KÜRDE NE YAPILMADI Kİ LAN!!

  • 17.08.2015 00:00

 Tarih 5 Ağustos 2015 Çarşamba günü sosyal medyaya görüntülü bir haber düştü. TC Devleti’nin Özel Harekât Tim Komutanı Yüksekova’da bir şantiyede çalışan 52 işçiyi elleri arkada bağlı yüzükoyun yere yatırmış böğürüyordu: “Ne yaptı lan size bu devlet! Hepinizi tanıyorum ben; kim ki vatan hainliği yapıyor karşılığını görecek. Türk’ün Gücünü Göreceksiniz!” Soru ve cevap kendi içindeydi “hain, Türkün gücü ve Kürd.”

            Bu haber beni 1958 yılında ilkokul 2. Sınıfta yaşadığım bir olaya götürdü. 57 yıl önce yine bir Ağustos ayı, yaz sıcağında dedemin (annemin babası) köyünde yaz tatilimi geçirmek için Kürdçe “Bender” dediğimiz “harman” yerinde köylü arkadaşlarla oyun oynuyoruz.

            Bender (harman yeri) yanı başından geçen köy yolundan 2 metre yukarda etrafı dikenli çalılarla çevrili düz, geniş futbol sahası kadar büyük bir yerdi. Çocuk halimizle oyunumuza dalmışbir birimize üstünlük sağlamak için var gücümüzle yarışıyorduk.

            Bender’in 2 metre altındaki yolda yanı başımızda birden iki atlı jandarma belirdi. Bize seslendiler. Oyunu durdurduk, köylü çocuklar çekinerek, birazda korkarak onlara doğru sağır ve dilsiz gibi bakıyorlardı. Jandarma Türkçe sorular soruyor, onlar ise Türkçe bilmedikleri için susuyorlardı.

            Soru şuydu: “Hey anasını s…. Kürd’ü, muhtarın evi nerede?” Çocuklar içinde Türkçe bilen tek kişi bendim. Türk dilini de 1957 yılında Batman Site Atatürk İlkokulu’nda okula yazıldığım sene; o sinkaftan bir sene önce öğrenmiştim. Bir yıl öncesi kadar o çocuklardan hiçbir farkım yoktu. Ama kısa zamanda Türkçe öğrenme konusunda gösterdiğim başarı üzerine sınıf öğretmenim takdirname vermiş, 2. Sınıfta bir de kol başkanlığı ile taltif etmişti.

            Askerin utanç veren küfürlü sorusunu yanlış anladım sanıyla Türkçe karşılık vermeden el kol hareketiyle ne dediğini sordum. Jandarma aynı cümleyi, çirkin ve aşağılayıcı sinkaf ile tekrarlayınca yanlış anlamamıştım.

            Bender’in (harman yerinin) etrafını çit yerine çevreleyen dikenli çalıları tutan bir taşı aldığım gibi küfrü eden askere doğru savurdum. Taş jandarma eri yerine bindiği atın alnına isabet etti. At acıyla şaha kalktı; hazırlıksız yakalanan asker yere düştü. Düşünce kafası bir taşa çarptı. Kan revan içinde kaldı. Tabii kaçtım, ağaçların arasında izimi kaybettirdim.

Hikâye uzun, muhtar tarafından ere Türkçe bildiğimi, babamın etkin biri olduğum ve askerliğinin yanacağı telkini ile ikna edilmiş. Düşme ve baş yarılmayı da atın önüne yılan çıktı, at ürktü yere düşüp yaralandım olarak üstlerine izah ederek olay kapatılacaktı.

            Bu nefret, kin ve istila askeri görüntüsünü bütün Kürd çocukları dünyayı, çevrelerini anladıkları andan itibaren anlattığımdan çok daha acı, ayrıştırıcı, küçük düşürücü, hakaret içeren, dışlayan, hatta öldüren o kadar çok olay yaşamışlar ki; bir Kürd çocuğunun hikâyesini değil, kendi yaşadıklarımı yazmaya kalkışsam 500 sayfalık Kürd nefret romanı olur.

            Asıl o “ ne yaptı devlet size lan” sorusunu soran Özel Harekât Tim Komutanı, onun gibi düşünen güvenlik gücü amirler, siyasiler, görevliler, bürokrat ve diğer ilgililere bir Kürd olarak bizim “Devlet Kürd’e ne yapmadı ki lan!” sorusunu sorma hakkımız yok mu?

            İlk aklıma gelen 1989 yılında Cizre’nin Yeşilyurt köyünde askerler tarafından köy halkına dışkı yedirilerek işkence ile başlasam. 1994 yılında Türkiye kötü muamele, işkence ve dışkı yedirme yüzünden mahkûm oldu. Bir başka köyde yaşlı genç erkekler çırıl çıplak soyup erkeklik organına bağlanan iple kadınları ve genç kız torunlarına iple sürütenlerin yaptığı zulüm yüzünden yaşlı onurlu köylünün kendini asmasını Kürdlerin unutması mümkün mü?

            Kötü muamele ne kelime, binler, on binlerce cinayet olaylarının 100 yıllık çetelesini tutmaya gerek kalmadan yakın zamanda meydana gelen birkaç olayı hatırlayalım. Tarih 31 Temmuz 2015 Kandil Dağı eteklerindeki Zergele köyü Türk Savaş Uçaklarının bombalaması sonucu biri hamile kadın 8 sivil Kürd öldürüldü. TC, PKK kampı diye inkâr etti.

            Tıpkı 26 Mart 1994 tarihinde Şırnak’ın Küşkonar ve Koçağılı köyleri bombalanarak 38 köylünün yine Uludere Roboski’de 34 çocuğun katledilmesi gibi. Askerin, Özel Timci ve diğer görevlilerin devlet adına nefret fiili kullanarak sinkaf etmesi işlenen toplu cinayetler ve katliamlar yanında hafif kalır.

Son olarak Ağrı Diyadin’de öldürülen 3 sivilden ikisi çocuk. 15 yaşındaki Emrah Aydemir ve 16 yaşındaki Orhan Aslan’a Özel Harekâtçılara gerilla kıyafeti giydiriyorlar, Vali de “terörist” yaftası yapıştırıyor. O yüzden “Lan Türk Devleti, biz Kürdlere ne yapmadı ki” deme hakkını asıl biz size sormamız gerekmez mi?

            1925’ten günümüze kadar “eşit yurttaşlık hakkı” talebinden başka bir isteği olmayan Kürd halkına bugün dâhil süre gelen baskı, sindirme, susturma, öldürme, “şerefsiz”, “vatan haini” asimile edilerek Kürdlere devam eden zulmüne hangi hakla, hangi vicdanla, hangi insaf ile “Bu devlet size ne yaptı lan!” diye sorarsınız?

            Bu bir zihniyet meselesidir. Devletin elinde şiddet, sopa ve silah oldukça; Devletin kurumsal Facebook, Twitter ve benzeri sosyal paylaşım sitelerinde kendilerini Türk milliyetçisi olarak sunan paylaşımlar tüyler ürpertici olunca barışı nasıl getireceksiniz?

“Türk’ün gücünü göreceksiniz” demekten öte videoya çekip ibret olsun diye sosyal medyada “şerefsiz Kürd hainlere”, “ az bile yapılmış”, “gebertin itleri”, ”yok edin terörist köpekleri”, “kan kokusu, iyi haberler vereceğiz”, “Bitlis- Güroymak’ta 4 tane leşimiz var.” “Devletin yiğit polisine millet desteği”, “Allah korusun sizleri. Kanda boğun onları”.

Devlet denilen aygıt bu paylaşımları desteklerse; yandaş, yandaş olmayan medyada bu yaklaşımı ve Kürde zulmü haklı görürse ne olacak? En tepedekinden sıradaki memura kadar nefret dilini, şiddeti ve algı operasyonunu saldırı silahı olarak kullanırsanız ne olacak? 13 Kürd köylüsünün öldürülmesinden sorumlu komutanın 13 kez idamı istendi. Sonra delil yok diye YAŞ kararı ile Diyarbakır’a Bölge Komutanı olarak atandı. Bütün bunlar da hiçbir siyasi iktidarda fark etmeyecek ise Kürd sorunu ya da Kürd meselesini nasıl çözersiniz?

            Sindirmekle, öldürmekle, Kürd sorunu bitseydi 30 yılda bir aşama kaydedilirdi. Ama hayır gün geçtikçe kartopu gibi büyüyor. ABD, AB, Rusya, Çin, Birleşmiş Milletler Ortadoğu pokerini kurmuş “Büyük Ortadoğu” için kararını vermişken. Türkiye bölgenin güçlü devleti olmak istiyorsa IŞİD’i değil meclisinde 80 vekili olan Kürdlerle uzlaşarak kaosa son vermeli.

            Erdoğan, Davutoğlu, Bahçeli, Kılıçdaroğlu İsmet İnönü’nün şu sözünü hatırlasınlar: “Mecliste bir araya gelmez ve selamlaşmazsanız, Kelkit’te bir birine kurşun sıkarlar.” Evet, Meclis çatısı altında HDP’yi dışlarsanız ülkenin her tarafında bir birine kurşun sıkarlar. Bu kin, bu nefret, iktidar hırsı bitmeli ki yeniden başlayan savaş dursun, barış gelsin.

            Saldırgan, kavgacı, küfürlü üslup; sertliğe, kırılganlığa, kamplaşmaya yol açıyor ki bu da Kürd meselesinin çözümüne değil düğümlenmesine sebep oluyor. Mevcut Meclis dilerse 3 saatlik bir oturumla bu kaosa son verebilir. Allah zalimlerin şerrinden hepimizi korusun.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums