Anamuhalefet partisi iktidarın yarısı anlamına gelir, oylarını artırarak iktidara adım adım ilerler.

Anamuhalefetteki CHP için, genel, yerel her seçimde irtifa kaybettiğinden iktidar olacağı öngörüsünde bulunmak mümkün değil. Dolayısıyla, karşısında dişli rakip bulamayan AK Parti, artık ülkeyi boğan otoriterleşme politikalarını hız kesmeden sürdürüyor, durdurmak mümkün değil.   CHP de kimi milletvekillerinin, gerek açıklamaları gerekse verdikleri soru önergeleriyle yaptıkları demokratik çıkışlar, parti politikalarına dönüşmediği dolayısıyla halkı alternatif bir seçenek üzerinde ikna edemediğinden, bu vekilleri takdir etmekten öteye gidemiyoruz.  

CHP’de iç çekişme hiç bitmez… Yakında, bir tüzük kurultayı yapılıp yapılmayacağına dair toplanıldığında çıkacak olası kavganın karakolda bitmesi ihtimali yüksek.  

Malum 30 Mart yerel seçimlerinde aldığı yüzde 26 küsur oyla, iktidarla arasındaki oy makasını daraltamayan CHP’nin Parti Meclisi (PM), muhtemelen haziran ortalarında toplandığında  “tüzük kurultayı yapalım mı yapmayalım mı” çekişmesine sahne olacak.

30 Mart yenilgisinden sonra partinin yürütme organı MYK’da revizyona giden CHP, seçimlerde başarısız olan il ve ilçe teşkilatlarının görevlerine, tüzük engeli nedeniyle son veremiyor. CHP’nin tüzükte görevden almaları mümkün kılacak değişiklik için kurultayı toplaması gerekiyor.  

2012 Temmuz’unda, iki yılda bir yapılan Büyük Kurultayı toplayan CHP PM’nin, bu kongreyi bir yıl erteleme yani 2015 genel seçimleri sonrasına uzatma yetkisi var.  

 PM’nin, haziran toplantısında, cumhurbaşkanı adayını belirlemesi de bekleniyor. MHP lideri Bahçeli’nin, büyük olasılıkla cumhurbaşkanlığı için yarışacak Başbakan Erdoğan’a karşı çatı adı verilen ortak aday çıkartma çabalarına rağmen CHP’nin kendi adayını gösterme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtmekte yarar var.     

Peki, PM, tüzük kurultayını, 2015 seçimlerinden 6 ay önce toplamak üzere zamanında yapma kararı alır mı,  yoksa seçimler sonrasına mı uzatır?  

 CHP’deki kimi kurmaylara göre, 2015 seçimlerinde yeniden seçilme ya da ilk kez Meclis’e girme beklentisi içinde olan 60 kişilik PM’nin, kurultayı, genel seçimler sonrasına erteleme kararı almasına kesin gözüyle bakılıyor. Zira, seçimler öncesi yapılacak kurultayda, hem MYK hem de 60 kişilik PM’nin tüm üyeleri değişecek ve çoğunun vekil olma hayalleri böylece suya düşecek.     

CHP’nin, az sayıdaki yenilikçi kanadını temsil eden üst düzey bir partili, “Oysaki kurultay, uzatmalara gitmeden zamanında yani 2015 seçimleri öncesinde yapılsa, 30 Mart seçimlerinde başarısız olan teşkilatlar görevden alınabilecek ve büyük oranda il ve ilçelere atanacak yeni isimlerle parti,  taze kanla, dinamizmle genel seçimlere girebilecek.” diyor.  

Ancak, ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde göstereceği adayı üzerinden oy oranını düşürüp, neredeyse MHP’den sonra 3’üncü parti konumuna düşmesi halinde, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, yine zayıf bir olasılık da olsa, olağanüstü kurultayı toplama yetkisi bulunuyor.   

1980 darbesi sonrası, vesayetin hazır oylarına konan CHP, sonrasında AK Parti korkusu üzerinden oy topladı. Ama artık, o günler geride kaldı.

Demokrasinin temel ilkeleri olan şeffaflık, hesap verilebilirlik üzerine kurulu bir ortak aklı bünyesinde toplayacak bir oluşum, Türkiye’ye bir gün çıkış yolu gösterecek, ümitliyim. l.kemal@zaman.com.tr