- 4.05.2012 00:00
Bu kez "Yeni CHP"nin aktörleri yol ayrımında geldi. CHP Genel Başkan YardımcısıGürsel Tekin, MYK'dan istifa etti. İlk bakışta istifayı İstanbul il başkanlığı seçimlerinin tetiklediği düşünülebilir ancak sadece o gözle bakmamak gerek.
CHP'deki değişim sürecinin öne çıkan iki aktöründen biri olan Tekin'in, 2010 kurultayından tam iki yıl sonra yol ayrımına gelmesi, CHP'de taşların yerine oturmadığını gösteriyor. Sancı ve çalkantı sürüyor.
Zaman zaman da patlamalar yaşanıyor. Birkaç ay önce Kadıköy ve Kağıthane ilçe başkanlarının görevden alınması bunun ilk işaretiydi. O sıralarda bile Gürsel Tekinve Bihlun Tamaylıgil'in istifa edecekleri söylenmişti. Sanıyorum Tekin işi biraz erteledi.
Şimdi istifasına yol açan şey, geçen hafta CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun İstanbul il başkanının kim olacağını işaret etmesiydi. Tekin istifasıyla hem İstanbul'daki tabanına, hem de CHP geneline "makamı bırakabilirim" mesajı vererek kendisini diri tutmaya çalışıyor.
Peki, tutabilecek mi? Halka dokunan bir siyasetçi olarak bu şansa sahip. Ancak siyasette "merkez"den uzaklaşarak etkili olmak pek kolay görünmüyor.
Görünmüyor ama şu gerçeği de gözden ırak tutmamak gerekiyor: Kılıçdaroğlu- Tekin ikilisi siyasette az bulunur bir sinerji yarattı ve Tekin'in bu sinerjiye katkısı büyük.
Peki, yol arkadaşı Kılıçdaroğlu bunu gereği gibi değerlendirebildi mi? İşte sorunun bamteli burası... Uzun zamandır olup bitenlerin dışına itilen bir Tekin portresi var. Bunda Kılıçdaroğlu kadar, Tekin'in şişirilen egosu nedeniyle kaybettiği değişimci özelliğinin de etkisi var. CHP de Tekin de bu fırsatı kaçırdı böylece.
AK Parti'nin kuruluşundan bugüne kadar yol arkadaşlığı yapan siyasi aktörlere bakınca CHP'nin bir değirmen gibi insan öğüttüğünü görmemek mümkün değil. Cumhurbaşkanı Gül-Başbakan Erdoğan ve Arınç ilişkisi hâlâ güçlü biçimde sürüyor.
Tekin bir süredir kendisini Kemal Kılıçdaroğlu'na emanet etti ama oradan bir sonuç alamayınca İstanbul'u ve parti yönetimini bahane ederek istifa etti.
Bir süre kenarda umut olmayı bekleyecek. Bu durum artık Tekin'den çok, CHP'nin sorunu...
CHP aklı bu gerçeği görür mü onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz...
İstanbul'da genç bir CHP'li
İstanbul CHP il başkanlığı seçimleri her zaman ilgi çekiyor ama Gürsel Tekin'in istifasıyla bu ilgi daha da artacak. Dün istifanın medyaya yansıdığı saatlerde il başkanı Oğuz Kaan Salıcı'yla kahvaltılı basın toplantısındaydık.
Salıcı, son dönemlerde kamuoyunda oluşan klasik CHP'li algısını değiştiren bir siyasetçi. Kendi deyimiyle 1977'de yüzde 42 oy alan CHP profiline uyuyor ve onun benzerini hayata geçirmek için çaba harcıyor. Sosyal demokrat, genç, Boğaziçi mezunu ve iş dünyasından geliyor.
Basın toplantısında "Nasıl bir CHP?" sorusuna cevap vermeye çalıştı. İki tespiti dikkate değerdi: "CHP, sosyal demokrat bir siyasi çizgide olursa başarılı olur düşüncesindeyim."
Ve ekledi: "Toplumun her kesimiyle CHP'yi buluşturmaya çalışıyoruz. Başta da gençler ve kadınlarla. Tabii bunu yaparken de sokak refleksi körelmiş partiyi toplumsal muhalefetin odağı yapmak istiyoruz. Kapımız herkese açık. Bunun ilk adımlarını şu 6 aylık sürede attık."
İstanbul il başkanlığının önemli olduğuna dikkat çeken Salıcı, şöyle diyordu: "İstanbul'da 2.5 yıl sonra ilk kez seçimle il başkanı seçilecek. Demokratik yarışla bunu başaracağız. Artık kimse CHP'ye üye olmada torpil aramayacak. CHP'li olmayanların CHP'de siyaset yapmasının yolunu açacağız."
Salıcı, Tekin'in istifasıyla ilgili fazla konuşmak istemedi ama İstanbul il başkanlığı gerekçesiyle istifa ettiği söylenince de kısa bir yanıt verdi:
"Ondan hicap duyarım..."
Yorum Yap