Demokrat ülke medyasından belli olur..

  • 22.06.2013 00:00

 Elimde kalem-kağıt gazeteleri okuyup notlar alıp tararken, yazıya da başlık arıyordum gündemi çağrıştıran konuda..

Son günlerde yaptığı yayınlarla Türk medyasının yüz akı, tatlı diye sonuna bıraktığım Taraf Gazetesini elime alınca yazının başlığını buldum,diye bir ses geldi içimden..

AB’nin Genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle:”Bir ülkede demokrasinin hangi düzeyde olduğunu bilmek istiyorsanız o ülkenin dünya endeksindeki yerine bakın” dedi.Füle şöyle devam etti;Türkiye de ana akım medyanın  adeta sağırlaşan  sessizliği ve polisin medyaya uyguladığı baskı,Bürüksel de yapmakta olduğumuz konferansa ne denli ihtiyacımız olduğunu ortaya koydu” diyordu.

AB’nin Genişlemeden sorumlu üyesi Füle’nin bu açıklamalarını okuyunca birden aklıma AKP’nin dalkavuk medyasının tetikçi sözde  yazarının bir televizyon kanalında söylediklerini hatırladım,Gezi direnişiyle ilgili şöyle diyordu:”Bu dünya medyası Gezi direnişini niye bu kadar ilgileniyor daha da ileri gidip saatlerce canlı yayın yapıyorlar Taksimden”,deyip komplo teorilerini de peş peşe sıralıyordu.

Yalnız aklına gelmiyor diyemeyeceğim,işine gelmediği için şu soruyu sormadı modarötör ve karşısındaki tartışmacı da; “Merkez medya vermeyince yabancılar görevini yapıyor” diyemedi.

AKP ‘in yandaş dalkavuk medyasının yazarlarından, komplo teorilerinede uymayan Başbakanı haklı çıkartmaya çalışan yazıları ve konuşmaları sürüsüne bereket gırla gidiyor hangisini gündeme getirelim habercilik ve medya açısından..

Eğer sosyal medyayı da Başbakan tekeline alabilseydi, ne içeriden ne de dışarıdan bir haber alacaktık,iyi ki internet ve sosyal medya var. Sosyal medya olmasa ne yapardık; askeri darbeleri aratmayan bir süreci yaşatırdı bize Recep Tayyip Erdoğan ve onun dalkavuk medyası.

Bir haber üç gün sonra verilir mi,gerçi bu merkez ana medyanın yaptığı  ilk değil 2011 Aralık 28’nde Uludere de 34 Kürt vatandaşlarını askeri savaş uçaklarıyla öldürülmesi haberini  bizim medya  görmedi ve24 dört saat sonra verdi;biz bu vahşeti de yabancı medyadan öğrenmiştik..

Basın özgürlüğünün Türkiye de olmadığını Gezi direnişiyle; Türkiye deki basının rezilliğini dünya meslektaşları ve kurumları teşhir ettiler..İfade özgürlüğünün Türkiye de olmadığını anlatıp yazıyorlar çok önemli yayın kuruluşları; Türk basının iktidar tarafından çok büyük bir baskı altında olduğunu Gezi Direnişi bunun somut örneği,diye.

Belçika’nın Başkenti Bürüksel’ de  20 Haziran 2013 tarihinde AB’nin ikincisini gerçekleştirdiği, Batı Balkanlar ve Türkiye’de medyanın durumuna ilişkin konferansında konuşan; Sabah Gazetesi ombudsmanı Yavuz Baydar’a kulak verelim:”Gezi direnişini Türkiye de medyanın bilerek ülke geneline yayılan gösterileri derinlemesine vermediğini belirtti.Basının bu tavrının Türkiye’de medyanın ne denli acıklı durumda olduğunu gösteren büyük bir imdat sinyali olduğunu işaret etti.Taksim olayları,medyanın,siyasi ve ekonomik hegemonya altında  sakat editoryal bağımsızlığını,profesyonel köleliğini gün yüzüne çıkarttı.” Diyordu.

Dünya basınına rezil olan, bizim siyasette kendilerine yer arayan,akçeli işlerin  içinde bulunan,patronunun menfaatini düşünen yazar çizer AKP’nin dalkavuk medyasıyla iş tutanlar, gezi direnişini,Başbakan Erdoğan’ın  konuşmaları ve siyasi danışmanın yazılarıyla örtüşen destek vererek,sözde gazetecilik yapıyorlar ama dünyanın özgür medyası da peşlerini bırakmıyor.

