Kadehime dokunma

  • 29.05.2013 00:00

 Başbakan’ın milli içkimiz ayran söyleminden sonra;AKP ’e hükümeti alkol  düzenlemesiyle iyice artık bireyi ve azınlıkları yok sayarak özel hayata müdahale ederken;çoğunluk benim yanımda ve arkamda diyen bir zihniyetle;topluma din ve mezhep üzerinden format atmaya başladı; muhafazakar kesimin duygularını öne çıkartıp, değerler üzerinden alkol yasağını uygulamaya girdi.

Başbakan son iki yıldır izlediği dış politikadaki başarısızlığını içe dönük,kendisine karşı olan toplumun değişik kesiminin sosyal hayatına yönelik; kendi tabanına ve muhafazakar çevreyi yanına çekmek için böyle bir popülist politika izlemeye başladı..

Suriye de Beşer Esad’ın kısa sürede gitmemesi ve izlediği dış politikanın duvara toslaması,dışarıda iyice yalnızlaşması Erdoğan’a iktidar tarihinin en zor günlerini yaşatıyor;son ABD gezisi de bunun en somut örneği..ABD’ye gitmeden önce Cenevre görüşmelerine; ipe un serme diyen Erdoğan,Obam’a ile görüştükten sonra Cenevre görüşmelerine ABD ile fikir birliğinde olduklarını  açıklaması bunu teyit etmiyor mu?

Peki, Başbakan Erdoğan’ın bu alkol yasağı ve düzenlemesinin amacı ne olabilir?

Artık Erdoğan ne kadar Milli görüş gömleğini çıkartmıştım dediyse de ;Erbakan’ın yarım kalmış siyasi hedeflerini hayata geçirmenin mücadelesine soyundu..

Bunu yalnız alkol düzenlemesinde değil;tek din demesinde,dindar gençlik yetiştireceğiz demesinde,Kürtaj yasağı,bizim neslimizi bozdular, biz bunu yeniden düzeltip neslimizi yeniden yaratacağız sözlerinde,Cem evlerini yok sayması ve caminin dışında başka bir ibadet yerini tanımayız çıkışı,azınlıklara ait olan Ruhban okulunu açmaması,kendine oy vermeyen Kürtlere Zerdüşt demesi,bütün özgürlükleri din ve mezhep üzerinden tanımlaması,darbeler konusunda bir tek 28 Şubat’tan hesap sormaya kalkması,12 Eylül gibi darbelerin atası olanın çıkarttığı yasalarla ülkeyi yönetmesi,demokrat olduğunu söyleyebilir miyiz Erdoğan’ın..

Demokratik yoldan iktidara gelmiş bir siyasetçi gibi değil de;darbelerin kurdurduğu bir hükümetin başı gibi hareket ediyor ve konuşmalar yapıyor Başbakan.

Başbakan 2014 yılında yapılacak üç seçimli bir süreç üzerinden yol belirlemeye çalışıyor;bir yerel, bir Cumhurbaşkanlığı ve bir de referandum seçimleri yanaştıkça ve dış politikada Suriye iç savaşıyla da beklenenin dışında başarısız olması,sefilleri oynaması; daha değişik çıkışlar yapacaktır Erdoğan buna hazırlıklı olalım.

Hani üç ‘y’ yi ortadan kaldıracaktınız sayın başbakan,”yasakları, yoksulluğu ve yolsuzluğu” ne oldu?

Yasakları uygulamak bu topluma ve tarihe yabancı bir şey değil,önemli olan özgürlükleri hayata geçirmek ve güvence altına almaktır.

Medya üzerindeki baskıları askeri darbeler dönemini hatırlatıyor!.

Demek ki;Kemalizm’in din versiyonuna  karşı değilmiş Erdoğan,bunu on bir yıllık iktidarında kanıtladı tartışmaya gerek yok.Tek din demsi bunu göstermiyor mu?

Kimse inancından, düşüncesinden,kültüründen,sosyal hayatından dolayı, aşağılanmayacak ve mahrum edilmeyecekti;AKP’nin kurmayları siyasal hayata atıldıkları  günlerde bunu sık telaffuz ediyorlardı!.

Hani başörtüme dokunma sloganıyla meydanları inletiyordunuz ve başörtü yasağının bir ilkellik olduğunu iddia ediyor; tüm özgürlüklerin yaşandığı bir ülkeyi savunuyor dunuz?

Nasıl olsa devletin kamusal gücü sizin elinizde; çoğunlukta benim yanımda olduğuna göre,bireyin özgürlüğü,azınlıklar ve çoğulculukta neyin nesi,demek olmuyor mu bu özel hayata dair konuşmalarınız,uygulamalarınız ve aşağılamalarınız?

Alkol düzenlemesinin hayata geçmesinden sonra bunun arkası kesilmeyecek gibi gözüküyor;peşinden şunları Erdoğan ve kurmayları konuşmaya başlarsa şaşırmamak gerekir:

Artık şarkılarda,türkülerde,şiirlerde alkol geçen sözlerin çıkartılması gündeme gelirse tuhaf ,değildir.

Yine,Ayasofya’nın ibadete açılması tartışılırsa bu sürpriz gelmesin kimseye,bu bizim muhafazakar kesimi temsil eden siyasilerin siyasetlerinin sonu geldiğinde; gündeme taşıdıkları ve kaşıdıkları bir rutin konudur hatırlanırsa;ANAP Genel başkanlığı ve Başbakanlık yapmış Yıldırım Akbulut’ta,Ayasofya’yı ibadete açacağım eğer kongreyi kazanırsam demişti..Erdoğan’da demedi mi,eğer Sultan Ahmet camisi dolarsa Ayasofya’yı da ibadete açabiliriz!..

Özgürlüklerin ana menüsü demokrasi ve evrensel hukuktur.

Demokrasisiz barışı hayata geçirmeye kalkmak, kıymasız köfte yapmaya benzer..

Temel hak ve özgürlükler bir ülkede eğer; din,mezhep,ırk ve çoğunluk  üzerinden tanımlanırsa;o ülkede huzur olmaz,toplumsal anlaşma hayata geçmez;devlet özel hayata müdahale etmeye devam ederse,o ülkeye barış gelmez.

Hayatın her alanında her yerde çoğunluk olmanız imkansızdır;bir gün mutlaka çoğunluk karşısında yalnız kalır  ve azınlığa düşersiniz.

Bir yaşadığınız toplum var bir de yeryüzü var.

 Küreselleşmenin penceresinden bir bakın?

Yeryüzüyle kendini kıyaslayanlar birey olmanın ve azınlıkların ne olduğunu onlar çok iyi bilirler.  

Gün gelir özel hayatına dokunduklarınız da; sizin özel hayatınıza  dokunur bunu unutmayın!..

Bu dünya etme bulma dünyası..

Demiş ya  Mahsuni  Şerif,”dokunma keyfine yalan dünyanın..”

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums