GÖLGEDE DURANIN GÖLGESİ OLMAZ

  • 25.03.2013 00:00

 Son beş yıldır Başbakan Erdoğan  ileri demokrasi adına askeri darbelerde bile görmediğimiz  bir yöntemle basın özgürlüğünün önünü kesen,kendisini eleştiren köşe yazarlarını;ya işten attırıyor ya da yazılarını sansürlettiriyor..AKP’nin gölgesinde sözde köşe yazarlığı  yapanlar da  Erdoğan’ın danışmanı  ve milletvekili AKP’enin yandaşı iki ulusal gazetede köşe yazarlığı yapan kiralık kalemşörün yazılarını takip ederek köşelerinden yazı yazıyorlar.Bu şakşakçılar Başbakanın danışmanının yazılarından farkı, sadece kelimelerin ya yerini değiştiriyorlar ya da eş anlamlı sözcükler kullanıyorlar. Bu kaleminden kan damlayan şahsiyet, milletvekilliğiyle yazarlığı bir arada yürüten kişi gerçi yalnız değil bir kişi daha var aynı kulvarda yürüyen partisinden, hem milletvekilliği hem köşe yazarlığı yapan. Yazarlık yapan kişi gerçek adıyla bir dalkavuk gazetede, başka bir gazetede de mahlas isimle basına ayar çekiyor;yazılı basına değil sadece, tüm televizyon kanallarını da yönlendiriyor  başta TRT’ye kimin çıkıp kimin çıkmaması program yapması konusunda,hatta daha da ileri gidip telefonla AKP’ye muhalif olanları çıkarmıyorlar özel kanallara müdahale ediyorlar.

Şunu bilsinler ki bu dalkavuk köşe yazarları ve gazeteciler,AKP’ye yandaşlık yapıp ta yazar geçinenler yazarlıklarını AKP’yle sürdürebilirler ama AKP hükümetinin ömrüyle de yazarlıkları da biter.Sel gider kum kalır diye bir halk deyişi vardır,gün gelir kim ne yazmış;bunları adamın gözüne canlı yayınlarda sokarlar.Nasıl askeri darbelere kalemini kiralayanlar,darbelere destek verenlerin yazıları elden ele  dolaşıyorsa; bugün dalkavukluk yapanlar için de geçerli.Dostuna eleştiri getiremeyen yazar değil ancak dalkavuk olur.

Söz uçar yazı kalır,sözünün bilgi çağında ‘ sözde’ kalıcı oluyor bunu hatırlasınlar gözleri siyasette olan köşe yazarları ve siyasetçiyle içli dışlı olanlar.

AKP’nin dalkavukçusu olmuş köşe kadıları; Başbakan Erdoğan’ın hedef gösterdiği köşe yazarlar başlıyorlar; Başbakanımız isim zikretmedi,bu patronaj baskısıdır,diye de yazılarını süslüyorlar.Birde son günlerde dalkavuk medya da patronaj baskısı türetildi.

“Sen nasıl bir patronsun böyle birine köşe veriyorsun,nasıl yazı yazdırıyorsun(Cüneyt Özdemir’i kastederek) İmrallı tutanaklarının yayınlanmasından sonra,batsın sizin gazeteciliğiniz,her şeyi yazamazsınız demek” ne oluyor,bunlar hedef gösterip işten attırmak ve baskı yapmak olmuyor mu? Olmuyor onlara göre..Çünkü, Yalçın Akdoğan öyle yazıyor ve açıklamalar yapıyor ya,onun sözünü ya teyit edecekler ya da görmemezlikten gelecekler.Yani üç maymunu oynuyorlar..

Bunları yok sayıp,başlıyorlar  liberal solcuları yaftalamaya :“liberal Kemalistler,Kemalist damarları kabardı”,bunlar PKK’nın silah bırakmasını istemiyorlar, PKK’nın silah bırakmasını isteyen Kürt aydınlara hain diyorlar,gibi ipe sapa gelmez yazdıklarına kendileri de inanmıyor ama iktidara beğendirmek için böyle yazmak zorundalar.Hasan Cemal yazmasa da barış gelir ama demokrasi gelmez,bunlar eski gerillacılığını(Cengiz Çandar’ı kastederek)  arıyorlar.

Benim de içinde olduğum liberal solcular için bunlar AKP’yi beğenmiyorlarsa parti kursunlar,biz bunlara köşe verdik televizyonlara çıkarttık gibi görgüsüz ve seviyesiz edep yoksunu yazılar ve açıklamalar yapıyorlar hem de canlı yayınlarda ve köşelerinden.

Ya kucakların alıp bağrılarına  bastıkları;Orhan Miroğlu’nu   Kürt  sorunu ve iktidardan farklı düşünen liberaller için bir metafor olarak kullanıyorlar Miroğlu’na hain diyorlar,diye..

Peki oportünist Orhan Miroğlu “Altanlar PKK’ya hizmet ediyor” diye hedef gösterip,dinci gazetede bunu manşetten  “Altan Kardeşleri ve kızının resimlerini basarak verirken” sesiniz niye çıkmıyor,bu alçakça yapılan yalan bir haber değil miydi?

Miroğlu, bu röportajı o malum gazeteye ne zaman verdi,Taraf gazetesinden ayrıldıktan ve Başbakan Erdoğan ile görüştükten sonra, bunu niye  irdelemiyorsunuz? Aklınıza mı gelmiyor yoksa işinize mi?Tabi ki işinize gelmiyor.

Miroğlu,PKK’nın listesinden milletveikli adayı olurken,PKK’lılar terörist değil,dağa çıkanlar da Kürt halkının hakları için dağa çıkmış  gerillaları,diyordu!..Şimdi PKK terör örgütü demeye başladı Miroğlu..O da mı dostu Mehmet Metiner gibi, benim cahiliye dönemim,diyecek yoksa..Çok merak ediyoruz,Hasan Cemal Mehmet Metiner’in kitabına ön söz yazmış bir yazar, acaba dostunun siyasi partisinin baskısı sonucu kovulması karşısında, Mehmet Metiner nasıl  bir tavır alacak!..Gerçi riyakarlar gölgesizdir ,onlar mutlaka birinin gölgesine sığınırlar,bunlar hem gölgesiz hem de omurgasız..

Dostum Mehmet Altan’dan duymuştum Fransız ata sözüymüş bu; gündeme cuk diye oturuyor,”doğru iktidara gelmez gelirse düşmanları ölür.”

Bir taraftan PKK ile pazarlık yapıp ateş kes ilan edeceksiniz akan kanı durdurmak ve barışı tesis etmek için bu çok olumlu bir gelişme..

Ya silahların susturulduğu yerde yazarların elinden kalemlerinin alınması ve işten kovulmalarını  nasıl izah edeceksiniz?

Böyle bir demokratikleşme mücadelesi inandırıcı olur mu?

Gölgesiz ve omurgasızlar için bu sorun değil.

                                                                                                              

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums