- 22.11.2013 00:00
Biraz geriye dönüp Kürt meselesinin sonucu olarak başlayan 30 yıllık düşük yoğunluklu savaşın nelere mal olduğuna bakınca insan ürperiyor. İzlenen siyasetin yanlışlığı o kadar açık ki...
Rahmetli Turgut Özal, bunu değiştirmek istedi ama izin vermediler. Eski devlet bildiğini okudu ve Türkiye'yi her açıdan geri bıraktırdı. Şiddeti devreden çıkarmak için siyaseti devreye sokmadı. Şiddete şiddetle cevap verdi. Hem de kendi vatandaşına her türlü eziyeti yaparak.
Bir süre önce AİHM Türkiye'yi 2 milyon 300 bin euro tazminata mahkûm etti. Peki neden? Şırnak'ın iki köyü korucu olmayı kabul etmediği için... Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağılı köylüleri 26 Mart 1994 sabahı normal hayatlarını sürdürürken birden önce bir helikopter görünür sonra da Türk Hava Kuvvetleri uçakları tarafından bombalanır.
Adeta köylerin üzerine ölüm yağar. Aralarında çocuk ve kadınların da olduğu 38 kişi hayatını kaybeder. O günün Başbakanı Tansu Çiller kamuoyunun önüne çıkar ve zafer edasıyla şöyle der: "Köyleri PKK'nın helikopterleri bombaladı."
İşte AİHM'nin mahkûm ettiği bu zihniyet Türkiye'ye ağır bedeller ödetti. Önceki gün AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş "Terörün maliyeti"yle ilgili rakamları açıklayınca o günleri hatırladım.
Kurtulmuş'un rakamları da çok çarpıcı: "Türkiye'nin geçmiş performanslarına baktığımız zaman eğer terör olmasaydı her yıl ortalama 0.50 puan daha fazla kalkınması mümkündü. Bunun dolar karşılığı 1.2 trilyon dolardı."
Şu gerçeği başta Türkler olmak üzere herkesin görmesinde yarar var. Türkiye şiddete devam mı etmeli yoksa meselelerini siyasetle masaya mı yatırmalı?
Çözüm süreci ve Diyarbakır buluşmasıyla bir türlü denenmeyen ikinci yol seçildi. Muhalefet ise hâlâ bu çabanın karşısına eski siyaset yaklaşımıyla çıkıyor. "Ülke bölünüyor" korkusu dışında yeni bir önerisi yok.
Oysa son bir yılda tek gencimizi kaybetmediğimizi hepimiz biliyor ve yaşıyoruz. Bundan daha büyük bir zenginlik olabilir mi?
Bir de bölgenin ekonomik olarak ayağa kalktığını düşünün. Irak'tan Akdeniz'e uzanan petrol ve doğalgaz boru hatlarını, Marmaray'ın Kars- Tiflis- Bakü demiryoluyla buluşmasını ve Çin'den Londra'ya uzanan yeni ticaret yolunu düşünün. Tüm bunların merkezinde Türkiye olacak.
Her şeyin konuşulduğu böyle bir Türkiye'de mi yaşamak istersiniz yoksa her gün çatışmanın, zulmün, bombalamaların olduğu bir Türkiye'de mi?
Yerel seçime giderken öne çıkanlar
Büyükşehirler ve iller kadar İstanbul'un ilçeleri de ilgi çekiyor. AK Parti geçen dönem aday değişikliği nedeniyle kaybettiği Kartal'ı yeniden almak istiyor. Üç aday öne çıkıyor. Milletvekili Mehmet Sekmen, Ebubekir Taşyürek ve Hüsamettin Koçak. Mevlüt Vural adı da konuşuluyor.
CHP'li Başkan Altınok Öz güçlü görünüyor. Ancak aday adayları arasında da güçlü isimler var. Eski bakanlardan Mustafa Kul, Taksim Platformu'ndan Eyüp Muhçu gibi...
Maltepe'de AK Parti'den Edibe Sözen'in aday adaylığı seçim havasını bir hayli değiştirdi. Kesin gözüyle bakılıyor.
CHP'de ise kıran kırana bir yarış var. Mevcut Başkan Mustafa Zengin'in halkla ilişkileri iyi ama partiyle ilişkileri problemli. PM üyesi Ali Kılıç ve Cemil Ekşi de güçlü isimler. Ekşi'ye Gürsel Tekin'in destek verdiği söyleniyor. Pendik'te AK Parti Dr. Kenan Şahin'le yola devam edecek.
Bağcılar'da da aynı şekilde AK Parti mevcut başkan Lokman Çağrıcı'yı değiştirmeyecek. CHP'nin şansının az olduğu Bağcılar'daki adayı ise sürpriz bir isim: Doç. Dr. Muhammet Çakmak...
Yorum Yap