürtlerin artık oyalanmaya tahammül etmeyeceklerinin işaretlerini almış olmasındandır.Başbakandaki değişiklik dediğim de,buradan geliyor..Ne dersiniz?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums