Kritik benzerlik

  • 16.05.2013 00:00

 Dağlıca baskını, tıpkı Reyhanlı gibi Başbakan’ın ABD ziyareti öncesine denk gelmişti. Her iki olay öncesinde de istihbarat verilmişti. O dönemde TSK, Irak’a girmişti. Şu anda da Suriye’ye kara operasyonu konuşuluyor 

 Türkiye, geçen hafta sonu kanlı bir saldırıyla güne başladı. Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde iki araca konan bombaların patlatılması sonucu resmî rakamlara göre 51 kişi hayatını kaybetti. Yüzlerce insan da yaralandı. Saldırıyı bir grup gazeteciyle birlikte bir iş seyahati için gittiğimiz Malezya’da öğrendik. Detayları öğrenmek için günlerce interneti takip ettim. Hem hükümet yetkilileri hem gazetecilerin aktardığı bilgilerin satır aralarını okumaya çalıştım. Kamuoyunda bugüne kadar yaşanan istihbarat, istihbarat zaafı, hedefin Ankara olduğu tartışmalarının ötesinde, olayın yaşandığı ilk günün akşamı ağzımdan şu cümle döküldü; “Reyhanlı, Dağlıca baskınına ne kadar da benziyor.” Bu benzerliği nasıl kurduğumu merak ediyorsunuzdur, anlatayım.

 

Tıpkı bugünlerdeki gibi...

Türkiye, 22 Ekim 2007 Pazar günü, Cumhurbaşkanı’nı kimin seçeceğiyle ilgili referandumda sandık başına gitmiş, aynı gün Dağlıca taburuna yapılan baskın haberiyle güne uyanmıştı. 12 asker şehit olmuş, sekiz asker de kaçırılmıştı. Referandumun yanı sıra aynı günlerde Türkiye’de, PKK baskınları sonucu Meclis’ten alınan sınır dışı operasyon kararının hayata geçirilmesi tartışmaları yaşanıyordu. Medya ve asker, Meclis’ten alınan karar gereği, karadan sınır dışı operasyonunun bir an önce yapılması için iktidara baskı yapıyor, “daha ne duruyorsunuz” sözleri yükseliyordu. Tıpkı bugünlerde uluslar arası güçlerin Türkiye’yi Suriye bataklığına sokmak istemesi gibi, o günlerde de birileri orduyu Kuzey Irak’a çekmek için var gücüyle mücadele ediyordu.

Hatırlarsanız, Dağlıca baskınından 10 gün sonra Başbakan Erdoğan yine “tarihî” bir Amerika gezisine çıkmıştı. 5 Kasım 2007 günü Bush’la görüşmüş, yapılan görüşmede Amerika, PKK’ya karşı aktif destek verme kararı almıştı. Bu da “anlık istihbarat” kelimeleriyle kamuoyuna duyurulmuştu. Bu görüşmenin ardından da dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Güneydoğu’yu BBG Evi gibi gözetlediklerini, izlediklerini açıklamıştı.

Bu görüşmeden yaklaşık üç ay sonra da Türk ordusu, “Güneş Harekâtı” denen operasyonla, bir kış günü karadan Kuzey Irak’a girdi. Operasyonda her gün şehit haberleri geliyordu. Daha sonra askerlerin çoğunun donarak öldükleri ortaya çıkacaktı. Hükümetin, “Kuzey Irak’ta uzun süre kalacağız” dediğinin ertesi günü ise Amerika Türkiye’yi uyarmış, Dışişleri Bakanı’nın “terk edin” cümlesiyle, aynı gece yarısı, Türk askeri bu bataklıktan son anda kurtulmuş, yurda dönmüşlerdi. Reyhanlı saldırısı sonrası Başbakan’ın yapacağı Amerika gezisinde de Suriye, kara operasyonu gibi planlamaların konuşulması da bu açıdan not edilmesi gereken bir benzerlik.

Bir başka benzerlik de istihbaratla ilgili. Hatırlarsanız Dağlıca baskınından aylar sonra Dağlıca’yla ilgili bir askerî belgeyi kamuoyuyla paylaşmıştım. Belge, baskından önce tüm birimlere çekilen bir istihbaratla ilgiliydi. Belgede, baskını kimin, kaç kişiyle nasıl yapacağı gibi ayrıntılar yer almıştı. Hatta baskını yapacak grup liderinin ismi, “çok yakın zamanda baskın yapacakları” notu bile vardı. Belge baskından dokuz gün öncesine aitti. Genelkurmay Başkanlığı dahil tüm askeri birimlere gitmiş, dikkatli olmaları yönünde uyarılmışlardı. Buna rağmen baskın gerçekleşmiş, 12 asker şehit edilmiş, sekiz asker kaçırılmıştı.
 

Yayın yasağı da aynı

Reyhanlı’yla ilgili bugünlerde kamuoyuna yansıyan istihbarat notlarında da benzer durumu görmek mümkün. Araç plakasına varıncaya kadar istihbarat bilgisinin alındığı bir olay önlenemedi ve 51 kişi hayatını kaybetti. Reyhanlı- Dağlıca benzeri bir gelişme de yayın yasağıyla ilgili yaşandı. Yukarıdaki Dağlıca belgesini yayımladığım gün Genelkurmay Başkanlığı konuyla ilgili yayın yasağı kararı almış, Taraf gazetesine de bir mahkeme kararı göndererek, “Yayın yaparsanız gazetenizi gelip basar, elinizdeki tüm belgeleri alırız” tehdidinde bulunmuştu. O gün gerçeklerin ortaya çıkmaması için askerlerin yaptığı uygulamayı, bugün hükümetin yapması da ayrı bir benzerlik olarak not edilmesi gereken bir durum.

Dağlıca’da uluslar arası aktörlerin Türkiye’yi çekmeye çalıştığı noktayla, Reyhanlı saldırısı sonrası konuşulan ve yaşananların neredeyse birebir örtüşmesi tesadüf olmasa gerek. Umarım, Güneş Operasyonu’nda yaşandığı gibi Türkiye bir hata yapıp, Suriye bataklığına girmek durumunda kalmaz. Bush’un yaptığını, Obama Erdoğan’a yaptırmaz.


mbaransu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums