- 28.11.2013 00:00
İki yıl içinde Türkiye üç önemli seçim geçirecek. Bu nedenle bir kez daha eski Türkiye ile yeni Türkiye karşı karşıya gelecek. Aslında 2007'de olması beklenen ama 367 garabetiyle farklı bir boyut kazanan Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yapılan her seçimde aynı hesaplaşma yaşandı.
Ve her defasında eski Türkiye yanlıları yenilmesine rağmen "değişimin" karşısında durmaktan vazgeçmedi.
Şimdi bir kez daha bu hesaplaşma yaşanıyor. Ancak bu kez ilginç bir durum var. O seçimlerde AK Parti'yle birlikte hareket eden Gülen Cemaati, bu kez farklı tavır sergiliyor.
Farklılığın nedeni çok eskiye dayanabilir ama bildiğim kadarıyla açığa çıkış tarihi 2009. Kadrolaşmayla başlayıp, Mavi Marmara, Oslo süreci ve 7 Şubat'taki MİT operasyonu ve çözüm sürecine gönülsüzce destekle süren sessiz ve derin bir savaş.
Bu savaşın adım adım geleceğinin ipuçlarını 7 Şubat'taki MİT darbesinden sonra Gülen Cemaati içindeki "Muhabbet Fedaileri"nden söz eden yazıda vermiştim:
"Muhabbet Fedaileri Gülen Cemaati içindeki 'Ağabeyler'di. Cemaatin tümünü bağlar mı bilemem ama 'Abiler rahatsızdı.' Bu söz, ister istemez aklıma eski Türkiye'nin o bilinen 'Genç subaylar rahatsız' manşetini getirdi.
O türden bir güce heves ettiklerine ihtimal vermek istemem. Ama dillerine yansıyan güç söylemi, insanı rahatsız etse de gerçekti. Polis-Yargı eksenli atanmışlar üzerinden seçilmişlere 'meydan' okumaları eski Türkiye'yi hatırlatıyordu."
Dershane meselesiyle bu iş doruğa ulaştırıldı. Bugüne kadar kimi zaman pasif kimi zaman üstü kapalı sürdürülen iktidar mücadelesi artık aktif bir biçime bürünmüş görünüyor. Arkasında farklı hesaplar olsa da bunun adı iktidar savaşıdır.
Böyle olduğu için 16 Kasım 2013'te çözüm süreci açısından tarihi sayılan Başbakan Erdoğan'ın, Barzani ve Şivan'la Diyarbakır buluşması bile görmezlikten gelindi. Bunu görmeyen akıl, siyaset yapıyor demektir. Hizmet, artık siyasette. Bu da iyi bir şey, tabii gizli kapaklı değil açık açık yapılması koşuluyla. Bu siyasetin ipuçlarını da yerel seçimlerde göreceğiz. Özellikle de CHP sıralarından ilginç isimler sürpriz olmayacak.
İzmir ve İstanbul'da öne çıkanlar
İzmir, belki de tarihinin en ilginç seçimine hazırlanıyor. Bunun nedeni AK Parti iktidarının en başarılı bakanı Binali Yıldırım'ın İzmir adayı olması.
CHP rahat ama kimi aday yapacağı bilinmiyor. Mevcut başkan Aziz Kocaoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda güçlü isim var. Onlardan biri de Ege-Koop Başkanlığı'ndan gelen Hüseyin Aslan. Aslan, iddialı bir portföye sahip. İzmir'in 12 ilçesinde 13 farklı konut projesiyle bilinen Aslan, 200'ü aşkın proje stokuyla da dikkat çekiyor.
İstanbul'un zor ilçelerinden biri de Beylikdüzü. AK Parti de CHP de hevesli. AK Parti'de mevcut başkan Yusuf Uzun dahil güçlü isimler var. Bu dönemde eski belediye Başkanı Vehbi Orakçı yeniden aday adayı, belde başkanlarından Velittin Küçük ise MHP'den AK Parti saflarına katıldı. İş ve eğitim dünyasındaki ataklarıyla Orakçı önde görünüyor. CHP'de ise iki güçlü isim var: İlçe başkanı Ekrem İmamoğlu ve avukat İbrahim Mendeşağu. İstanbul'un geleceği en parlak ilçelerinden biri Arnavutköy. Arnavutköy üçüncü havaalanı ve Kanal İstanbul projelerinin olduğu ilçe. AK Parti o kadar güçlü ki, CHP başlangıçta aday adayı bile gösteremedi.
Doğal olarak yarış AK Parti içinde olacak. Mevcut başkan Ahmet Haşim Baltacı dahil 20'ye yakın aday adayı var. Baltacı dışında iki isim öne çıkıyor: Abdullah Demirhan ve Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Akboğa... Tabii dışarıdan sürpriz bir isim de olabilir.
Yorum Yap