- 23.06.2014 00:00
Anayasa Mahkemesi’nin, Balyoz Darbe Planı davasını, usul yönünden iki gerekçeyle eleştirip, yeniden yargılanma yolunu açması, ardından tüm sanıkların tahliye edilmesiyle memleket “bayram yerine” döndü. Artık “darbe” olmaz sesleri... TRT radyodan “siviller yönetime el koydu, içiniz rahat olsun ey halkım” yayınları...
Cezaevinden çıkanlar yine bildik tehditleri savurmaya başladılar. “Yaşananlar kimsenin yanına kâr kalmayacak. Hesap soracağız...” falan, filan. Engin Alan, Çetin Doğan ve bazı arkadaşlarının bu tehditlerini izledikçe “bana bir gülme geliyor”.
Efendim 2003 yılında 1. Ordu Komutanlığı’nda darbe toplantısı yapılmamış... Tüm senaryolar “kumpastan” ibaretmiş... Mehmet Baransu ve tabi ki Taraf ve “yoldaşları” (yoldaşlar “paralelciler” oluyor bu arada) toplanıp “kumpası” organize etmişler. Bavuldaki belgeler safsataymış.
O belgeleri görmemiş, okumamış, yazmamış biri olsam bu arkadaşların “safsatalarına” inanacağım.
AK Parti’nin, “Yeni Türkiye” sloganıyla eski “darbeci artıklarıyla” ittifak kurduğunu sağır sultan bile duydu. Dün Başbakan konuşmasında “Bizim sayemizde çıktılar ama teşekkür beklemiyoruz Balyozculardan” dedi.
Bu kirli ittifak, “kumpas” yalanıyla halktan gizlenmeye çalışılsa da Balyoz Darbe Planı’nın peşini bırakmaya niyetim yok. Çünkü; o ağır bavulu ben taşıdım ve içindeki “kirli çamaşırlar” beni bir hayli yordu.
Takdir edersiniz ki bir bavul dolusu “kirli, pis çamaşırı” bu köşeye bir yazıyla taşımam imkânsız. Bugünlük bununla yetinelim.
Beyefendilerin bir komutanı var. Adı Aytaç Yalman. AYM’nin kararına kadar, silah arkadaşları dâhil herkesten köşe bucak kaçtı. Bugün çıkmış, “O toplantıda darbe suçu değil, disiplin suçu işlendi” diyor. Aklımızla alay ediyor. Tabii bize de şu soruyu sormak düşüyor; “Madem disiplin suçu işlendi de neden bir tek isim hakkında disiplin soruşturması açmadın?”
Cevabını veremeyeceği için geçiyorum.
Gelelim “memleketi sevinç çığlıklarına boğan” Balyoz darbe değilmiş, kumpasmış, “kumpasına”.
“Birlikler tamam. İstanbul üzerine çöküyoruz. Yönetimine el koyuyoruz. Belediye Başkanları, kamu kurumunda çalışanlar değiştirilecek. Tutuklanacaklar.
Sert müdahale olacak. Acıma bilmem ne yapma yok, tepeleme var. İsrail örneğinde olduğu gibi sert müdahale olacak.
Rejim aleyhtarı dernek, gazeteler, yurtlar, kuruluşların listesi dosyada ve perdede. Bunlar kapatılacak.
Sağlık hizmetleri, ulaşım, denizi kara, havada bir aksama olmayacak. Çalışmalar yapıldı. Listeler hazır. Alışveriş merkezlerinin tümüne el koyacağız. Fırınlar, gıda merkezleri, pastaneler kontrol altına alınacak. Yönetime el koyduktan sonra kesintisiz hizmet için listeler bitti komutanım.
Tank halk psikolojisinde etkili. Her sokakta tank olacak.
Belediye kurumlarına asker atayacağız. Askeri personel bütün kilit görevleri alacak. Kamu kurum ve kuruluşları silahlı kuvvetlerin denetimine girecek. Kurumların bir bölümü kapatılacak. Bazılarına asker atanacak komutanım.
Pendik, Yakacık, Ümraniye Belediye Başkanını kim gözaltına alacak? Çalışmalarımız devam ediyor komutanım.
12 Eylül gibi yapalım. Tabii burada söylemedik ama sonunda bunu vurgulamaya çalışıyoruz. Bundan sonra konuşmalarınıza dikkat edin, dikkate alın.
İstanbul’u kontrol altına aldıktan sonra diğer bölgeleri kontrol altına almak çok basit Komutanım.
Olayın, kararın verildiği gece biraz önce Metin Yavuz Yalçın paşa da söyledi, liderleri ilk etapta hemen toparlamak lazım. Süratle bir gecede yapılacak özel bir operasyonla bu liderleri derhal toparlayacağız. (Bu kayıt Engin Alan’a ait)
Gözaltına alınan ve tutuklananlar önce Burhan Felek Tesisi’ne, Ümraniye NETAŞ misafirhanesine, Fenerbahçe stadına götürülecek. Bilahare sorgulanmak üzere Ümraniye kapalı cezaevine götürülecek. Cezaevleri yetmezse kışlaları da cezaevi yapacağız.
Meclisi ve hükümeti öncesinde uyaracağız, yoksa gereği yapılacak. Çağırın hükümeti yoksa bu işin sonu boktur deyin. Milli Mutabakat Hükümeti kurulacak....”
Bavuldaki pis çamaşırlardan sadece denizde damla olanlar. “Balyoz darbe değildi, kumpas kuruldu” diyenler, o Bavul’da bir de Genelkurmay’ın isteğiyle açıklanmayan belgeler vardı. Umarın yeniden yargılamada o belgeler açıklanır ve tiyatronuzu hep beraber görürüz.
Son sözüm de yarın Meclis’te yemin edecek Engin Alan’a; liderleri ilk gece toparlayalım derken Sayın Bahçeli de o listede var mıydı? Gözaltına alacağınız, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın yüzüne nasıl bakacaksınız? En önemlisi darbe konuşması ve planı yapan, Milli Mutabakat hükümeti kuracağınızı söyleyen siz, o Meclis’e hangi duygularla gideceksiniz? Hangi yüzle Meclis’te yemin edeceksiniz?
“Hesap” bu sorularla sorulur Sayın Alan. Cevabınızı bekliyor olacağım.
NOT.Balyoz’da yeniden yargılamayı destekliyorum. O darbeci güruh arasında masumların olduğuna inananlardanım. Heyecana gerek yok. Bunu ilk kez yazmıyorum. Yargılama bittiği gün de yazmıştım sayın darbeciler ve darbeseverler.
Yorum Yap