Muhafazakâr, liberal, Kürt ittifakı yeniden mi

  • 1.10.2013 00:00

 Başbakan Erdoğan, hem Türkiye içindeki reformistler tarafından hem de dış dünyada uzunca süredir sorulan, “AK Parti nereye gidiyor, baskıcı eski Türkiye’ye dönüşte geri dönülemez bir süreç çoktandır başladı mı, Türkiye dünyada kaybolmakta olan prestijini onarma yoluna gidecek mi,” gibisinden pek çok sorunun ciddi şekilde tartışıldığı ve kaygıların dile getirildiği bir ortamda çok beklenen demokrasi paketini açıkladı.

Tamam paket, örneğin, Erdoğan’ın açıklamadan önce söylediği ve beklentileri yükselttiği herkesi şaşırtacak cinsten olmadı. Paket ile, örneğin, Kürtlerle barış açılımının önünü daha fazla açacak Avrupa yerel yönetimler özerklik şartına Türkiye’nin getirdiği çekince kaldırılmadı. Kaldı ki, yalnızca Kürt bölgelerini değil tüm Türkiye’yi de rahatlatacak yerinden yönetimin önünü açacak özünde ise demokrasiyi genişletecek bu adıma, ana muhalefet CHP de desteğini ilan etmişti.

Sanki Başbakan, Gezi Parkı’nın barışçıl göstericilerine polisin aşırı güç kullanımını kısmen kabul edercesine, pakette, toplanma özgürlüğüne dair kimi iyileştirmeler yapılacağını ilan etti.

Hafta sonunda İstanbul’da yapılan basına kapalı bir toplantı, Türkiye’nin ulusal çıkarları adına AK Parti’nin acilen eski reformist yıllarına dönmesi gerektiğini de ortaya koyuyordu.


Suzan Sabancı Dinçer
’in, kıdemli danışmanları arasında yer aldığı ünlü düşünce kuruluşu İngiliz merkezli Chatham House’un, Sabancı ailesinin sahibi olduğu Akbank ile ortaklaşa düzenlediği bir yuvarlak masa toplantısı vardı bu hafta sonunda İstanbul’da. İki gün süreli toplantıya katılan kimi akademisyen, diplomat ve gazetecinin odaklandığı konu; AK Parti’nin özellikle 2011 Haziran seçimlerinden sonra izleyegeldiği anti-reformist, özellikle Gezi Parkı ile ortaya çıkan baskıcı eğilimleri ve Suriye’deki iç savaşta izlediği mezhepçi ve aşırı dinci grupları destekler şeklinde algılanan politikalarının Türkiye’ye uğratmakta olduğu prestij kaybıydı.

Chatham House toplantısında bir konuşmacı, “Türkiye içe döndü, seçim atmosferinde bu durumu anlayabiliriz. Ancak, hükümetin başta Gezi Parkı olaylarını yönetiş biçiminin anti-demokratikliği ve özelinde yabancı sermaye gruplarını bu olayların ardında olmakla suçlaması, yabancı yatırımcıyı ürküttü. Artık Türkiye, öngörülebilir bir ülke değil. Yabancı yatırımcı mevcut sermayesini Türkiye’den çekmiyor ama bundan sonrası için yatırım yapıp yapmayacağı kararını bekletiyor,” diyerek dış dünyadaki endişeleri dile getiriyordu.

Peki, AK Parti, geçmişteki reformlarının başarısını neye borçluydu? Bu sorunun cevabını ilginçtir, adının açıklanmasını istemeyen bir AK Parti ileri geleni bana şöyle açıklıyordu:

Türkiye’de çok partili sisteme geçilmesinden sonraki dönemde, ne zaman çoğunluğu teşkil eden muhafazakârlar, reformist liberaller ve Kürtler ittifak içinde oldu, işte o dönemler hükümetleri başarılı kıldı. Nitekim, AK Parti’nin reformları hayata geçirmesindeki başarısında liberal reformistler ve Kürtlerin ittifakı önemli rol oynadı. Biz muhafazakârların yolları bu iki grupla bir süredir ayrılmıştı. Şimdi reformlarımızı hayata geçirmek için reformist liberaller ve Kürtler ile yenden ittifak kurmamız gerekiyor.

Erdoğan dünkü konuşmasında, “Türkiye artık geri dönülemez bir biçimde demokrasi istikametinde ilerlemektedir,” diyordu. Bu sürecin geri dönülemez olması için AK Parti’nin, reformcu liberaller ve Kürtler ile yeniden kuracağı ittifak önemli rol oynayacak gibi görünüyor.


loglu@superonline.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums