- 16.08.2016 00:00
Halkın 15 Temmuz'daki destansı direnişi siyasetin de önünü açtı,
Bu, Yenikapı ruhuydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha ilk günden bu yeni ruha dikkat çekti ve ısrarla tekrarladı. Önceki gün de AK Parti'nin 15'inci yılı nedeniyle yaptığı konuşmada, partiler arasındaki bu yeni dönemin önemine değindi. Bu önemliydi, çünkü Türkiye sadece bir darbe travması atlatmadı, bir işgal hareketini püskürttü. Bu yüzden her siyasi parti veya aktörgeriye dönüp bakarken, ayrılıkları değil ortak noktaları öne çıkarmalı.
Çıkarmalı, çünkü o geçmişte hata yapmayan yok.
Sadece FETÖ'nün bugüne gelmesine bakmak bile yeterli... O yapıya kim destek vermedi ki?
Daha 60'ların başından itibaren örgütlenen bir yapıdan söz ediyoruz. İstihbaratçısından askerine, siyasetçisinden, işadamına kadar o yapıya herkes destek verdi. Peki, bu gerçek neden görülmedi? Samimiyetle herkesin bu soruya cevap vermesi gerekiyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ekranlarda daha çok, Ergenekon ve Balyoz davalarının mağdurları görüldü. Onların ciddi mağduriyet yaşadıkları konusunda toplumda ortak bir kabul var. Ama Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan mağduriyetler sadece o davalardan ibaret değil.
Onlardan önce ve onlardan sonra da milyonlarca insan FETÖ dahil darbeci zihniyetlerin mağduru oldu. O zihniyetlerden birini görüp, diğerini görmemek doğru mu?
17-25 Aralık darbesinden sonra bu alanda yeni bir sayfa açıldı. Birçok AK Parti'li siyasi aktör ve davayı destekleyen medya mensubu geçmişte yapılan hataları görerek düzeltme yapıp özür diledi.
Bu önemli bir başlangıçtı.
Peki, aynı şeyi 367 garabetini oluşturanlar, yüzde 47 oy alan AK Parti'yi kapatmaya kalkanlar, "411 el kaosa kalktı" diyenler yaptı mı?
Bir adım daha atalım, Ergenekon ve Balyoz davaları kumpassa 17-25 Aralık darbesi nedir? TIR operasyonlarına ne diyeceğiz?
Daha önemlisi, 17-25 Aralık darbesini gerçekleştirenlerle siyasi ittifak yapanlar, aylarca o tezgahın tapelerini gerçekmiş gibi yayınlayanlar, Meclis salonlarında ve meydanlarda seslendiren CHP'liler daha mı az suçlu?
Onlar özür dilemeyecek mi?
Dursun Çiçek’ten ‘derin’ öngörü
Bu yapıyı sadece siyasiler değil, TSK da doğru analiz edemedi. Geçmişte yaptığı yanlışı, dindarla-kirli örgütü karıştırdığı için tehlike görülmedi.
Bu konuda gerçeği, hem içinde bulunduğu CHP'den hem de içinden çıktığı TSK'dan biraz daha doğru değerlendiren bir isim var; Dursun Çiçek. Ama ne yazık ki, orduyu iyi bildiğini söyleyen, Ergenekon ve Balyoz davalarından FETÖ'yü de tanıyan o da yanılmış.
Bakın 15 Temmuz'dan yaklaşık 3 ay önce 23 Mart 2016'da Ahmet Hakan'a neler söylemiş...
-Bir süre önce yaptığınız açıklamada 'Genelkurmay'da yüzde 10 Cemaatçi var' dediniz. Bunu neye dayanarak söylediniz?
"Ben 7 yıl Genelkurmay Psikolojik Harekât'ta görev yaptım. 7 yıl da Deniz Kuvvetleri Karargâhı'nda görev yaptım. Bize akan bilgiler ve tespitlerimiz bunu gösteriyor. Bu yaklaşık rakam. Bazıları yüzde 40 falan diyor. Öyle olsa orduyu teslim almış olurlardı ve Ergenekon, Balyoz operasyonlarını yaparak etkisizleştirmeye kalkışmazlardı."
-"Genelkurmay'daki bu yüzde 10'luk yapı, darbe yapabilir mi?" sorusuna verdiği cevap çokdaha ilginç: "Ben buna güler geçerim. Böyle bir tehdit algılamıyorum. Fethullahçılarzaten şu anda Fethullahçı olmadıklarını kanıtlamaya çalışıyorlar."
Yorum Yap