- 4.09.2014 00:00
CHP tarihinde belki de ilk kez gerçek anlamda değişebileceği bir kurultay şansı yakaladı. Geçmişte, merhum İsmet İnönü'yle "ortanın solu", Ecevit'le "demokratik sol", Deniz Baykal'la "yeni sol, Anadolu solu" diyerek değişecekmiş gibi yaptı ama hiçbirinde Türkiye toplumuyla buluşamadı.
Ve giderek dar bir alanda siyaset yapan bugünkü "bölge partisi" veya "kıyıların partisi" haline geldi.
Şimdi önünde tıpkı HDP gibi Türkiyelileşme sorunu var. HDP bunu cumhurbaşkanlığı seçimiyle aşmak için ilk başarılı adım attı ama CHP hâlâ yerinde sayıyor.
Kurultay CHP için bir fırsat. Çünkü ilk kez, CHP'yi besleyen ve siyasetini yönlendiren askeri vesayetin gerilediği, bürokratik vesayetin can çekiştiği bir dönemdeyiz.
CHP'nin topluma gitmekten başka çaresi yok. Şunu da açık söylemek lazım, CHP bu şansı AK Parti'nin 12 yıllık vesayetle mücadelesine borçlu.
Peki, CHP bu zemini Türkiyelileşmek için değerlendirebilecek mi? Sosyal demokrat ve genç CHP'lilere göre, durum geçmişle kıyaslanmayacak kadar uygun. Önce CHP içindeki vesayetçiler ayıklanacak, sonra da Türkiye toplumunu kucaklayacak yeni politikalar devreye girecek.
Kulağa hoş geliyor, yıllardır CHP kurultaylarını izleyen biri olarak, neredeyse her kurultayda benzer şeyleri dinledim. Ama bu kez "ısrarla" farklı olacağı söyleniyor. Nedenleri de makul; "Vesayet sistemi bitti."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "altı oku yeniden yorumlayabiliriz" demesi de buna yönelik bir işaret olarak alınıyor.
CHP içinde ve dışında da bu doğrultuda yeni arayışlar var. İki örnek vereceğim. Sosyal demokrasi üzerine yazılarıyla tanınan Mirza Turgut, "Türk sosyal demokratlarının manifestosu" başlıkla yazısında şöyle diyor: "Merkez bugüne kadar Alevi, Kürt ve muhafazakâr kimlikleri tanımayı reddederken, Anadolu, bu kimlikler üzerinden yepyeni bir konsensüs oluşturulmasını talep etmektedir.
CHP'nin radikal biçimde değişmesi ve gerçek bir Türk Sosyal Demokrat Partisi haline gelmesi gerekiyor."
CHP Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız ve arkadaşları da 26 maddelik bir talepler dizisi yayınlayarak, yeni politika ihtiyacına dikkat çektiler: "Partimiz bu yeni dönemde toplumun dinamiklerini iyi okumalı, halk hareketlerinin siyasi önderliğini yapabilecek ortak bir hayali ortaya koymalıdır. Temel hak ve özgürlükler geliştirilerek özgürlükçü bir Anayasa çalışması başlatılmalıdır."
Bu çabalar kurultaya ne kadar yansır göreceğiz ama CHP bugün Doğu ve Güneydoğu'da, Orta Anadolu ve Karadeniz'de neredeyse yok hükmünde bir parti... Yani Türkiye'yi kuran parti Türkiyelileşme sorunuyla karşı karşıya...
Kurultay bunun için son şansı.
Sarıgül'ün CHP'de devam kararı
CHP'nin olağanüstü kurultayında ne yapacağı merak edilen etkili isimlerden biri de CHP İstanbul adayı olan Mustafa Sarıgül...
Sarıgül, tıpkı 22 Mayıs 2010 kurultayında olduğu gibi bu kez Kemal Kılıçdaroğlu'na destek veren bir açıklama yaptı. O açıklamanın satır aralarında ilginç tespitlere de var.
Kılıçdaroğlu'nun, büyük bir sorumluluk örneği gösterdiği, özeleştiri yapmak ve yenilenmek için olağanüstü kurultaya gittiği gibi...
Sarıgül, açıklamasında yeni parti kurulmayacağına ilişkin ipucu da veriyor: "CHP olarak 2015 seçimlerine Sayın Kılıçdaroğlu liderliğinde hazırlanmalıyız. Tam desteğimi vereceğim ve kurultay sonrası da, CHP'ye enerjimi, siyasi tecrübemi arkadaşlarımla beraber sunacağım." Sarıgül'ün bu kararını başka gerekçelere dayandıranlar olabilir ama ikinci kez vefa göstererek farklı bir siyasi tavır sergilediği da çok açık.
Yorum Yap