Susurluk’tan Suruç’a…

  • 10.08.2015 00:00

 Ülke yangın yeri. Birileri yine “düğmeye” bastı. Silahlar, saldırılar, bombalar, her gün gelen şehit haberleri.

Suruç’la başlayan süreç… Geldiğimiz nokta…

Farkında mıyız bilemiyorum. Ne Suruç’u ne orada yaşananları, ne de orada kaybettiğimiz canları konuşuyoruz unuttuk bile…

Hükümetin, medyanın tek konuştuğu HDP ve PKK. Öyle ki PKK ve eylemleri bile tali mesele. Amaçlanan HDP ve oy kaybı, araçsallaştırılan PKK.

Algı yönetimi ile öyle bir hava oluşturulmak isteniyor ki, Suruç’taki patlamanın sorumluluğu bile HDP üzerine yıkılmaya çalışılıyor. IŞİD unutuldu… Aslında benzer bir olayı, planı, yakın bir tarihte yaşayıp, görmüştükBugünün bazı AKP’lileri o gün benzer bir olaya muhatap olmuştu.

Nasıl mı? Anlatayım…

28 Şubat’ta, taşların döşendiği, tarlaların sürüldüğü günlerdi. Susurluk’ta bir Mercedes bir kamyona arkadan çarptı. Çarpmanın etkisi ile devletin kirli ilişkileri de ortalığa saçıldı.

Bir mafya babası, bir siyasetçi, bir emniyet müdürü ve pandoranın açılan kutusu. Dönemin bakanıMehmet Ağar ve iktidarına uzanan kirli ilişkiler yumağı.

Üzerinde durmak istediğim konu bu değil. Susurluk sonrası yaşadıklarımız…

Kirlilik o derece büyüktü ki bunun ortaya çıkması, bir tuğlanın çekilmesi, devletin duvar altında kalacağı anlamına geliyordu.

Devlet dediğin de o günün iktidarı. Pisliğin ortaya çıkması birilerinin sonu anlamına geliyordu. Buna izin vermeyeceklerdi, vermediler de. Susurluk’u kapatmak için düğmeye bastılar.

Kamuoyu, kirliliğin kapatılacağını gördü. Tepki gösterdi. Sivil bir eyleme imza attı. “Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” eylemi başlattı. Akşam aynı saatte tüm Türkiye’de evlerin ışıkları açılıp kapatılıyordu. Sürekli aydınlık için, kirliliğin ortaya çıkarılmasıydı amaç.

Ancak ne olduysa “usta” bir el devreye girdi. Eylem amacından saptırıldı. Rahmetli Necmettin Erbakan’ın Susurluk için kullandığı “fasa-fiso” kelimesi, “usta” ellere can simidi oldu. Medyanın ve “sivil” toplum örgütlerinin eliyle Susurluk unutturulup, ışıklar Refah Partisi ve Erbakan için yakılıp, söndürülmeye başlandı.

Türkiye’nin her yerinde garip insanlar, garip eylemler yapmaya başladı. Kim oldukları belli olmayan sakallı, çarşaflı tipler ortaya çıktı. Her eylemleri haftalarca konuşulup, not edildi. Notlar unutulmayacak, kullanılacaktı.

Mafya- Devlet ilişkisi (Susurluk) unutturulmuş. Refah Partisi ve yöneticileri hedefe konmuştu. “Sürekli aydınlık” cümlesi, “laiklik” çağdaşlığı, “karanlık” ise Refah Partisi’ni artık çağrıştırıyordu.

O gün, gücü elinde bulunduranlar, bu evrilmeyi medya eliyle yaptılar. Gazete, TV’ler yetmedi, talk show programlarını bile kullandılar.

Yapılacak bir seçimde Refah Partisi’nin oylarının düşmeyeceğini gören o günün güçlüleri partiyi kapatmak için çalışma başlattılar. Bazı yöneticiler hakkında fezleke düzenlendi. Partinin parlayan ismi Recep Tayyip Erdoğan da unutulmadı. Eski bir konuşmadan dava açılması için düğmeye basıldı.

O gün köşkte oturan rahmetli Süleyman DemirelErbakan’a hükümetin kurulmasını vermemek için elinden geleni yaptı. Yalım Erez formülleri Cindoruk başkanlığında DYP’den koparılan vekiller vs…

Susurluk’la zirve yapan süreç, bir anda Refah Partisi’ne evrilmiş parti “İslamcı terör örgütü” yöneticileri “vatan haini” ilan edilmişti.

*

Bunları neden mi yazdım? Dün yaşadıklarımız bugünlerde olanlarla çok benzeşiyor.

Suruç’ta bir bomba patlatıldı. Sorumlu IŞİD dendi. Hükümet IŞİD’e müdahale için ABD ile masaya oturdu.

İncirlik karşılığı sınır dışı operasyon izni aldı.

IŞİD ile başlayan süreç tıpkı “sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” eyleminde olduğu gibi hedefinden saptırıldı. Bugün ne Suruç’u ne de IŞİD’i konuşuyoruz.

Konuştuğumuz tek konu HDP ve PKK. Dün Susurluk’ta kirli ilişkiler ortaya çıkmasın diye eylem bağlamından saptırılmıştı. Bugün başka kirli ilişkilerin konuşulmasının önü alınmaya çalışıyor. Bir tuğla çekilirse “devlet” altında kalacak. Devlet dediğin de, bugünün iktidarı.

Dün Refah Partisi’ni birileri “hain” ilan etmişti. Bugün HDP hedefte. Dün cübbeli, çarşaflılar ortalığa saçılmıştı. Bugün PKK ortalıkta. Dün Refah Partisi kapatılmak isteniyordu bugün HDP. Dün başka birileri hakkında fezlekeler konuşuluyordu. Bugün HDP’li vekiller hedefte.

Dün Refah Partisi’ne “siz arkanızı şuna yaslıyorsunuz” deniyordu. Bugün HDP sırtını bir yerlere dayamakla suçlanıyor. Dün Erdoğan’ın Siirt konuşması hatırlanıp dava açılıyordu. Bugün Demirtaş aylar önceki 6-7 Ekim olaylarında yaptığı konuşmayla aynı kaderi paylaşıyor.

Dün Demirel seçim sonuçlarını kabul etmeyip koalisyon pazarlıkları, planlar yürütüyordu. Bugün başka bir el pazarlıklara elini sokuyor.

Dün birileri iktidarı kaybettiği hâlde koltuğu bırakmak istemiyordu, bugün başkası.

Suruç- IŞİD- bomba” sürecinin, HDP, Demirtaş’a evrilmesi, geçmişte sahnelenen benzer bir oyunun 2015 versiyonu. AK Parti, AKP’leşip her gün bir adım daha “derin devletin” esiri oluyor dediğimde kızanlar…

Sadece bu örnek üzerinde düşünün. Hatalarınızı umarım görürsünüz. Bir de sarayınıza kadar sızmış “eski derin devletin” adamlarını…

Başaramazsanız ne mi olur?

ANAP, DYP, Süleyman Demirel’in akıbeti ortada. Sonunuz onlar gibi olabilir. Bir bakmışsınız Selahattin Demirtaş “gömlek değiştirmiş” iktidarı zorlar. Gülümsediğinizin farkındayım Erdoğan’a “muhtar bile olmaz” diyenlerde 28 Şubat’ta aynen sizin gibi gülümsüyordu.

*

NOT: Bebeğimizin kaybı nedeniyle yaşadığımız zor günlerde acımızı paylaşan herkese çok teşekkür ederiz. Rabbim hiç kimseye yaşadığımız acıyı yaşatmasın.

mbaransu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums