- 9.10.2013 00:00
Hükümet, en nihayetinde, üniversite mezunu olmayanlar için zorunlu askerlik süresini 15 aydan 12 aya çekeceğini duyurdu. Bu karar, açıklandığı üzere askerliğini yedek subay olarak yapan üniversite mezunlarını kapsamıyor. Üniversite mezunları, askerliklerini 12 ay ya da altı ay er olarak kısa dönem yapmaya devam edecekler.
Ne var ki; zorunlu askerlik süresinin kısmen azaltılması kararı neden alındı?, bu karar, ileride zorunlu askerliğin tamamen kaldırılıp, çok gecikilen profesyonel askerliğe geçişi sağlayacak mı?, sürenin kısaltılması, yeni asker alımlarındaki sayıyı azaltacak mı?, Türkiye’nin, acemi erlerden oluşan zorunlu askerlik hizmeti etkin mi?, dünya, bugünün ve geleceğin tehditlerine cevap vermek için zorunlu askerliği kaldırıp, küçülürken Türkiye, etkinsizliği zaten kanıtlanmış olan mevcut zorunlu askerlik hizmetini neden sürdürüyor?.. gibi daha da çoğaltılabilecek pek çok sorunun yanıtı havada kalmış durumda.
Terörle mücadelenin profesyonel askerlerce ki bizde maalesef uzun yıllar acemi erler kullanıldı yürütüldüğü gerçeği gözönüne alındığında zaten barış süreci ile askerlik süresinin kısaltılması arasında bir bağ normalde yok her ne kadar Türkiye’de bu yönde spekülasyonlar yapılsa da. Zorunlu askerlik süresinde kısalmaya gidilecek olmasını önümüzdeki üç seçim dönemi hesaba katıldığında hükümetin oy potansiyelini artırma yönünde bir tasarrufu olarak okumak mümkün.
Askerlik süresinin kısaltılması kararı, her yıl yaklaşık 700 bin erkek nüfusun askerliğe başlama yaşı olan 20 yaşına girdiği hesaplandığında bu görevi yerine getirecek bireylerin birikme sorununa çözüm için alındığı izlenimi doğuruyor asker sayısının azalmasından ziyade.
TSK’da profesyonel yani muvazzaf asker sayısı yaklaşık 124.031 iken hava, kara, deniz ve jandarma dâhil zorunlu askerlik hizmetini yapanların sayısı yaklaşık 453.440. Bu rakamlar, Türkiye’nin bölgesinde daha caydırıcı olabilmesi için profesyonel orduya geçmesini ve artık zorunlu askerliğin yıllara sari kaldırılması üzerine düşünce üretmesini gerektiriyor.
Cevap bekleyen asıl soru, TSK’nın küçülerek mobil ve etkin silah gücüyle profesyonel bir güç hâline gelip gelmeyeceği.
ESENBOĞA’DA TERÖR ESTİRİLİYOR
Bir haftalık yıllık iznimi kullanmak üzere gittiğim İzmir’de bel fıtığı rahatsızlığımın nüksetmesi nedeniyle bu şehirden Ankara’ya dönüşü tekerlekli sandalye ile yapmak zorunda kaldım. Her zaman kullandığım taksi durağından, beni havalimanı iç hatlar çıkış bölümünden almalarını rica ettim. Ne var ki, burada bekleyen havalimanı taksi şoförlerinden biri, beni almaya hazırlanan taksi şoförünün üzerine yürüyüp, beni almadan derhal bölgeyi terketmesi için ısrarlı biçimde bağırmasını sürdürdü. Yetmedi, havalimanı durağından iki şoför daha bağırarak benim taksi şoförünün üzerine gelince tekerlekli sandalyede bekleyen ben de artık son perde bağırmaya başladım. Bunun üzerine bir tanesi, “Sen benim muhatabım değilsin, çek git,” diyerek birkaç kez el kol hareketleriyle saygısızlığını sürdürdü. Havalimanı mülki amirliğine ki burası sorumu imiş havalimanı durağından olayla ilgili yazılı şikâyette bulundum. Mülki amirlikten gelen cevap, taksi duraklarının belirli bölgelerde görev yaptığına dair bir genelgeyi hatırlatmaktan ve bana şoförler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmayı tavsiye etmekten öteye geçmiyordu.
Bu arada, öğrendim ki, havalimanı iç hatlar çıkışında olay çıkaran taksi şoförlerinden biri, aynı gece, beni almaya gelen taksi şoförünün çalıştığı durağa gelip tehditlerini sürdürmüş.
Bu ne rezillik ve kepazeliktir, bu adamlara dur diyecek bir makamın olması lazım...
loglu@superonline.com
Yorum Yap