- 26.05.2012 00:00
Siyasetin önümüzdeki üç yılı çok yoğun geçecek görünüyor. Bu yüzden birbirinden ilginç senaryolar konuşuluyor siyaset kulislerinde.
Bu sürecin ilk adımı temmuz veya ağustosta açıklanacak Anayasa Mahkemesi kararı... Sürpriz bekleyenler olabilir ama cumhurbaşkanlığı süresiyle ilgili 7 artı 5'e daha büyük bir olasılık olarak bakılıyor.
Bu durumda bazı sürprizler olsa bile sıra değişmeyecek. Önce yerel seçimler, sonra cumhurbaşkanlığı, arkasından da 2015'te genel seçimler yapılacak.
Bu süreçte her kesim açısından çok bilinmeyenler var ama solun ne yapacağı konusu biraz daha netleşti. Önceki akşam Şişli Belediye Başkanı Mustafa SarıgülSiyaset Meydanı'nda Ali Kırca'nın konuğuydu.
Sarıgül kendinden emin ve rahattı. Uzun uzun sosyal demokrat bir siyasetle Türkiye'nin değerlerini nasıl buluşturacağını anlattı.
Ama merak edilen ve cevabı aranan iki soru vardı. Kırca da dönüp dolaşıp o soruları sordu. Sarıgül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı mı olacaktı yoksa CHP'nin başına geçip genel siyasete mi girecekti?
Aslında bu soruların cevabını daha önce bu köşede vermiş ve Sarıgül'ün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmayacağını yazmıştık.
Hedefinin de yerel seçimlerde son kez İstanbul Şişli'den belediye başkanı adayı olup yüzde 70 civarında bir oy alarak genel siyasete yürümek olduğunu söylemiştik. Bu CHP'yle de olabilir CHP'siz de...
Mustafa Sarıgül Siyaset Meydanı'nda bizi doğruladı ve bu konudaki tavrını netleştirdi: "Ben UEFA'da oynamam, Şampiyonlar Ligi'nde oynarım. Ankara'ya gideceksem milletvekili olarak gitmem. İktidarın olmadığı yerde biz yokuz. İktidar olacağız. 36 ayı geçmez Ankara'dayız."
Ankara'ya gidiş süresini 36 ay olarak koyunca Kırca, açık açık sordu: "Bu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmayacağınız anlamına mı geliyor?"
"Biz askeri kışlada severiz. Demokraside sevmeyiz" diyen Sarıgül'ün cevabı kısaydı: "Tabii tabii o anlama geliyor."
Sarıgül, böylece Gürsel Tekin'i rahatlatırken, Kılıçdaroğlu'na da 2015'e kadar süre verdi. Ölçüsü de belli, yerel seçimlerde başarılı olmak. Solda iktidar savaşları bitmez ama bu kez eskisine benzemeyecek. Yüzde 20-26 bandına çıkışan CHP'de, iktidarı elde tutmak için en azından önümüzdeki yerel seçimlerde 2009 başarısını yakalamak gerekiyor. Aksi halde orada oturmak çok zor olacak.
Sedat Peker'i şaşırtan yazı
Bir süre önce, F.Bahçe-G.Saray maçı sonrası yaşanan olaylarla ilgili yazımda, çalışır vaziyette bulunan bir arabanın yeraltı dünyasından Sedat Peker'le ilişkili olduğu iddiasına yer vermiştim.
Bu iddia nedeniyle Peker'den avukatı aracılığıyla bir cevap aldım. Benim o iddiayı ciddiye almam Peker'i şaşırtmış. Olabilir. Ama beni, onun "Bir yakınım rol oynarsa onu kendi ellerimle öldürürüm" sözü hiç şaşırtmadı. Kendi deyimiyle "zan altında kalmaması" için o cevap metnini biraz kısaltarak yayınlıyorum...
"Yazınızı okudum. Olaya bakılır bakılmaz benim üzerime bir oyun kurulduğu açıkça ortadadır. Benim daha önce ismim bir devlet görevlisine karşı yapılan suikastta geçirilmek istenmişti. O zaman yaptığım basın açıklamasında herhangi bir devlet veya hükümet görevlisine karşı yapılacak bir eylemde eğer ki, bir yakınım rol oynarsa onu kendi ellerimle öldürürüm demiştim.
Sayın Başbakan'a karşı değil böyle bir şey yapılmasını, bu tip bir esprinin içerisinde dahi yer almayı kendimce hayâsızlık kabul ederim. Umarım beni zan altında bırakmazsınız."
Yorum Yap