Neyse ki NATO var

  • 28.08.2013 00:00

 Bir olasılık NATO, zayıf ihtimalle BM ya da “Gönüllü ülkelerden” oluşacak bir koalisyon kararıyla, Suriye’ye saldırı işaretleri artık gelmeye başladı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, önceki günMilliyet gazetesine yaptığı sürpriz olmayan açıklamasıyla, Türkiye’nin, Rusya ve Çin’in engellemesi hâlinde BM dışında da Suriye’ye olası saldırıyı yapacak koalisyona katılacağını öğrendik. Ne var ki, Suriye, NATO’nun, müdahale ederek muhaliflerin diktatör Kaddafi’nin devrilmesini kolaylaştırdığı Libya’dan silah envanteri açısından farklı. Bu da Suriye’nin kimyasal silahlara sahip olduğu gerçeğidir. Esad rejiminin, daha geçen hafta Şam yakınlarındaki bir bölgede sıktığı kimyasal gazla binlerce vatandaşının ölümüne yol açtığı artık kesinleşmiş gibi.


Türkiye’nin
, Suriye rejimine karşı düzenlenecek ve bir ihtimal nokta atışları ile ülke içindeki askerî hedeflerin vurulacağı operasyonda koalisyon ortaklarına İncirlik Üssü gibi hem altyapı desteği vermesi hem de savaş uçaklarını tahsis etmesi beklenebilir. Enventerinde, imzaladığı uluslararası anlaşmalar gereği kimyasal gibi kitle imha silahları bulundurmayan Türkiye açısından,Suriye’ye yönelik bir saldırıda endişe verici olan hususların başında, Esad rejiminin, halkına karşı kullanmaktan çekinmediği bu silahları Türkiye’ye karşı misilleme amaçlı kullanma ihtimalinin yüksek olmasıdır.


İşte ordular, böyle kötü günler için yani dış tehditlere karşı ülke topraklarının korunması olan asli görevleri için vardırlar. 
Kimyasal silah edinmemiş bir Türkiye’nin, mutlakabu silahlara karşı gelişmiş koruyucu sistemleri hem de ulusal düzeyde olması gerekirken envanterde yeterli caydırıcı nitelikte bu sistemlerden olmadığını belirtelim.Suriye sınırına konuşlandırılan nükleer, balistik ve kimyasal silahlara karşı koruyucu sistemlerin ithal edildiğini hatırlayalım. Siz her demeci gerçekmiş gibi satın alan medyamıza bakmayın, kitle imha silahlarına karşı koruyucu elbise projesini bile neredeyse 10 yıldır tamamlayamadı TürkiyeOrdumuz ise kimi generallerin, darbe yapmaları ya da darbe planları hazırlamalarıyla meşgul olmaları yüzünden yeniden yapılanmasını tamamlayamadı. Bu yapılanma, TSK’nın, mevcut kalabalık ve kısmen Soğuk Savaş’a göre konumlandırılmış hâlinden sayıca küçük ama etkin ve vurucu silah sistemlerine sahip bir orduya dönüştürülmesini gerektiriyordu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha geçen yıl mayıs ayında, Harp Akademileri Komutanlığı’nda yaptığı konuşmada, 21. yüzyıl tehditlerinin farklılaştığını anımsatarak TSK’nın gecikmiş olan yapılanmasına hız vermesi gerektiğine işaret ediyordu.


Suriye’ye olası bir savaş riski kapımıza dayanmışken ülkelerin asker sayıları ve askerî teknolojik üstünlüklerinin ters orantılı olduğunu ortaya koyan bir araştırma,
Türkiye’nin ekonomik yükü ağır ve aynı zamanda askerî etkinliği zayıflatan ve hantallaştıran zorunlu askerlik sisteminin yeniden ve acilen irdelenmesi gerektiğini ortaya koyar nitelikte.


Globalfirepower.com
 adlı internet sitesinde önceki gün yayınlanan bir araştırmaya göre, Türk ordusunun, 612 bin mevcudu ile “savaşa hazır” askerî personel sayısı açısından dünyada sekizinci sırada olduğu belirtiliyor. Ama aynı araştırmada, küresel ateş gücü en yüksek 10 ülke sıralamasında Türkiye yok. Zira bu ilk 10’da yer alan ve aynı zamanda bazıları savaşa hazır askerî personel sayısı açısından yüksek olan bu ülkelerin ateş gücü üstünlüğü, sahip oldukları teknolojik ve endüstriyel üstünlüklerinden kaynaklanıyor.


İyi ki NATO var ve üyesiyiz diyelim...


loglu@superonline.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums