- 11.07.2013 00:00
Ramazan'ın ilk iftarını İstanbul'un Üsküdar iskelesinde açtık. Bildiğim kadarıyla sokakta iftar sofrası geleneği de 1994 yılında bu iskelede başlamıştı.
Neredeyse 20 yıl sonra aynı mekanda ve aynı menüyle güzel bir iftar sofrasında Üsküdarlılarla buluşmak anlamlıydı.
O buluşmanın bir de bakan konuğu vardı; AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış...
Geçmişte bu tür iftar etkinliklerini sadece Milli Görüş çizgisinden gelen belediyeler yaparken bugün sosyal demokratından milliyetçisine, liberalinden Kürt hareketine bütün siyasi partiler benzer etkinlikler düzenliyor. En azından Ramazan gibi gönülleri buluşturan bir ayda toplumu geren kutuplaşmayı unutmak umut veriyor...
İftardan sonrası Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara'nın davetiyle AB BakanıBağış'la birlikte Çamlıca Tepesi'ne çıktık.
Gündem yoğun... Gezi olaylarının siyasetteki yansımaları, Mısır'da darbe tartışmaları ve AB'yle aynı olaylar üzerinden yaşanan gerilim... AB Bakanı Bağış'a sorulan soruların başında Gezi olayları geliyordu.Bağış bu konuda çok şey söyledi ama şu iki tespiti ilginçti:
"Bilgiye dayalı söylüyorum, olaylardan 6 gün önce 200 bin Twitter hesabı açılmış. Onlarca sanatçıya her şeyin yasaklandığı bir Türkiye anlatılmış. Sosyal patlamanın düzeneği kurulmuş patlaması için ateşleyici lazım. İşte ateşleme o cuma sabahı çadırların yakılmasıyla oldu."
Bağış bu tezini şu iddiayla destekliyor:
"Bir kişinin ikna edilmesi bile bunun için yeterli. Fitili o ateşledi. O anda 'Zavallı çevrecilere saldırılıyor' diye müthiş bir süreç başlatıldı. Bir gün içinde 72 ilde ve dünyanın 30 merkezinde eyleme geçildi. Hepsinde aynı slogan, aynı pankartlar, megafonlar, tam teçhizatlı ilk yardım çadırları var. Bir gün içinde bunu yapmak mümkün mü? Hedefleri vardı üç yeri ele geçirmek, Meclis binası, Başbakanlık Konutu ve Başbakanın kendi konutu. Eğer o akşam polis kendini siper etmeseydi kontrol kaybedilebilirdi."
Adı İstanbul Büyükşehir belediye başkan aday adayları arasında geçen Bağış'a aday olup olmayacağını da sorduk:
"Henüz erken ama kim halkın gönlünü kazanırsa o aday olur. İyi olan kazansın."
Sarıgül-Tekin kavgası
Yerel seçimler yaklaştıkça siyasetin tansiyonu da artıyor. Bu tansiyonun yükseldiği il İstanbul, partisi ise CHP...
Aylardır CHP'de kimin aday olacağı tartışması sürdüğü gibi adı aday adayları arasında geçen isimlerin birbiriyle "gizli" rekabeti de devam ediyor.
Bu açıdan dikkat çeken iki isim var; Mustafa Sarıgül ve Gürsel Tekin... Sarıgül ne kadar kendini CHP içi tartışmalardan uzak tutmaya çalışsa da, Tekin tam aksini yaparak onu kavga alanına çekmeye çalışıyor.
Büyük olasılıklı bunun nedeni Sarıgül'ü kızdırarak CHP'ye gelmesini engellemek. Bu Sarıgül'ün de işine gelebilir. Şu anda CHP içindekiler ikiye ayrılmış durumda.
"Sarıgül, CHP'ye gelecek diyenler..." ve "Kesinlikle gelmeyecek diyenler..."
Sarıgül'ün CHP'ye gelişiyle ilgili kulisler arttıkça en sert tepkiyi de Tekin veya çevresi veriyor. Ya sert bir demeç veriliyor ya da Sarıgül'ü kızdıracak bir kamuoyu araştırması yayınlanıyor.
Bunun son örneği Sarıgül'ün eski eşi Aylin Kotil'in yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi için İstanbul'dan Ankara'ya yürüyüş başlatması oldu... İlginçtir, yürüyüşe destek veren isim, CHP MilletvekiliMahmut Tanal. Tanal, Tekin'in en yakın arkadaşı...
Anlaşılan daha Sarıgül CHP'ye adımını atmadan iç iktidar kavgası başladı. Sonrası hiç de sakin geçmeyeceğe benziyor.
Yorum Yap