Böcek’e nedense inanamıyorum

  • 31.12.2012 00:00

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ofisinde ve evinin altında dinleme amaçlı böceklerin bulunması yaklaşık 10 gündür kamuoyunun gündeminde. Başbakan Erdoğan çıktığı bir televizyon programında ilk kez bu konuyu gündeme taşımış, ardından da böcek olayı manşetlere çekilmişti.

Geçen hafta bu köşede “Başbakana not” başlığıyla konuyla ilgili küçük bir değerlendirmede bulundum. Ardından da medyadaki manşetleri, gazetecilerin konuyu nasıl ele alacaklarını, ne yazacaklarını merakla bekledim. Ve hayretler içinde kalarak şunu gördüm. Medya konuyu tek taraflı ele almış, derinlemesine irdelememişti.

Bugün böcek konusunda irdelenmeyen bazı noktalara parmak basacağım.

İddia doğruysa (yalanlanmadı) geçen şubat ayında Başbakanlık ofisinde MİT bir dizi arama ve tarama faaliyeti yapmış. Prizlerin içerisine saklanmış, yansıtıcı böcekler bulunmuş. Bu harbeleri okurken bir noktaya takıldım; olayın şubat ayında gerçekleşmesi ve böcekleri MİT’in bulması. Bu konuya takılmamın nedeni şu; hatırlarsanız, şubat ayında MİT manşetlerden inmemiş, kurum yaptığı faaliyetler kapsamında kamuoyunda eleştirilmeye başlanmıştı.

Oslo sürecinin ardından gazetelere yansıyan ses kayıtları kurumu yıpratmış, terör örgütü PKK’nın devlet tarafından muhatap alınması, kullanılan dil kamuoyunda tartışılmıştı. Tartışmaların zirveye çıktığı dönemde, savcılar eski ve yeni MİT müsteşarlarını ifade vermek üzere İstanbul’a çağırmış, fırtına da bundan sonra kopmuştu.

Başbakan Erdoğan olaya el koymuş, “hedefte ben varım” diyerek müsteşarlarını savcılara göndertmemişti. Gece yarısı çıkan yasayla da MİT’çiler savcıların elinden kurtarılmıştı.

Aynı dönemde MİT’te ikinci bir kriz patlak verdi. Uludere katliamında istihbaratın MİT tarafından verildiği raporlarını yazmam, MİT’i bir kez daha tartışmanın odağına oturttu. MİT peşime adamlarını taktı. Biri kadın iki MİT görevlisini yakalattım. Kurum yine manşetlerdeydi ve yapılan hukuksuz faaliyetlere cevap veremiyordu.

Aynı günlerde MİT’in şahsım dâhil Taraf üst yönetimi sahte isimlerle dinlediğinin belgesini yayımladım. Ortalık deyim yerindeyse toz duman oldu. MİT yine sessizliğe büründü. Hukuksuzluğunu sessizlikle örtme yolunu tercih etti.

Kurumun yıpranan imajını düzeltmek için medyanın üst düzey yöneticileri MİT karargâhına davet edilip, MİT’in çağ atladığı propagandası yapıldı.

Yukarıda da belirttiğim gibi “Şubat” ve “MİT” kelimelerine takılmamın nedeni yaşanan bu olaylardı. Hiçbir bilgiye dayanmamasına rağmen, aklıma şu sorular gelmiyor değil. İmajını düzeltmek için olmayan böcek tartışmasını MİT başlatmış olabilir mi? Böcekleri arama yaparken MİT koymuş olabilir mi?

Sizleri bilemem ama mantıksız gibi gelen bu sorular, şubat ayı içerisinde yaşanan gelişmeleri düşündükçe aklımdan çıkmıyor. Birileri yine bu yazdıklarımı “cemaat, MİT” bağlamına oturtacak. Bundan eminim. Ancak hiçbir bir bilgiye dayanmamasına rağmen, böcek soruşturmasında bu soruların akla gelmeyecek şekilde cevaplanması gerekiyor. Varsa bir suçlu bunun ortaya çıkarılması şart.

Konunun bir de şu yönü var. Hükümet ve Başbakan durup dururken 10 ay önce yaşanmış bu konuyu neden şimdi gündeme getirdi? Başbakan Erdoğan TRT’de çıktığı programda “Son dönemde artık bu soru bize sorulunca, biz bunu bu şekilde cevaplamak durumunda kaldık” dedi. Başbakan konunun bilindiğini söylemesine rağmen, kamuoyu ilk kez kendi açıklamasıyla böcek olayından haberdar oldu.

Aklıma nedense şu soru da gelmiyor değil. Gündemi değiştirmede maharetli olan Başbakan, aylar önce yaşanan bu olayı, Uludere’nin yıl dönümü öncesi gündeme getirmesi bilinçli mi? Uludere’yi kapatmakla eleştirilen Başbakan, “usta” bir manevra uygulamış olabilir mi?

Sizi bilemem ama “gündem değiştirmek” bana mantıklı geliyor. Kürtaj tartışması da benzer şekilde olmuştu.

Son bir söz de yine Başbakan ve medyaya. Dinlenmekten bu kadar rahatsız olan Başbakan, nedenTaraf çalışanlarını yasadışı dinleyen MİT görevlilerinin yargılanmasına izin vermedi?Sayın Başbakan Anayasamıza göre hani siz ve Taraf çalışanları eşitti? Kendinizin dinlenmesinden bu kadar rahatsız oluyorsunuz ama Taraf’ın dinlenmesi sizi neden rahatsız etmedi? İzin niçin vermediniz? Her fırsatta dile getirdiğiniz Hz. Ömer adaletiniz bu mu?

Bir sözüm de medyaya. Bir haftadır böcek tartışmasında Başbakan’a bu soruyu soracak bir medya mensubu aradım. Ama üzülerek söyleyeyim ki “gazetecilik ahlakını” kaybetmemiş bir kalem bulamadım. Ahlak yoksunu medyanın böcekten şikâyet etmesine de şaşırdım.


*


NOT:
 Sayın Başbakan. Her fırsatta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le aranızda bir sorun olmadığını“Kardeşim Abdullah Gül” diyerek açıklıyorsunuz. Ancak Lale Kemal’in haberine göre Göktürk-2 töreninde Cumhurbaşkanı’nın protokoldeki ismi unutulmamış, listeden Başbakanlıkça çıkarılmış. “Kardeşlik hukuku” açısından bu durumu nasıl açıklıyorsunuz?


mbaransu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Bedri Celilhan
    Bedri Celilhan
    23.08.2012 19:50

    Çok karakterli bir yazı. Hakikate dokunan bir yazı. Dünyada böyle insanlar olduğunu bilmek güzel.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums