- 25.07.2013 00:00
Seçim süreci yaklaştıkça ve siyasi kutuplaşma arttıkça toplumsal kesimler üzerinden siyaset hesabı yapanların sayısı da artıyor.
Kimi algı yaratmaya çalışıyor, kimi de kendi siyasi operasyonuna zemin hazırlıyor. Önceki gün yazdığım Cemaat-Sarıgül ilişkisini de bu açıdan ele alanların sayısı hiç az değil.
Tam da bu nedenle bu tür kritik siyasi süreçlerde aslolan tarafların kendi söyledikleri. Yazı üzerine Cemaat'in önde gelen isimlerinden bir dostum aradı. Yazıyı kendi arzuları doğrultusunda kullanmak isteyenlerin varlığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Hizmet Hareketi'nin siyasetle mesafesini en iyi bilenlerden biri sizsiniz. Siyaset üstü bir duruşu olduğunu, siyasi partilere ve siyasi aktörlere karşı eşit mesafede durduğunu biliyorsunuz. Yazı bu açıdan farklı bir algıya yol açtı ve birileri de bunu kullanıyor. Karşıtlık oluşturulmaya çalışılıyor. Cemaatin bir siyasi aktörü açıktan destekleme gibi bir tavrı yok ve olamaz. Ama gelenek olarak bugüne kadar hep merkezdeki sağ partileri destekledik. Ölçümüz de demokrasi ve daha çok özgürlük."
Satır aralarından çıkarttığım sonuç şu: Bugüne kadar tabanı yüzde 90-95 oranında AK Parti'ye oy veren Cemaat'in bu seçimlerdeki rotası da değişmeyecek. Bu da yönlendirmeyle değil, tabanın doğal duruşu...
Bodrum'da Kocadon muamması
Birkaç gün önce Bodrum'un mevcut DP'li Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'un CHP'ye geçeceği haberleri çıktı. Teklifi CHP'ye götüren Kocadon... Aracı da Yahşi'de oturan gazeteci arkadaşı... O gazeteci CHP SaymanıUmut Oran'ı arıyor ve Kocadon'un CHP'ye geçmek istediğini söylüyor.
Randevular alınıyor ve Kocadon CHP Genel Merkezi'ndeki Oran'ın odasına gidiyor. Odaya yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Gökhan Günaydında geliyor. Ama genel sekreter Adnan Keskin gelmiyor. Sonra Kılıçdaroğlu'nun odasına çıkılıyor. Yarım saat civarında süren konuşmada Kılıçdaroğlu'nun şu minvaldeki sözleri adeta şoke ediyor:
"Daha önce bize gelmediniz. Seçim zamanı geliyorsunuz. Duruma bakacağız. Tercihimiz örgütün içinden gelen bir aday... Ama siz açık ara önde çıkarsanız düşünürüz..." Bu haberin duyulması CHP Muğla ve Bodrum örgütlerini de harekete geçirdi. Çünkü çok sayıda örgüt içinden aday var. AyrıcaKocadon hakkında ortaya atılmış onlarca iddiadan söz ediliyor. Bu iddiaları dillendirenlerin başında da CHP'liler geliyor. CHP içinden çıkan adaylar arasında en dikkat çeken isim ise Yalıkavak Belediye Başkanı Mustafa Saruhan.
Son bir not: Birkaç gün izin yapacağım. Önümüzdeki hafta görüşmek üzere.
Sarıgül bahsini kim kazanacak?
Mustafa Sarıgül'ün CHP'den adaylık meselesi karmaşıklığını sürdürüyor. Söz adaylıktan açılmışken şu notu düşmekte yarar var. Sarıgül'le ilgili siyaset kulislerinde iki zıt kutup ya da bahis oluştu.
- Sarıgül kesin CHP adayı diyenler.
- Hayır, olmayacak diyenler. En iddialı isim ise CHP'nin İstanbul'u en çok isteyen yöneticisi Gürsel Tekin... Tekin'i yıllar önce herkes Kemal Derviş'in Yeni Türkiye Partisi'ne gideceğini söylerken, ısrarla "Hayır, CHP'ye gelecek" demesiyle hatırlıyorum.
Dediği çıkmıştı. Sonra siyasette yükselmeye başlayınca çıkmayan farklı iddiaları da oldu. Şimdi ise daha sert bir iddiası konuşuluyor: "Sarıgül, CHP'ye gelirse bileğimi keserim..."
Duyanlar "Ne gerek var böyle büyük iddialara" dese de o bir siyasetçi olarak iddialı olmayı seviyor.
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ovur/2013/07/25/cemaatin-sarigul-cevabi
Yorum Yap