Hele bir Gezi direnişini yorumlamaları var evlere şenlik, inanın onların yazdıklarını ve konuşmalarını eli kalem tutanları bir tarafa bırakın; yüreğinin sesini dinleyen,çevresine objektif bakan günlük düzenli bir gazete okuyan kişi bile inanmaz.

Neymiş bu gezi direnişi onlara göre; Türkiye’nin zenginleşmesini istemeyenlerin tezgahı,Alman Ergenekonu devrede,28 Şubat’ı sahneye koyma provası,darbelerin alt yapısı hazırlanıyor,barış sürecini baltalama,Orta doğuya ve Müslüman ülkelere örnek olan ülkenin önünü kesme,faiz lobileri devreye girdi say saya bildiğiniz kadar, Brezilya dizilerine benzer sonu gelmez zırvalamalardan geçilmiyor.

Gezi Direnişinin çıkış noktası;bir çevre duyarlılığıyla fitili ateşlendi ve ekonomi ile hiç alakası olmayan,Kentlilerin yaşmalarına müdahale edildiği,Erdoğan’ın din ve mezhep referanslı bir politikayı,topluma dayattığı ve bir otoriterleşmeye gittiğinin karşılığıdır,bu direniş.

Burada birkaç soru soralım dalkavuk AKP medyasına  ve İktidar sahiplerine,herkes elini vicdanına koysun ve düşçünsün,şu konuşmalarının ve politikasının dış güçlerle ne alakası var;Erdoğan,tek din diyor,dindar nesil yetiştireceğim,Camini dışından başka bir ibadet yerini tanımayız,diyerek Cem evlerini ibadet yeri olarak görmüyor,Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit düştü,Alkol alan herkes alkoliktir,kendisini eleştiren köşe yazarlarını kovdurması,buna nasıl köşe veriyorsun nasıl böyle yazı yazar,diye gazetelerin patronlarını tehdit etmesi,heykel yıktırması,beğenmediği televizyon dizilerinin kaldırılmasını istemesi,yeni gazete patronu olan kişinin Başbakana kimi genel yayın yönetmeni yapayım,diye sorması bunlar bir otoriterleşme değil mi,bunlarda mı dış güçlerin,faiz lobisinin oyunları mı?

Bir de televizyondan Başbakanın seçtiği gazetecilerle yaptığı soru cevap bölümünü bakın, tam bir çanak sorular ve danışıklı dövüş düzeyinde.Bir gazeteci Erdoğan’a  sorusunu sormadan müsaade istiyor, şöyle bir soru sorabilir miyim,diye.. Sizin soracağınız soruyu,sorduğunuz şahıs belirliyorsa,senin gazeteciliğinin ne anlamı kalıyor?Soru birine danışmadan ve müsaade alınmandan soruluyorsa bir anlamı olur ve soranda toplumda saygınlık kazanır.Sorunuzun cevabını alamadığınız sürece de, ısrarlı olursunuz.Nerde!..

Başbakan içeride susturduğu ve tekeline aldığı medya ile siyasi iktidarını ve hesap vermez saltanatının böyle gideceğini sanıyordu ama;Orta doğu ve Suriye politikasının iflasa uğraması,PKK ile hiç hesapta olmamasına rağmen masaya oturması ve Gezi direnişinin halkta bir isyana dönüşmesi;ABD ve AB’liğinin ve dünya basının Gezi direnişindeki polis şiddetini, kendisiyle ilişkinin bu düzeye gelmeyeceğini düşünüyordu ama hesapta olmayan gelişmelerin altında kaldı ve on bir yıllık olumlu imajını sildi süpürttü.

Dünya içeride olanlardan ibaret değil,bireysel haklar, azınlıklar,temel hak ve özgürlükler çoğunluk ile yok edilemiyor artık, senin yalan ve gizleyen basının ne kadar görmese de;yeryüzünün küreselleşen   gözleri radar gibi tüm dünyayı tarıyor.

Basını özgür bırak,insan haklarına saygılı ol, sokaklara dökülen halkının sesine kulak ver!..

Bu sözü siz,orta doğu diktatörlerine çağırmıştınız hatırladınız mı?

Ne kadar doğru bir söz ağzınıza sağlık.

Sn Başbakan, sizin topluma format atma politikanız;farenin, devenin ipinden çekerek deliğine sokmasını benziyor!.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums