- 26.02.2013 00:00
Üç BDP milletvekilinin Öcalan'la görüşmelerine ilişkin ayrıntılar yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bugün BDP grubunda biraz daha ayrıntı öğreneceğiz.
Ama şimdiden net olarak öğrendiğimiz bir şey var: Hükümet kadar Öcalan da barış sürecinin hayata geçirilmesinde kararlı. Öcalan'ın sürece sıcak yaklaşımı, sürecin nasıl seyredeceğinin de işareti. Öcalan'ın üzerinde durduğu konulardan da bunu çıkartmak mümkün.
Öcalan bazı siyasi aktörlerin sık dile getirdiği "demokratik özerklikten" çok, "Eylemsizlik, ülke dışına çekilme, anayasa değişikliği, başkanlık sistemi ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi" gibi Türkiye toplumuyla ortaklaşacak ve "ortak vatan" vurgusunu güçlendirecek tezleri üzerinde duruyor. Bu yaklaşım bugünkü süreci diğerlerinden ayıran en önemli özellik.
Kısa vadede sivil siyasetin önünün açılacağı, uzun vadede ise silahların devreden çıkartılacağı yeni bir döneme giriyoruz. Peki, bu söylendiği kadar basit mi? Elbette değil. Bırakın PKK içindeki farklı görüş ve farklı ülkelerin etkisi altında olan aktörleri, sivil yapı içinde bile "silah sigortamız" diyen ve tarihsel hafızasına takılıp kaldığı için sürece güven duymayan çok sayıda siyasi aktör var. Bu yapının kısa sürede "silahsız siyasete" hazırlanması kolay olmayacak.
Ama o yol açılıyor. Henüz sürecin seyrine ilişkin fazla ayrıntı ortaya çıkmamasına rağmen Avrupa'dan Zübeyir Aydar'ın şu sözleri söylemesi sürecin umut yarattığını gösteriyor:
"Örgüt, 'siz başkanımızla görüştünüz ayrıca gelin bizimle de görüşün' demiyor. Örgüt başkanıyla ortaklaşmak istiyor."
Şu an, kendiliğinden oluşan bir çatışmasızlık yaşanıyor. Ama asıl dönüm noktası, silahlı güçlerin ülke dışına çekilmesi ve 4. yargı paketinin devreye girmesiyle yaşanacak.
Bu açıdan 21 Mart Newroz Bayramı ve sonrası önemli. Newroz, belki de ilk kez adına yakışır bir "Yenigün"ün ve barışın kalıcılaştığı bir başlangıcı olur.
CHP'li vekillerin İsviçre çıkarması
CHP'de İstanbul Büyükşehir'e kimin başkan adayı olacağı yarışı sürüyor ama siyaset kulislerinde onun kadar ilgi çeken bir başka şey daha var: İstanbul ve Ankara'nın garanti ilçelerine kimlerin aday olacağı...
Ankara'nın Çankaya ilçesi de bunlardan biri. CHP içinde oraya göz dikenlerin sayısı hayli fazla. Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özpolat da Çankaya'yı isteyenlerden. Özpolat eski sosyalistlerden ve Yurt gazetesinin de sahibi.
Aynı zamanda eski bir Çankaya Belediyesi çalışanı da olan Özpolat'ın, Çankaya Belediye Başkanı olmak için uzun zamandır kulis yaptığı ve çalıştığı biliniyor. Şu sıralarda ise siyaset kulislerinde Özpolat'ın İsviçre'ye eski CHP milletvekilleri Sırrı Özbek ve yakını Mehmet Ali Özpolat'la birlikte gittiği konuşuluyor.
Çankaya kulisi için oralara kadar gidilir mi bilemem ama CHP'li milletvekilleri ve yöneticilerinin illere ve garanti ilçelere göz dikmesi hayra alamet değil. BaksanızaGürsel Tekin'in Kadıköy'ü, Erdoğan Toprak'ın Bakırköy'ü, eski milletvekili Çetin Soysal'ın Beşiktaş'ı istediğini Mısır'daki sağır sultan bile duydu.
Akif Hamzaçebi, Umut Oran ve son olarak da Muharrem İnce de İstanbul'u istiyor. İzmir, Muğla, Antalya, Eskişehir ve diğerlerini de katarsak CHP'de yönetici kalmayacak.
Kim bilir, daha kimler çıkacak. Kulislerin dili olsa da anlatsa.
Yorum Yap